Examples of using "Wel" in a sentence and their turkish translations:
Tabii ki evet!
Nasıl oldu da bunu yaptın?
- Teşekkür ederim!
- Teşekkür ederiz!
- Teşekkürler!
- Teşekkür ederim.
Onu yapabilir misin?
Ben öderim.
Her neyse!
Hayatta kalacağız.
Evet gerçekten.
İyi geceler.
Dikkatli olun.
Bazen olur.
Görüyor musun?
"Hadi bakalım." "Teşekkürler."
Biz iyi olacağız.
Dün için teşekkürler.
- Teşekkür ederim!
- Teşekkür ederiz!
- Teşekkürler!
Ben bulaşıkları yıkayacağım.
Teşekkürler kanka!
Teşekkürler!
istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.
Bunu anlıyorum.
Ama dokunarak yakalayabilir.
O tam düşündüğüm gibiydi.
Teşekkür ederim, doktor.
Delirmiş olmalısın.
O, o kadar kötü değil.
Teşekkürler, tatlım.
- Tamam mı?
- Böyle iyi mi?
Tom bekleyecek.
O ara sıra oluyor.
İyi geceler.
- Bu herkese olabilir.
- Bu herkesin başına gelir.
O yaklaşık olarak doğru görünüyor.
Makûl geçti.
Onun farkındayım.
O olmadan yapabiliriz.
Tom yönetiyor.
Tom yaşıyor.
İyi olacak.
Çok kötü değildi.
Ben burada kalırım.
Ben öyle düşünüyorum.
Bu mantıklı mı?
Tek başıma gideceğim.
Anlıyorum.
Biz gerçekten iyi dostlarız.
Artık, o, o kadar kötü değil, değil mi?
Tom'u tanımıyordun, değil mi?
- Hiç Tom'u düşünüyor musun?
- Hiç Tom'u düşünüyor musunuz?
- Tom'u ben idare ederim.
- Tom'un icabına ben bakarım.
- Teşekkür ederim!
- Teşekkürler!
Onu yakalayacağım.
Aç değilsin, değil mi?
- Teşekkürler kanka!
- Teşekkürler, dostum!
''Bunu önceden de biliyordum'' diye geçirmiş olabilirsiniz.
"Bulmuşken yiyeyim bari."
Bu kısım yenilebilir.
belli anlatı yapıları için de geçerli.
Burada hangi konuda iyi olduğu yazıyor.
100 yıla kadar da yaşayabilir.
Ama tehlikeyi sezen başkaları var.
O, onu biliyor.
O sadece bir iskelet gibi görünüyor.
Ben onu halledebilirim.
O aslında o kadar kötü değildi.
Hayal görüyor olmalıyım.
Onu yapmak istiyorum.
Tom susamış olabilir.
Onlar mutlu olmalılar.
Sizi rahatsız etmiyorum, değil mi?
İyi uykular!
Bu tuvalet kağıdı zımpara kağıdı gibi.
- Masayı hazırlayacağım.
- Sofrayı kuracağım.
O çok kötü değildi, değil mi?
Tom er ya da geç buraya gelecek.
- Aklımı kaçırmış olmalıyım.
- Çıldırmış olmalıyım.
Oldukça şaşırtıcı.
O çalışmıyor, değil mi?
- Aç olmalısınız.
- Karnınız aç olmalı.
Belki sen haklısın.
- Biraz sürebilir.
- Biraz zaman alabilir.
Biz oldukça sessizdik.
Kız kardeşim Tom'u seviyor.
Evet, yapabilirsin.
Tom susamış olmalı.
Ben bunu şanssız buluyorum.
Fikirlerin hoşuma gidiyor.
Seni bekleyecek.