Translation of "Jaar" in Turkish

0.123 sec.

Examples of using "Jaar" in a sentence and their turkish translations:

Dit jaar...

Bu yıl...

...week na maand na jaar na jaar.

gittikçe derinleşiyor.

De wereldbevolking groeit van jaar tot jaar.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

- Zij is eenendertig jaar.
- Ze is eenendertig jaar.

O otuz bir yaşında.

Drie jaar geleden

Üç yıl önce

Honderd jaar geleden

100 yıl önce ABD'de

30 jaar geleden,

bu devrim

Negen jaar geleden.

Dokuz yıl önce.

- Ik ben 18 jaar.
- Ik ben achttien jaar oud.

- Ben 18 yaşındayım.
- On sekiz yaşındayım.

Er waren dit jaar minder ongelukken dan vorig jaar.

Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.

- Ik ben twaalf jaar oud.
- Ik ben twaalf jaar.

- On iki yaşındayım.
- 12 yaşındayım.

- Stuur je dit jaar kerstkaarten?
- Stuurt u dit jaar kerstkaarten?
- Sturen jullie dit jaar kerstkaarten?

Bu sene Noel kartları gönderiyor musun?

Vanaf het jaar 1 tot en met het jaar 1820

Birinci yıldan 1820 yılına kadar

- Tyfoons troffen Japan elk jaar.
- Tyfoons treffen Japan elk jaar.

Tayfunlar Japonya'yı her yıl vurur.

Dit jaar bieden we dezelfde taalcursus aan als vorig jaar.

Bu yıl geçen yıl olduğu gibi aynı dil kursunu sunuyoruz.

- Hij is tachtig jaar oud.
- Zij is tachtig jaar oud.

O seksen yaşında.

De laatste paar jaar

Son birkaç yıldır

Ongeveer 200 jaar geleden

Yaklaşık 200 yıl önce,

De afgelopen paar jaar

Son bir kaç yıl boyunca,

Ik ben tachtig jaar.

Seksen yaşındayım.

Ik ben 19 jaar.

Ben 19 yaşındayım.

Ik ga elk jaar.

- Ben her yıl giderim.
- Her yıl giderim.

Veertig jaar zijn voorbij.

Kırk yıl geçti.

Ze is vijf jaar.

O beş yaşında.

Ben je tien jaar?

On yaşında mısın?

Welk jaar is het?

- Hangi yıl?
- Hangi yıldayız?
- Hangi sene?

Ze is drieëndertig jaar.

Otuz üç yaşında.

Ik ben 18 jaar.

- Ben 18 yaşındayım.
- Ben on sekiz yaşındayım.
- 18 yaşındayım.

- Tien jaar, dat is lang.
- Tien jaar is een lange tijd.

On yıl uzun bir zamandır.

- Waar heb je vorig jaar gewoond?
- Waar woonde je vorig jaar?

Geçen yıl nerede yaşadın?

- Het was in het jaar tweeduizend.
- Dat was in het jaar tweeduizend.
- Dit was in het jaar tweeduizend.

- İki bin yılındaydı.
- Bu iki bin yılındaydı.

- Mijn grootvader stierf vijf jaar geleden.
- Mijn oap stierf vijf jaar geleden.

Büyükbabam beş yıl önce öldü.

- Marilyn Monroe overleed 33 jaar geleden.
- Marilyn Monroe stierf 33 jaar geleden.

- Marilyn Monroe, 33 yıl önce öldü.
- Marilyn Monroe 33 yıl önce öldü.

- Mijn zuster is drie jaar oud.
- Mijn zus is drie jaar oud.

Benim kız kardeşim üç yaşında.

- Ik ben 18 jaar.
- Ik ben achttien jaar oud.
- Ik ben achttien.

Ben 18 yaşındayım.

- Er was veel sneeuw vorig jaar.
- Het heeft afgelopen jaar veel gesneeuwd.

Geçen yıl çok kar vardı.

- Het afgelopen jaar was behoorlijk succesvol.
- Het afgelopen jaar was vrij succesvol.

Geçen yıl oldukça başarılıydı.

- Tom is nu dertien jaar oud.
- Tom is nu 13 jaar oud.

Tom şimdi on üç yaşında.

- Dit hotel is vorig jaar gebouwd.
- Dit hotel werd vorig jaar gebouwd.

Bu otel geçen yıl yapıldı.

Tien jaar later, in 2014,

On yıl sonra 2014 yılında

En wel honderd jaar worden.

100 yıla kadar da yaşayabilir.

Ze overnachten hier ieder jaar.

Her yıl geceyi burada geçirirler.

Ik had vorig jaar middenoorontsteking.

Geçen yıl otisis media hastası oldum.

Iedereen had een goed jaar.

Herkes iyi bir yıl geçirdi.

Helen is zeventien jaar oud.

Helen on yedi yaşında .

De oorlog duurde twee jaar.

- Savaş iki yıl sürdü.
- Savaş iki sene sürdü.

Een jaar heeft twaalf maanden.

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

Hij stierf vijf jaar geleden.

O, beş yıl önce öldü.

Ze is afgelopen jaar geboren.

O geçen yıl doğdu.

Volgend jaar gaat ze trouwen.

O, gelecek yıl evlenecek.

Ze is veertig jaar oud.

O, kırk yaşında.

Ik ben vijfentachtig jaar oud.

Ben seksen beş yaşındayım.

We zijn vijf jaar getrouwd.

Beş yıldır evliyiz.

Ik ben achttien jaar oud.

- Ben 18 yaşındayım.
- On sekiz yaşındayım.
- Ben on sekiz yaşındayım.

Tom is vorig jaar overleden.

- Tom geçen yıl öldü.
- Tom geçen sene öldü.

Ze zijn 4 jaar getrouwd.

Onlar dört yıldır evliler.

Laurie is twintig jaar oud.

Laurie yirmi yaşındadır.

Volgend jaar word ik zeventien.

Ben gelecek yıl on yedi olacağım.

Ik ben dertig jaar oud.

- Ben otuz yaşındayım.
- Otuz yaşındayım.

Dat was drie jaar geleden.

O, üç yıl önceydi.

Muiriel is twintig jaar oud.

Muiriel yirmi yaşındadır.

Hij is dertig jaar oud.

O otuz yaşında.

Ik ben vijfenveertig jaar oud.

Ben kırk beş yaşındayım.

Hij bezocht Kyoto vorig jaar.

O, geçen yıl Kyoto'yu ziyaret etti.

Ze zijn tien jaar getrouwd.

Onlar on yıldır evliler.

Mijn opa werd 89 jaar.

Büyükbabam seksen dokuz yaşına kadar yaşadı.

Tom is 30 jaar oud.

Tom otuz yaşında.

Ik ben zestien jaar oud.

Ben on altı yaşındayım.

Dit gebeurde drie jaar geleden.

O üç yıl önce oldu.

We vieren elk jaar Kerstmis.

Biz her yıl Noel'i kutlarız.

Tom is afgelopen jaar overleden.

- Tom geçen yıl aramızdan ayrıldı.
- Tom geçen yıl vefat etti.

Muriel is twintig jaar oud.

Muriel yirmi yaşında.

Ik ben twaalf jaar oud.

Ben on iki yaşındayım.

Zij is twintig jaar oud.

O yirmi yaşında.

Hij is vierentwintig jaar oud.

O, yirmi dört yaşında.

Ik kocht dat vorig jaar.

Ben onu geçen yıl satın aldım.

Hij is 100 jaar oud.

O yüz yaşında.

Ze is 100 jaar oud.

O yüz yaşında.

Het is 100 jaar oud.

O 100 yaşında.

Ik ben 25 jaar oud.

25 yaşındayım.

Ik ben 20 jaar oud.

20 yaşındayım.

Het was een buitengewoon jaar.

Bu olağanüstü bir yıldı.

Tom is dertien jaar oud.

- Tom on üç yaşında.
- Tom on üç yaşındadır.