Examples of using "Hand" in a sentence and their turkish translations:
El ele gittiler.
Elini kaldır.
John ve Mary, her zaman el ele yürürler.
Elimi tut.
Elimi salla.
Lütfen tokalaşın.
Elinizi kaldırın.
Tom Mary'nin elini öptü.
Elimi sıktı.
Elini ver bana.
- O çok önemli değil.
- O önemli değil.
Herkes el sıkıştı.
Elinde ne var?
Sadece elinizi kaldırın.
ellerim ellerinde
Elim yerinde duruyor.
Ve bütün elimi kapladı.
Seninle tokalaşabilir miyim?
Elim çok dolu!
Elini tutabilir miyim?
Uf, elim acıyor.
Elimi yaktım.
Elimi bırakma.
O, elinde bir çiçeğe sahiptir.
o kadar da zor bir durum değil, haksız mıyım?
"Tanrım, neler oluyor?"
Mary onu elinde tarttı.
O, elimden sıkıca tuttu.
O, elini havaya kaldırmadı.
Onun elinde çiçekler var.
John'un eli temiz.
Durum kontrolden çıkıyor.
Elim ılık suda.
Onun elinde, kurşun altın oldu.
Köpek elimi ısırdı.
N'oluyor?
Tom'un elinde küçük bir kutu vardı.
hayal gücünüzü serbest bırakmak.
Elimin tam kenarından ısırdı.
nadir bir ahşaptan elle oyulmuş,
O, elinde bir çiçeğe sahiptir.
Elimde bir sözlüğüm var.
Elinde bir çiçek vardı.
O, mektubu elimden zorla aldı.
Elimde bir kitap var.
- Bu işin altında bir iş var.
- Bu işte bir bit yeniği var.
Elini pencerenin dışına uzatma.
Elini omzuma koydu.
Sana evlenme teklif etmek istemiyorum!
Hey, orada ne oluyor?
Eliyle bir jest yaptı.
Mektup elle yazılmıştı.
- Bunu elle mi diktin?
- Bunu elinle mi diktin?
Adres elle yazılmış.
Çok para harcıyor.
Tom, Mary'nin elini bıraktı.
Sana iyilik yapana nankörlük yapma.
Elinin ayasına bak.
Tom'un elinde bir çekiç vardı.
Eskinin neyi vardı?
Dürüst olun ve eğer "deli meşgul" ifadesini
Eski madenciler bu tünelleri elle kazmışlar.
Kanat açıklığı erkek elinin açık hâli kadardır.
Bir elin parmakları kadar.
Onun herhangi bir sorunu mu var?
O resimde elimi tutuyorsun.
O, çocuklarıyla baş edemiyor.
İsyan tamamen kontrolden çıkmıştı.
Ünlü şarkıcı ile tokalaştı.
O neler olduğunu biliyor.
Bana neler olduğunu söyle.
Tom'la ilgili yanlış bir şey var mı?
O, elini hafifçe onun omzuna koydu.
Burada ne olduğunu biliyorum.
Hiçbir sorun yokmuş gibi davran.
Bunun açık olduğunu düşündüm.
- Ben elden ağıza yaşıyorum.
- Ben zar zor geçiniyorum.
Melanie eliyle bir örümcek öldürdü.
Tom, Mary'nin onun elini tutmasını istemedi.
Çocuk elini cebine koydu.
Kitap için elimi uzattım.
Tüm kitap elle yazılmış.
Tom'un neyi var?
O, çocuğun elini bıraktı.
Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.