Translation of "‫وقلت" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "‫وقلت" in a sentence and their turkish translations:

وقلت له:

Ona dedim ki:

وقلت: "غانيت؟

"Gunit mi?" diye sordum.

لورين: وقلت لـكيتلين

LA: Ben de Caitlin'a

وقلت لنفسي: "أتعلمين ماذا؟

Kendime diyordum ki

وقلت: "ما الذي علي فعله؟"

ve dedim ki: "Ne yapmam gerek?"

لذا فقد فكرت قليلاً وقلت..

Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki

فذهبت إلى معلمي وقلت له:

Danışmanıma gittim

‫وقلت: "حسنًا، الأمر جنوني للغاية الآن."‬

"Bu kadarı artık delilik." dedim.

دخلت إلى المحل مرة أخرى، وقلت:

içeri tekrar girdim ve dedim ki

أغلقت الهاتف وقلت يجب أن أفعل العكس.

Telefonu kapattım annem böyle diyorsa tersini yapmam lazım dedim.

وقلت: "ماريو، أريد حقًا شراء هذا المكان".

ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.

لم أستسلم، وقلت سأجد هذا الراعي وسأتجول،

Bırakmadım, bulacağım bu sponsoru ve gezeceğim,

وقلت هيا يا رجل حاول صياغة استعارات جديدة

“Hadi ama dostum! Yeni metaforlar uydurmaya çalışıyorum.

هاتفت ماريو وقلت: "ماريو، أريد شراء هذا المكان".

“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.

رسمت أحلامًا وقلت: "سأذهب إلى 81 محافظة بتركيا."

Hayaller kurdum, dedim ki ''Ben Türkiye'nin

اشتعلت شرارة بقلبي وقلت لنفسي: "يجب أن أواصل تعليمي!"

tam zamanlı bir işte çalışıyorken

‫ومن ثم رأيت‬ ‫أن كلا الحيوانين مسترخيان للغاية‬ ‫وأدركت وقلت لنفسي:‬ ‫"حسنًا، بدأ التزاوج الآن."‬

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

‫ثم رأيت سمكة القرش‬ ‫تسبح على السطح الخارج وتتبع رائحتها.‬ ‫وقلت لنفسي: "لا، ذلك الكابوس بأكمله...‬

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."