Translation of "Denk" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Denk" in a sentence and their turkish translations:

- Denk!
- Denk na!

Düşün!

- Denk na!
- Denk eens na.
- Denk na.

Düşün.

Wat denk je dat ik denk?

Sence ben ne düşünüyorum?

Ik denk.

Düşünüyorum.

Denk positief.

Olumlu düşün.

Denk positief!

Pozitif düşün!

- Denk aan je toekomst.
- Denk aan jullie toekomst.
- Denk aan uw toekomst.

Geleceğin hakkında düşün.

- Ik denk aan je.
- Ik denk aan u.
- Ik denk aan jullie.

Senin hakkında düşünüyorum.

- Wat denk je ervan?
- Wat denk je daarvan?

Fikirle ilgili hislerin nedir?

Wat denk jij?

Ne düşünüyorsunuz?

Wat denk je...

Ne diyorsunuz?

Wat denk je?

Ne düşünüyorsunuz?

Denk even na.

Bir an için düşün.

Ik denk het.

- Ben öyle düşünüyorum.
- Sanırım öyle.

Denk aan haar.

Onu düşünün.

- Ik denk dat je liegt.
- Ik denk dat u liegt.
- Ik denk dat jullie liegen.

Sanırım yalan söylüyorsun.

- Ik denk er anders over.
- Ik denk daar anders over.

- Ben başka türlü düşünüyorum.
- Ben daha farklı düşünüyorum.

- Ik denk, dus ik ben.
- Ik denk, dus ik besta.

Düşünüyorum, öyleyse varım.

Denk positief. Spreek positief.

Olumlu düşün, olumlu konuş.

Denk maar aan blockchain.

Blok zinciri örneğin:

denk ik aan scharrelkippen.

aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.

denk aan poolijs, ijsberen --

Arktik buzulları, kutup ayıları...

En misschien denk je:

Belki şöyle diyorsunuz,

Waarom denk je dat?

Neden böyle düşünüyorsunuz?

Waar denk je aan?

Ne hakkında düşünüyorsun?

Wat denk je ervan?

Onu nasıl buluyorsun?

Denk aan je familie.

Aileni düşün.

Denk nog eens na.

Tekrar düşün.

Denk aan vrolijke dingen.

Mutlu fikirler düşün.

Ik denk erover na.

Ben bunu düşünüyorum.

Denk aan de feiten.

Gerçekleri göz önünde bulundurun.

Denk aan jouw broer.

- Erkek kardeşini düşün.
- Erkek kardeşini düşün!

En denk ergens aan

ve tek bir şey düşünün,

Ik denk van wel.

Ben öyle düşünüyorum.

- Vergeet niet.
- Denk eraan.

- Hatırla.
- Hatırlayın.

- Ik denk dat het mogelijk is.
- Ik denk dat het kan.

- Mümkün olduğunu düşünüyorum.
- Bence o mümkün.
- Bunun mümkün olduğuna inanıyorum.
- Onun bir olasılık olduğunu düşünüyorum.

- Ik denk dat hij niet komt.
- Ik denk niet dat hij komt.

Onun gelmeyeceğini düşünüyorum.

- Ik denk dat hij gelukkig is.
- Ik denk dat hij blij is.

Sanırım o mutlu.

Denk aan mijn vriend Aart.

Arkadaşım Art'ı hatırlıyor musunuz?

Wat denk je van morgen?

- Yarına sana uyar mı?
- Yarına ne dersin?

Wat denk je van Japan?

Japonya hakkında ne düşünüyorsun?

Ik denk aan mijn kinderen.

- Çocuklarım hakkında düşünüyorum.
- Çocuklarımı düşünüyorum.

Ik denk dat het klopt.

Doğru olduğunu sanmıyorum.

Ik denk dat Tom liegt.

Sanırım Tom yalan söylüyor.

Ik denk, dus ik ben.

Düşünüyorum, öyleyse varım.

Ik denk veel aan haar.

- Onun hakkında çok düşünüyorum.
- Onu çok düşünüyorum.

Je hebt gelijk, denk ik.

Sanırım haklısın.

Denk niet aan zulke dingen.

Böyle şeyleri düşünme.

Wat denk jij van hem?

Onunla ilgili ne düşünüyorsun?

Denk er eens over na.

Bunu düşünün.

Ik denk dat dat werkt.

Sanırım bu işe yarar.

Ik zeg wat ik denk.

Düşündüğümü söylerim.

Ik denk dat Tom slaapt.

Sanırım Tom uykuda.

Wat willen zij, denk je?

Ne istediklerini düşünüyorsun?

Hoe komt dat, denk je?

Onun, neden olduğunu düşünüyorsunuz?

Weet je wat ik denk?

Ne düşünüyorum biliyor musun?

Ik denk dat ervaring helpt.

Deneyimin yardım edeceğini düşünüyorum.

Dit is wat ik denk.

İşte ben böyle düşünüyorum.

Denk er zelfs niet aan.

- Hatta onu düşünme.
- Onu düşünme bile!
- Aklına bile getirme!

Ik denk dat aliens bestaan.

Bence uzaylılar var.

- Ik denk dat ik tendinitis heb.
- Ik denk dat ik een peesontsteking heb.

Ben tendinitim olduğunu düşünüyorum.

- Denk er eens over na.
- Denk er eens over na als je wil.

Lütfen onun hakkında düşün.

- Ik denk dat ik gehersenspoeld ben.
- Ik denk dat ze me hebben gehersenspoeld.

Beynimin yıkandığını düşünüyorum.

- Ik denk dat ik het snap.
- Ik denk dat ik het door heb.

Sanırım onu anladım.

- Hoelang moeten we wachten, denk je?
- Hoelang zullen we moeten wachten, denk je?

Ne kadar süre beklemek zorunda kalacağımızı düşünüyorsun?

- Ik denk dat jouw antwoord correct is.
- Ik denk dat je antwoord juist is.

Sanırım cevabınız doğru.

- Ik denk de hele tijd aan jullie.
- Ik denk de hele tijd aan je.

Her zaman senin hakkında düşünüyorum.

- Ik denk dat Juan Maria graag heeft.
- Ik denk dat Juan Mary graag mag.

Sanırım Juan Maria'dan hoşlanıyor.

- Ik denk dat je Tom moet roepen.
- Ik denk dat je Tom moet opbellen.

Sanırım Tom'u aramalısın.

- Ik denk dat ze een alcoholprobleem heeft.
- Ik denk dat ze een drankprobleem heeft.

Bence onun alkol sorunu var

- Ik denk dat ze 40 jaar is.
- Ik denk dat ze veertig jaar is.

- Sanırım o, kırk yaşında.
- Sanırım o kırk yaşında.
- Bence 40 yaşında.

- Ik denk dat iedereen hetzelfde voelt.
- Ik denk dat iedereen er hetzelfde over denkt.

Sanırım herkes aynı şeyi hissediyor.

- Ik denk dat u ze allebei kent.
- Ik denk dat je ze allebei kent.

Bence onların ikisini de biliyorsun.