Examples of using "Neem" in a sentence and their turkish translations:
Yönetimi devral.
İdareyi ele alın.
Bu aspirini için.
Al senin olsun.
Tom'u al.
Önlemler alın.
Her şeyi al.
İlaç al.
İstifa et.
- Yönetimi ele geçir.
- Kontrolü ele al.
- Kontrol altına alın.
Lütfen birini alın.
Bir fincan daha iç.
Ben bir duş alıyorum.
Onu alacağım.
Lütfen pasta al.
Ve birkaç saniye için
Bu meyveyi al.
Hangisini alırsın?
Beni de götür.
Acele etmeyin.
Bir otobüse bin.
Biraz jambon ye.
Biraz aspirin al.
Otobüse bin.
Biraz dinlen.
Bir aspirin iç.
Al bunu.
Al bunları.
Benimkini al.
Harekete geç.
Kendin al.
Hiçbir mahkûmu götürmeyin.
Onu ben götüreceğim.
Gözlüğümü al.
Bunu al, tatlım.
Tom'u götüreceğim.
Bir bira için.
Ben Lipitor alıyorum.
Bir karar ver.
Bir banyo yapın.
Duş alın.
Onu geri al.
Ben antibiyotik alıyorum.
İlaçları al.
Biraz pizza ye.
Biraz çikolata ye.
Bu çiçekleri al.
Lütfen bir tane daha al.
Onlarla irtibat kurun.
mesela,
Kodlama hareketi mesela.
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
Seni arabayla götüreceğim.
Masaya oturun.
- Onu ciddiye almayın.
- Onu ciddiye alma.
- Telefona cevap ver.
- Telefonu cevapla.
- Benim tavsiyemi izleyin.
- Sözümü dinle.
- Tavsiyeme uy.
Ben sarı olanını alacağım.
Onu geri al.
- Sadece birini al.
- Sadece bir tane alın.
Sadece bir tane al.
Bir tane daha al.
Duş alıyorum.
Neden fotoğraf çekiyorsun?
Yarın öğleden sonra izne ayrılıyorum.
Hatamı kabul ediyorum.
- Onu kişisel olarak almayın.
- Kişisel olarak alma.
- Bilgisayarınızı getirin.
- Bilgisayarını getir.
Neden bir ara vermiyorsun?
Gereksiz risk alma.
Yanına para al!
Al bunu.
Direksiyona geç.
Lütfen buraya oturun.
Lütfen biraz pasta alın.
Yolun solunda gidin.
Bunu al!
Bir bira daha iç.
Üzgünüm. Ben sözlerimi geri alıyorum.
Biraz daha pasta alır mısın?
Telefona cevap ver lütfen.
Bir bardak şampanya alacağım.
Tom'u eve götür.
Tom'la ilişki kur.
- Birkaç gün izne çık.
- Birkaç günlüğüne izne çık.
Gelecek ay bir tatil yapacağım.
Bir göz at.
Bunu seninle eve götür.
Tom'u bir yere götür.
Benimle irtibata geç.
Bizi bir yere götür.
Onları bir yere götür.
Beni bir yere götür.
Onu bir yere götür.