Translation of "الذي" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "الذي" in a sentence and their turkish translations:

فما الذي حدث؟ وما الذي تغير؟

Ne oldu da değişti?

فما الذي فعلته؟

Bu yüzden ne mi yaptım?

الذي أفهمه الآن

Şu an anladığım

الذي يبقى مستمرًّا.

çember bozulmamış kalıyor

ما الذي تنتظرونه؟

Peki siz ne bekliyorsunuz?

ما الذي يحدث؟

Neler oluyor?

الذي لحق به

tarım kültürünü mahvetmişti

وسيحين الوقت الذي

Ve zamanla

ما الذي تغير؟

Nasıl buraya vardık? Ne oldu?

ما الذي سيتغير؟

değiştirecek de ne olacak?

الذي أثرى إدراكي

Algıyı güçlendiren sesler

ما الذي أيقظك؟

Seni ne uyandırdı?

ما الذي يقلقك؟

Ne hakkında endişelisin?

ما الذي تخشاه ؟

- Neyden korkuyorsun?
- Ne hakkında korkuyorsun?

ما الذي حدث؟!

Demin neler oldu?

وتعيد تشكيل فهمنا للمكان الذي نحن فيه وما الذي نراه.

ve nerede olduğumuz ve ne gördüğümüze dair anlayışımızı da yeniden şekillendiriyor.

الرجل الذي ليس خريجًا جامعيًا هو الذي شكل تاريخ العالم

Üniversite mezunu bile olmayan bir adam dünya tarihine yön verdi

ما الذي يجعلك متيقّنًا بأنّ توم هو الذي سرق درّاجتك؟

Bisikletini çalanın Tom olduğundan o kadar emin olmanı sağlayan ne?

إلى التحول الذي حصل.

bir değişimin olduğunu fark etmiş olabilir.

الذي كنا متجهين نحوه

gideceğimiz yer orasıydı,

ميلي ميل الذي كتب،

Melle Mel şöyle diyor:

لذلك الذي حدث أنه

Hip-hop, suçlu olmanın

المريض الذي ذكرته سابقا ؟

Size bahsettiğim şu hasta

للنصر الذي سيحققه جيشكم،

sizin ordularınızın kazanacağı zafere önayak olacaktır.

إذًا، ما الذي نراه؟

Peki, ne görüyoruz?

وما الذي حدث؟ مفاجأة!

Böylelikle ne oluyor? Bom!

ما الذي تبحث عنه؟"

Aradığınız nitelikler nedir?"

ما الذي حصل لهذا،

ve bununla ne olduğuna bakarsan

اللاجئ الذي يملك محامي

Avukatı olan bir göçmenin

الذي أشعل النار بداخلي

içimdeki ateşi alevlendirmişti

العشب الذي يشبه الشرائط،

Çime benzeyen şeritte olacağım,

ما الذي بإمكاني فعله؟

Ne yapabilirim?

كل الذي نراه الآن

Şimdi gördüğümüz her şey

والدرس الثاني الذي تعلمته

Öğrendiğim ikinci şey,

وما الذي نحاول قياسه؟

Ne ölçmeye çalışıyoruz?

"ما الذي يمكنني فعله؟

''Ne yapabilirim?

فما الذي تفعلونه أولًا؟

İlk yapacağınız şey nedir?

في المكان الذي أعشق،

O aşık olduğum yerde

النفس الذي نأخذه للتو

Henüz içinize çektiğiniz hava

المنزل الذي ترعرعت فيه،

içinde büyüdüğüm ev,

المنزل الذي بناه بيديه.

kendi elleriyle yaptığı ev.

مزينة بالخيال الذي ذكرته

bahsettiğim hayal gücü ile süslenmiş

الشخص الذي خلف المستحيل

İmkansızı başaran kişi

ما الذي يمكننا تحقيقه؟

Neyi başarabiliriz ki?

والشرف الذي تتلقاه مني.

ve benden aldığın onur.

ما الذي تتحدث عنه؟

- Sen neden bahsediyorsun?
- Neden bahsediyorsun sen?

ما الذي تنوي فعله؟

- Ne yapmaya niyet ediyorsun?
- Ne yapmak niyetindesin?

ما الذي أحزنها هكذا؟

Onu ne kadar o kadar üzdü?

أتساءل ما الذي حدث.

Ne olduğunu merak ediyorum.

ما الذي قلبها عليك؟

Onu sana karşı döndüren nedir?

ما الذي تعاقبهم عليه؟

Onları ne için cezalandırıyorsun?

من الذي يتولى الزعامة؟

Kimin liderliği var?

ما الذي يعجبك بشأنها؟

Onun hakkında neyi seviyorsunuz?

ما الذي تراهُ فيه؟

- Onda ne buluyorsun?
- Sen onda ne görüyorsun?

ما الذي يعجبك بشأني؟

Neyimden hoşlanıyorsun?

ما الذي يطالبني بهذا؟

Neden bunu yapmam gerekiyor?

من الذي اتصل بآن.

- Ann'e kim telefon etti?
- Ann'i kim aradı?

ما الذي يُبَثُّ الآن؟

Şu an yayında ne var?

ما الذي نسيتُ قوله؟

Ne söylemeyi unuttum?

ما الذي يحدث هنا؟

Burada neler oluyor?

ما الذي في الملف؟

Dosyada ne var?

ما الذي يأكله كين؟

Ken ne yiyor?

ما الذي حصل له؟

Ona ne oldu?

من الذي في القطار؟

Trendeki kim?

الذي لا تراه هنا هو الذي حدث منذ بضعة أشهر مؤخرًا،

Burada görmediğinse, birkaç ay sonra,

‫النفق الذي به تيار هواء‬ ‫أم النفق الذي بلا تيار هواء؟‬

Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?

‫النفق الذي به تيار هوائي،‬ ‫أو النفق الذي بلا تيار هوائي؟‬

Hava akımı olan tünel mi, hava akımı olmayan tünel mi?

الذي كان محبوبًا من قبل القوات ، ودافوت ، الذي لم يكن كذلك.

arasındaki karizma uçurumunu vurguladı .

‫يحتوي على "كونتراكتين إيه" الذي يُسبب‬ ‫تشجنات و"بيديتوكسين" الذي يُحدث تقلصات،‬

İçindeki Contractin A kasılmaya, Peditoksin ise kıvranmaya sebep oluyor.

الذي ترى الروح نازلا ومستقرا عليه فهذا هو الذي يعمد بالروح القدس.

- Ruhun geldiğini ve kaldığını gördüğün adam Kutsal Ruhla vaftiz edecek olandır.
- Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.

- ما الذي حملها على فعل شيء كهذا؟
- ما الذي جعلها تفعل ذلك؟

Ona öyle bir şeyi yaptıran nedir?

وهذا الذي حصل مع جين.

ve Jane'de olan şey de buydu.

ليس هذا، هذا الذي هنا.

buna değil, buradakine.

ما الشيء الذي ربما يعيقك؟

Acaba seni engelleyen ne olabilir?

ما الذي سيكلفنا لنراهم ونلاحظهم

Onlar şiddetin kurbanı veya uygulayıcısı olmadan önce

السيد الذي يتصرف بطريقة صحيحة ،

Kusursuz bakımlı Bay Janti,

ما الذي يجب عليك فعله؟

Peki ne yapmalısın?

نفس الامتحان الذي أعطيته لهم

bir yıl önce aynı öğrencilere yaptığınız sınavın

وعندما سألته "ما الذي تعلّمته؟"

"Ne öğrendin?" diye sordum

ولا ندري ما الذي سيحدث.

Neler olabileceğini bilemezsiniz.

الذي أبقى الأطفال بعيدًا بالفعل،

ve bu duvarın nasıl çocukları dışarıda tuttuğunu

للاستماع إلى الشخص الذي أمامي.

belki sekiz saniye bile yok.

ما الذي يعرفونه وأجهله أنا؟

Benim bihaber olduğum neyi biliyorlar?

وقلت: "ما الذي علي فعله؟"

ve dedim ki: "Ne yapmam gerek?"

الذي قد يكون مكثفاً وغامراً،

ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki

ألا ترى الألم الذي آلمك؟

Nedir seni yaralayan acı

ولكن الواقع الذي اصطدمت به

ama bulduğum gerçek dünya

وتغيير ما الذي نكافئ عليه

neyi ödüllendirdiğimizi değiştirelim

وبحلول الوقت الذي ولدتُ فيه،

Ben doğana kadar

الذي تعيد تعريف هذا الحي

hızlı bir biçimde yeniden tanımlayan kentsel dönüşümde,

الذي حشد شعبه للحرب والغزو

yeni bir güç oluştu.

ما الذي تخبرك به مشاعرك؟

Bu duygu size ne söylüyor?

‫الذي بالكاد يرى موطئ قدمه.‬

...hareket edemeyecek kadar kör.

‫الذي يتبدل بتغير أطوار القمر.‬

Ay'ın evreleriyle dalgalanan o ritimle.

- ما الذي... - لإفساد كلّ شيء.

-Sen ne... -Futbol için.