Examples of using "Groei" in a sentence and their turkish translations:
Hatalar yap, onlardan öğren ve büyü!
bu büyümenin çoğunun Güney Amerika'dan gelecek olduğu.
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.