Examples of using "Broodjes" in a sentence and their turkish translations:
Bilgisayarlar gerçekten peynir ekmek gibi satılıyor.
Kaç tane sandviç kaldı?
Tom, Mary ve John için ton balıklı sandviçler hazırladı.
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
Tom'un Mary ile hayatı hakkındaki kitabı peynir ekmek gibi sattı.