Examples of using "قليلاً" in a sentence and their turkish translations:
küçük bir sapma yaşadım.
Şimdi daha derinlere gideceğiz.
birazcık günümüze harmanlaşmış
Biraz utangacım.
Tamam, biraz temizlenelim.
onun biraz daha farklı versiyonları
Bizde ise durum birazcık farklı
Gelin birazda gerçekleri konuşalım o zaman
Evin biraz sallandığını hissettik.
- Tom ve ben ikimiz de biraz meşgulüz.
- Hem Tom hem de ben biraz meşgulüz.
Biraz farklı bir fizikle mümkün olabilirdi
Bence biraz koordinasyonla
Girişi de biraz karla kapattım.
Tadı biraz şey... ...karton çiğnemek gibi.
İşte, ağzı biraz açılıyor.
Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki
o günleri hatırlayıp birazcık gülümseyelim
Bu günümüze birazcık evrilerek gelmiştir
keşke çocuğunuzu da biraz önemseseniz de
böyle göbeğine doğru biraz tombul
bu biraz daha tehlikeli bir boyut
şimdi size atalarımızdan bahsedeceğim biraz
biraz yükseltelim bu sesi
Biz Türkler olarak o algoraitmayı biraz bozduk.
Biraz daha kalamaz mısın?
bir okul otobüsünden biraz daha küçük,
Bir süre bu ata binebilir miyim?
Ama şimdi bunu biraz daha derinlemesine düşünelim.
Oldukça utangaç ve bilime ilgiliydim
Dramanın ikinci yarısı biraz sıkıcıydı.
Akıcı değildi, biraz da yetersizdi
yalnız hissettirmemle ilgili şeylerdir.
Belki bu beni biraz taraflı yapıyor
O dönemde sol kesim küçüktü
galiba biz biraz mahalle kültürümüzü kaybetmişiz
neden yahu neden biz biraz sorunluyuz galiba bu konuda
bizde biraz geri kafalıyız ve salakça mı düşünüyoruz?
yahu eğitimde sanki biraz kolaylık sağlamıyor mu?
mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor
fakat taşın derinliği biraz fazlaydı
çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.
Hiç kimse "Durun bakalım, bu yanlış.
Bir soluklan değil mi, bir otur. Hayır.
Yenilikçi olmak adına biraz ezber bozalım.
Düz takla mı? Pekâlâ, bu biraz can yakabilir!
Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Pekâlâ, biraz daha çıkartacağız. Sonra yola devam edeceğiz.
Bu çok uzun süre işe yaramayacaktır ama biraz olsun yardımcı olacaktır.
biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,
Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.
bu felaketleri gördükçe birazcık içimiz kararıyor
ondan biraz hayata uyum sağlamayı öğrendi
90 nesli biraz sorunlu gibi sanki
kısacası biz 90 lılar olarak birazcık böyle şanslıymışız
yazsak da az yazmışız
Bütün bunlar biraz beynimizi zorluyor biliyorum
Google'a biraz daha şöyle uzaktan baktığımızda
Tom biraz Fransızca konuşabilir.
Biraz yorgunum.
ama bu tür şeyleri yapmak daha pahalı olurdu.
Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.
sanki biraz amacını yerine getirmiyor gibi ama
tek yapmamız gereken şey birazcık mesafeli olacağız
Biraz da beyinleri yakacak bilimsel verilere ne dersiniz?
Şunu izninizle biraz dekorunuzu bozacağım ama bırakmak istiyorum.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.
sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.
gelin her şeye biraz daha yumuşak bakalım
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.
yahu rakamlarla biraz kafanızı kurcalıyorum ama rakamlar bizim için çok önemli
ben Trump'ı birazcık Richie Rich'e benzetiyorum. Hem o da sarışın bu da sarışın
geldik. O sıralarda Şeyh Zayed Al Nahyan , güçlü bir birlik oluşturmak ve onları
çünkü bu teknik bilgileri bilmede depremi anlamamız biraz güç
Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,
Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.
her şeye rağmen Marmara Denizinde birazcık farklı bir durum var
Ama berbat bir şiirsel züppe olan Harald bunu biraz düşünüyor ve “Hayır,
Biraz uykuya ihtiyacın olduğunu düşündüm.
Berthier'in sisteminin genel yapısı, önümüzdeki 18 yıl içinde çok az değişti
Birazcık geçmişe gidip dedemize güzel bir yerden güzel bir arsa kapattırmak istemez misiniz?