Examples of using "Effectiever" in a sentence and their turkish translations:
politik etkinlikleri daha üstün.
Daha yoğun ve etkili çalışmamız gerekiyor.
Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.