Translation of "قليلاً" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "قليلاً" in a sentence and their turkish translations:

انعطفتُ قليلاً،

küçük bir sapma yaşadım.

سنقوم بالانخفاض قليلاً.

Şimdi daha derinlere gideceğiz.

ممزوج قليلاً بالحاضر

birazcık günümüze harmanlaşmış

أنا خجول قليلاً.

Biraz utangacım.

‫حسناً، لننظف أنفسنا قليلاً.‬

Tamam, biraz temizlenelim.

إصدارات مختلفة قليلاً منه

onun biraz daha farklı versiyonları

فينا ، الوضع مختلف قليلاً.

Bizde ise durum birazcık farklı

لنتحدث عن الحقائق قليلاً

Gelin birazda gerçekleri konuşalım o zaman

شعرنا بالبيت يهتز قليلاً.

Evin biraz sallandığını hissettik.

توم وأنا مشغولان قليلاً.

- Tom ve ben ikimiz de biraz meşgulüz.
- Hem Tom hem de ben biraz meşgulüz.

لكن ربما بفيزياء مختلفة قليلاً،

Biraz farklı bir fizikle mümkün olabilirdi

الآن، أفكر بشكل منظم قليلاً،

Bence biraz koordinasyonla

‫ثم أغلقت المداخل‬ ‫قليلاً بالجليد.‬

Girişi de biraz  karla kapattım.

‫مذاقها يشبه قليلاً...‬ ‫مضغ الكرتون.‬

Tadı biraz şey... ...karton çiğnemek gibi.

‫ها هي تفتح فمها قليلاً.‬

İşte, ağzı biraz açılıyor.

لذا فقد فكرت قليلاً وقلت..

Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki

لنتذكر تلك الأيام ونبتسم قليلاً

o günleri hatırlayıp birazcık gülümseyelim

لقد تطور هذا قليلاً اليوم

Bu günümüze birazcık evrilerek gelmiştir

أتمنى أن تهتم قليلاً بطفلك

keşke çocuğunuzu da biraz önemseseniz de

ممتلئ قليلاً تجاه بطنك هكذا

böyle göbeğine doğru biraz tombul

هذا بعد أكثر خطورة قليلاً

bu biraz daha tehlikeli bir boyut

الآن سأخبركم قليلاً عن أسلافنا

şimdi size atalarımızdan bahsedeceğim biraz

دعونا نرفع هذا الصوت قليلاً

biraz yükseltelim bu sesi

كأتراك ، كسرنا هذه الخوارزمية قليلاً.

Biz Türkler olarak o algoraitmayı biraz bozduk.

ألا يمكنك البقاء أطول قليلاً؟

Biraz daha kalamaz mısın?

أصغر قليلاً من الحافلة المدرسية ،

bir okul otobüsünden biraz daha küçük,

أيمكنني ركوب هذا الحصان قليلاً؟

Bir süre bu ata binebilir miyim?

ولكن دعونا نتعمق فيه قليلاً.

Ama şimdi bunu biraz daha derinlemesine düşünelim.

كنت خجولاً قليلاً ومهتماً بالعلوم،

Oldukça utangaç ve bilime ilgiliydim

- كان النصف الأخير من المسرحية مملاً قليلاً.
- كان النصف الأخير من الدراما مملاً قليلاً.

Dramanın ikinci yarısı biraz sıkıcıydı.

لم أكن طليقاً، كنت أتأتئ قليلاً،

Akıcı değildi, biraz da yetersizdi

وربما أخفف من شعورهم بالوحدة قليلاً.

yalnız hissettirmemle ilgili şeylerdir.

ربما هذا ما يجعلني منحازا قليلاً

Belki bu beni biraz taraflı yapıyor

بدأ اليساريون، والذي كان عددهم قليلاً،

O dönemde sol kesim küçüktü

أعتقد أننا فقدنا ثقافة جيراننا قليلاً

galiba biz biraz mahalle kültürümüzü kaybetmişiz

لماذا ، لماذا ، لماذا نحن معضلين قليلاً؟

neden yahu neden biz biraz sorunluyuz galiba bu konuda

هل نحن متخلفون قليلاً ونفكر بغباء؟

bizde biraz geri kafalıyız ve salakça mı düşünüyoruz?

أليس من الأسهل قليلاً في التعليم؟

yahu eğitimde sanki biraz kolaylık sağlamıyor mu?

تنخفض الجودة قليلاً عند تشغيل الميكروفون

mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor

لكن عمق الحجر كان قليلاً أيضًا

fakat taşın derinliği biraz fazlaydı

لست متدينةً كثيراً لكنني هادئة، متحررة قليلاً.

çok dindar değil, rahat, oldukça özgürlükçü.

لم يقل أحد "اصبري قليلاً، هذا خاطئ.

Hiç kimse "Durun bakalım, bu yanlış.

خذ نفسك، أليس كذلك؟ أجلس قليلاً، لا.

Bir soluklan değil mi, bir otur. Hayır.

من منطلق الإزعاج، أود أن أزعجكم قليلاً.

Yenilikçi olmak adına biraz ezber bozalım.

‫القفزة الأمامية؟‬ ‫حسناً، ربما يؤلم هذا قليلاً!‬

Düz takla mı? Pekâlâ, bu biraz can yakabilir!

نحن علينا فقط أن نغيّر حياتنا قليلاً.

Bizim hayatlarımızı değiştirmemiz gerekiyor.

‫سنستخرج منه أكثر قليلاً.‬ ‫ثم سنتحرك ثانية،‬

Pekâlâ, biraz daha çıkartacağız. Sonra yola devam edeceğiz.

‫لن تفيدني إلى الأبد، ولكنها‬ ‫ستساعدني قليلاً.‬

Bu çok uzun süre işe yaramayacaktır ama biraz olsun yardımcı olacaktır.

إذا قل حجم الصحن أو الصندوق قليلاً،

biraz küçültülerek büyük oranda azalıyor,

تصورنا لماهية الفيزياء يحتاج قليلاً من التغيير،

Fiziğe dair bakışımızın biraz değişmesi gerek.

أكثر قتامة قليلاً عندما نرى هذه الكوارث

bu felaketleri gördükçe birazcık içimiz kararıyor

تعلم كيف يتكيف مع الحياة قليلاً منه

ondan biraz hayata uyum sağlamayı öğrendi

كما لو كان الجيل 90 إشكالياً قليلاً

90 nesli biraz sorunlu gibi sanki

باختصار ، نحن ، التسعينيات ، كنا محظوظين قليلاً هكذا

kısacası biz 90 lılar olarak birazcık böyle şanslıymışız

على الرغم من أننا كتبنا ، كتبنا قليلاً

yazsak da az yazmışız

أعلم أن كل هذا يجبر دماغنا قليلاً

Bütün bunlar biraz beynimizi zorluyor biliyorum

عندما ننظر إلى Google قليلاً من بعيد ،

Google'a biraz daha şöyle uzaktan baktığımızda

توم يستطيع ان يتحدث قليلاً من الفرنسية.

Tom biraz Fransızca konuşabilir.

- إنني متعب قليلاً.
- إني متعب بعض الشيء.

Biraz yorgunum.

يمكن أن يكون فعل هذه الأشياء مكلفاً قليلاً

ama bu tür şeyleri yapmak daha pahalı olurdu.

قليلاً، بهذا الشكل، باستخدام المجرفة. أترون؟ أعطني إياها.

Birazcık, aynen böyle. Kürekle. İşte böyle. Ver bana.

كما لو أنه لم يحقق غرضه قليلاً ، ولكن

sanki biraz amacını yerine getirmiyor gibi ama

كل ما علينا فعله هو أن نبتعد قليلاً

tek yapmamız gereken şey birazcık mesafeli olacağız

ماذا عن البيانات العلمية التي ستحرق العقول قليلاً؟

Biraz da beyinleri yakacak bilimsel verilere ne dersiniz?

إذا سمحتم، سأفسد الديكور قليلاً ولكن أريد ترك هذه.

Şunu izninizle biraz dekorunuzu bozacağım ama bırakmak istiyorum.

‫عادة ما أتوتر قليلاً من وضع يدي في حفرة.‬

Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.

سترى عددًأ قليلاً من الشوارع والكثير من المساحات الفارغة.

sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.

دعونا نلقي نظرة على كل شيء أكثر ليونة قليلاً

gelin her şeye biraz daha yumuşak bakalım

‫في كل مرة تخرج فيها ساقك،‬ ‫يبتلعها لمسافة أعمق قليلاً.‬

Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.

أنا مرتبكة قليلاً بالأرقام ، لكن الأرقام مهمة جدًا بالنسبة لنا.

yahu rakamlarla biraz kafanızı kurcalıyorum ama rakamlar bizim için çok önemli

أحب ترامب قليلاً مثل ريتشي ريتش. وهي شقراء وهي شقراء

ben Trump'ı birazcık Richie Rich'e benzetiyorum. Hem o da sarışın bu da sarışın

دعونا نعود بالتاريخ قليلاً للوراء هنا نكون قد وصلنا للعام

geldik. O sıralarda Şeyh Zayed Al Nahyan , güçlü bir birlik oluşturmak ve onları

لأنه من الصعب قليلاً فهم الزلزال في معرفة هذه المعلومات التقنية

çünkü bu teknik bilgileri bilmede depremi anlamamız biraz güç

‫حتى عندما أحفر قليلاً في هذا،‬ ‫على أمل الوصول لجليد مضغوط أكثر،‬

Daha yoğun olan kara ulaşmak için biraz kazmama rağmen,

‫وهذا يجعلني أكثر تشككاً قليلاً من جهة‬ ‫كون الواحة سراباً في حقيقتها.‬

Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.

على الرغم من كل شيء ، هناك وضع مختلف قليلاً في بحر مرمرة.

her şeye rağmen Marmara Denizinde birazcık farklı bir durum var

لكن هارالد ، وهو متكبر شاعري رهيب ، يفكر في الأمر قليلاً ويقول ، "لا ،

Ama berbat bir şiirsel züppe olan Harald bunu biraz düşünüyor ve “Hayır,

- اِعتقدتُ أنك اِحتجتَ إلى النوم قليلا.
- اعتقد انك بحاجة الى النوم قليلاً

Biraz uykuya ihtiyacın olduğunu düşündüm.

لم يتغير الهيكل العام لنظام بيرتييه إلا قليلاً على مدار الثمانية عشر عامًا التالية ،

Berthier'in sisteminin genel yapısı, önümüzdeki 18 yıl içinde çok az değişti

ألا ترغب في الذهاب إلى الماضي قليلاً وأن يقوم جدنا بإغلاق قطعة أرض جميلة من مكان جميل؟

Birazcık geçmişe gidip dedemize güzel bir yerden güzel bir arsa kapattırmak istemez misiniz?