Translation of "Overwegen" in Turkish

Tom zal het overwegen.

Tom bunu dikkate alacak.

Ik moet iedere mogelijkheid overwegen.

- Her ihtimali göz önünde bulundurmalıyım.
- Her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundayım.
- Her ihtimali göz önünde bulundurmam gerekiyor.

We overwegen nieuwe meubels te kopen.

Birkaç yeni mobilya almayı düşünüyoruz.

Je voorstel is het overwegen waard.

Teklifin düşünmeye değer.

Maar dit is iets anders om te overwegen:

Göz önünde bulundurulması gereken başka bir şey daha var.

- Ik denk er wel over na.
- Ik zal het overwegen.

Onu dikkate alacağım.

Tom zou kunnen overwegen om niet naar zijn werk te gaan vandaag.

Tom bugün işe gitmemeyi düşünmek isteyebilir.