Translation of "لذا" in Turkish

0.065 sec.

Examples of using "لذا" in a sentence and their turkish translations:

لذا فكرت:

Şöyle düşündüm ben de,

لذا بجدية،

Tüm ciddiyetimle söylüyorum,

لذا انتظروا،

Bir dakika,

لذا، ونحن نتابع

Yani devam etmeden,

لذا فلنروي قصتين

Öyleyse, arka planımda

لذا بالذي ورائي،

Arkamdaki bu şey,

لذا لحقت بتعليمي

Bu yüzden, eğitimime devam ettim,

لذا ما الحل؟

Peki çözüm ne?

‫لذا، أحسنت عملاً.‬

İyi işti.

لذا إليكم التحدي.

O yüzden isteğim şu:

لذا تذكروا التالي:

O yüzden şunu unutmayın:

لذا فهو يعود

yani eski haline geri dönüyor

لذا دعوني أرسم صندوقًا.

Bir kutu çizmeme izin verin.

لذا مالذي نقوم به؟

Ne yapıyoruz peki?

لذا، جعلني هذا أتساءل:

Yani bu beni meraklandırdı:

لذا لم أقل شيئاً.

Bende bir şey söylemedim.

لذا، سأبدأ بالفروق الصغيرة -

Önce küçük farklarla başlayacağım,

لذا قلت له وداعاً.

Ona elveda dedim.

لذا، إذا كنت أمريكيًا،

Bu yüzden eğer Amerikalıysanız

‫لذا لا تتحرك البتة.‬

Sakın kımıldamayın.

لذا عندما يأتي دوري

Böylece sıra bana geldiğinde

لذا ذهبت إلى هناك.

Oraya gittim.

لذا دعوني أريكم البيانات.

Size verileri göstereyim.

لذا قررت أن أستكشف.

Sonunda bunu nasıl işlediğini öğrenmek için

لذا، ما هو الجنس؟

Peki cinsellik nedir?

لذا كعائد جزئي لهذا

Biraz da bunun sonucu olarak

لذا فإنه سيحتاجنا جميعًا.

Bu işin hepimize ihtiyacı var.

‫لذا يجب أن نسرع.‬

yani acele etmeliyiz.

لذا دعونا ننظر للمستقبل.

Şimdi geleceğe bir bakalım.

لذا إن هذا واجبنا،

Doğruyu savunmak

لذا لدينا سؤال الآن

bu durumda aklımıza bir soru geliyor şimdi

لذا مرة واحدة للحظة

Yani bir anlık bir kere

لذا أدعو الجميع بجدية

Bu yüzden herkesi ciddiyete davet ediyorum

لذا ، من هؤلاء النمل؟

peki, kim bu karıncalar?

لذا نعم، الدماثة مجدية.

Ve evet, naziklik para eder.

لذا بدأت بكتابة الأمور.

Bu yüzden bir şeyler yazmaya başladım.

لذا كان ما حدث،

Olan şey şuydu,

لذا، التعليم مهم جدًا.

Bu yüzden, eğitim çok önemli.

الطريق متجمد، لذا انتبه.

Yol buzlu, bu yüzden dikkatli ol.

لذا أخذوني للمشفى وخاطبوا والداي

Böylece beni hastaneye götürdüler ve ailemi çağırdılar

لذا نذرت أني عندما أتزوج،

Söz verdim, evlendiğim zaman

لذا دعونا نعود لقوس ميسا،

Mesa Arch'ın

لذا ماذا يمكننا أن نفعل؟

Peki ne yapabiliriz?

لذا لن يساعدنا إذا أمة...

Yani aslında bu hiç yardımcı olmazdı, şayet bir millet --

لذا وجب العودة إلى الوطن.

Eve geri dönmek zorunda kaldım.

لذا قررت بأنني سأبدأ بمشروع

Cinsel taciz farkındalığı ve koruması üzerine

لذا عدت إلى المنزل باكياً.

Eve ağlayarak gelmiştim.

لذا كان خياري واضحاً للغاية.

Bu sebeple seçeneğim oldukça netti.

لذا قررت أن أتجاهل نصيحتهم

Bu yüzden onların tavsiyelerine sırtımı dönmeye karar verdim

لذا فيما يخص الخط الزمني،

Zamanlama açısından baktığımızda

لذا فالأمر ليس خلافيًا حقًا.

Aslında o kadar da tartışmalı bir konu değil.

‫لذا دعنا نقرّر ونواصل التقدم.‬

Karar verip yola devam edelim.

لذا، إنني أود القيام بالآتي:

Eğer bu şeyi yapacaksam,

لذا لم تطور شبكة حماية،

O yüzden doğa uykuya karşı bir güvenlik önlemi oluşturmadı

لذا علينا أن نفعل شيئين

O yüzden iki şey yapmalıyız.

لذا دعوني ادخل نظرتي الانتهازية

Öyleyse şimdi Machiavellian görüşümü aktarayım.

لذا فقد ابتكرت الموعد الصفر.

Ben de sıfır randevu icat ettim.

لذا فهي كتلة بسيطة أساسية،

Bu aslında basit bir blok

‫لذا لا تستسلم، كدنا نصل.‬

Asla pes etmeyin, neredeyse geldik.

لذا فقد فكرت قليلاً وقلت..

Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki

لذا حوَّلنا البيوت إلى أشخاص.

Sonra bu evleri insanlara çevirdik.

لذا قم بالذهاب من هنا.

Oraya bir bakalım.

لذا فهو مثل الكون الموازي.

Yani aynı bir paralel evren gibi.

لذا ، من هو دونالد ترامب؟

peki, Donald Trump kimdir?

لذا، ما علاقة هذا بالتبسيطية؟

Peki bu konunun minimalizmle ne alakası var?

حسناً لذا دعونا نعود لاختياري،

Pekâlâ, benim kararıma dönelim,

ولكني لم أتوصل لشيء، لذا فلنبدأ.

Bir şey bulamadım, o yüzden direkt başlayalım.

لذا عندما أصبحت في السابعة عشر،

17 yaşına geldiğimde

و لذا هم حتى لا يحاولون .

insanlar gördüm.

لذا، أصبحت بلا عمل ولا مال.

Ne bir işim ne de param vardı artık.

لذا، فإن الرسالة السريعة هنا هي:

Yani burada çıkarılması gereken mesaj şu:

لذا، فإن الرسالة السريعة هنا هي

Yani buradan çıkarılması gereken mesaj:

لذا، فإن الرسالة السريعة هنا هي،

Yani, burada çıkarılması gereken mesaj:

لذا فنحن ننظر إلى تشريح الطيور،

Böylece dinozorların öz torunlarını,

لذا أنا الآن أستخدم الكرسي المتحرك.

bu yüzden tekerlekli sandalye kullanıyorum.

لذا ومع استمرار التقدم السريع للتكنولوجيا،

Bu yüzden teknoloji hızla ilerlemeye devam ederken

لذا أنا أتحدّى كلّ شخص منكم،

Her birinize meydan okuyorum,

لذا جئت إلى اسطنبول لدفع إيجار

Yani hiç görmediğim bir evin kirasını vermek

لذا سأحملها لك ريثما تجد مقعدك،

Siz koltuğunuzu bulana kadar sizin için tutayım

لذا فالنظام الغذائي يمكنه منح الإستروجين،

Bu bakımdan diyet, östrojen almak için iyi bir yol

‫لذا يجب علينا أن نتقدم بحذر.‬

Bu yüzden tedbirli davranmalıyız.

‫لذا يجب أن تكون واسع الحيلة.‬

Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.

لذا، خرجت وزوجها وأصدرا سند مطالبة

Bu yüzden o ve kocası oraya gittiler ve ortaokuldaki çocukları için

لذا فنداؤهم يجب أن يكون نداءنا

Onların çağrısı bizim çağrımız olmalı.

لذا قرر الجنرال القرطاجي المضي قدمًا

Bu yüzden Kartaca generali devam etmeye karar veriyor.

‫لذا لدى الشعاب دفاعًا مثيرًا للاهتمام.‬

O yüzden mercanlar ilginç bir savunma geliştirmiştir.

لذا أمامنا بلدان، الصين والولايات المتحدة.

Örneğin burada Çin ve ABD arasındaki

لذا بالتأكيد هناك فيزياء تحدث هنا،

Yani burada olan şey kesinlikle fizik--

لذا دعونا نجري بعض التجارب معا.

Şimdi hep birlikte küçük bir deney yapalım.

لذا علي أن أحب طبعا لا

peki sevmek zorunda mıyım? tabi kide hayır

لذا ماذا نفعل عندما يحدث زلزال

deprem olduğunda ne yapmalıyız peki

لذا شكرا جزيلا لك على التعليق

Yani yorum için çok teşekkür ediyorum

لذا من الضروري إدراك خطورة الوضع.

Bu yüzden durumun ciddiyetinin artık farkına varmak gerekiyor

لذا قمنا بحفر وحفر، ووجدنا الرصيف.

Böylece kazdık, kazdık ve rıhtımı bulduk.

لذا فإن اسم مؤسسها ليس Android

Yani kurucusunun adı Android değil

‫لذا تبدو وكأن الصخرة تتحرّك ببطء.‬

Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.

‫لذا، تبدأ تتفاعل مع هذا البشري.‬

gelip bu insanla etkileşim kuruyor.

لقد توقف المطر, لذا يمكننا البدء.

Yağmur dindiğine göre başlayabiliriz.

لذا فقد تلاعب بالاقتصاد للقيام بذلك

O da ekonomiyi sadece bunu yapacak halde kurguladı