Translation of "Kopen" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Kopen" in a sentence and their turkish translations:

Kopen!

Satın al!

- Kan ik dat kopen?
- Mag ik dat kopen?

Bunu satın alabilir miyim?

We kopen cd's.

Biz CD'ler alırız.

Wij kopen brood.

Ekmek satın alırız.

We kopen filmkaartjes.

Sinema biletleri alıyoruz.

Zij kopen brood.

Onlar ekmek satın aldılar.

Ik wil kopen.

Satın almak istiyorum.

- Ik wou het boek kopen.
- Hij wilde het boek kopen.

O, kitabı satın almak istedi.

Ik wil skischoenen kopen.

Ben bazı kayak botları almak istiyorum.

Ik moet postzegels kopen.

Pullar satın almalıyım.

Wil je het kopen?

Bunu almak istiyor musun?

Ik wil sinaasappels kopen.

- Ben portakal almak istiyorum.
- Portakal almak istiyorum.

Ik wil ananas kopen.

Ananas almak istiyorum.

We kopen een cd.

Biz CD alıyoruz.

Ik wil aspirine kopen.

Biraz aspirin satın almak istiyorum.

Ze zullen iets kopen.

Onlar bir şey alacaklar.

Dat ga ik kopen.

Onu alacağım.

We moeten azijn kopen.

Sirke almamız gerekiyor.

Laat me brood kopen.

Ekmek satın alayım.

Ik moet kerstcadeaus kopen.

Noel hediyeleri almam gerekiyor.

Trump wil Groenland kopen.

Trump, Grönland'ı satın almak istiyor.

Waar kan ik postzegels kopen?

Nerede pul alabilirim?

Hij gaat geen fototoestel kopen.

O, bir kamera almayacak.

Waar kan ik zijde kopen?

Nerede ipek alabilirim?

Hij kan geen auto kopen.

O bir araba satın alamaz.

Ik wil dat graag kopen.

Onu satın almak istiyorum.

Ik wil het niet kopen.

Bunu satın almak istemiyorum.

Waar kan ik koffie kopen?

Nerede kahve alabilirim?

We zullen wat paraffine kopen.

Biz biraz parafin satın alacağız.

Ik moet nieuwe ski's kopen.

Yeni kayaklar almam gerekiyor.

Geld kan geen geluk kopen.

Para mutluluğu satın alamaz.

Waar kan ik boeken kopen?

Nereden kitap alabilirim?

Hij wilde het boek kopen.

- O, kitabı satın almak istedi.
- Kitabı satın almak istedi.

Ik moet er een kopen.

Ben bir tane almalıyım.

Ik wil enkele zonnebrillen kopen.

Bir güneş gözlüğü almak istiyorum.

Ik zal er een kopen.

Bir tane alacağım.

Ik kan er twee kopen.

İki tane alabilirim.

Ik wil wat vuurwerk kopen.

Birkaç havai fişek satın almak istiyorum.

Ik zal die cd kopen.

O CD'yi satın alacağım.

Ik wil een ananas kopen.

Ben bir ananas almak istiyorum.

Ik ga even brood kopen.

Ben biraz ekmek satın alacağım.

Hij wou een boek kopen.

Bir kitap satın almak istedi.

Ik wil geen jacht kopen.

Sana bir yat satın almak istemiyorum.

Ik wil dit woordenboek kopen.

Ben bu sözlüğü satın almak istiyorum.

Waar kan ik printers kopen?

Nereden bir yazıcı alabilirim?

Ik moet wat kerstcadeautjes kopen.

Bazı Noel hediyeleri almam lazım.

Laten we een watermeloen kopen.

Bir karpuz alalım.

Ik wil een jacht kopen.

Bir yat almak istiyorum.

Ik wil een kano kopen.

Bir kano almak istiyorum.

Tom gaat dat schilderij kopen.

Tom o tabloyu alacak.

Hoeveel bier moet ik kopen?

Ne kadar bira almalıyım?

- Ik wil graag een bank kopen.
- Ik zou graag een bank willen kopen.

Bir kanepe satın almak istiyorum.

- Hij kan geen auto kopen.
- Hij is niet in staat een auto te kopen.

O bir araba alamaz.

Ik wil een nieuwe auto kopen.

Ben yeni bir araba satın almak istiyorum.

Ik zou graag een Picasso kopen.

Bir Picasso satın almak istiyorum.

Waarom wil je dit boek kopen?

Neden bu kitabı satın almak istiyorsunuz?

Waar kan ik een kaartje kopen?

- Nereden bir bilet alabilirim?
- Nerede bir bilet satın alabilirim?

Ik zou wat kaas willen kopen.

Biraz peynir satın almak istiyorum.

We willen graag een bank kopen.

Biz bir kanepe satın almak istiyoruz.

Ik wil een nieuw fototoestel kopen.

Yeni bir fotoğraf makinesi almak istiyorum.

Ik ga een nieuwe auto kopen.

Yeni bir araba satın alacağım.

Waar kan ik een kaart kopen?

- Nerede harita alabilirim?
- Nereden bir harita satın alabilirim?

We zullen paraffine voor hen kopen.

Onlar için biraz parafin satın alacağız.

We overwegen nieuwe meubels te kopen.

Birkaç yeni mobilya almayı düşünüyoruz.

Ik zou deze pop graag kopen.

Bu bebeği satın almak istiyorum.

Ze kopen groenten in de supermarkt.

Onlar süpermarkette sebze satın alıyorlar.

Ik moet een nieuwe computer kopen.

Yeni bir bilgisayar almak zorundayım.

Waar kan ik een cd kopen?

Nerede bir CD alabilirim?

Ik moet iets kopen voor Tom.

Tom'a bir şey almalıyım.

Tom wil een nieuwe smartphone kopen.

- Tom yeni bir akıllı telefon satın almak istiyor.
- Tom yeni bir akıllı telefon almak istiyor.

Ik wil een nieuwe fiets kopen.

Yeni bir bisiklet almak istiyorum.

Ik ga nu wat water kopen.

Ben biraz su alacağım.

Hij zou een huis moeten kopen.

Onun bir ev satın alması gerekir.

Ik ga morgen een hond kopen.

Yarın bir köpek satın alacağım.

Tom gaat geen nieuwe auto kopen.

Tom yeni bir araba satın almayacak.

Ga je echt die auto kopen?

Gerçekten o arabayı satın alacak mısın?

Ik besloot geen parfum te kopen.

Ben parfüm almamaya karar verdim.

Ik moet enkele postzegels gaan kopen.

Birkaç posta pulu satın almaya gitmeliyim.

Waar kan ik een plattegrond kopen?

Şehrin bir haritasını nereden satın alabilirim?

Waar kan ik een tandenborstel kopen?

Nerede bir diş fırçası satın alabilirim?

Ik wil een goedkoop woordenboek kopen.

Ucuz bir sözlük satın almak istiyorum.