Examples of using "علي" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi gitmek zorundayım.
mükemmel Muhammed Ali'yi.
Bana kahkahalarla güldüklerini görüyorum.
- Benim yüzümü kara çıkarma.
- Beni hayal kırıklığına uğratma.
Kediyi bulun.
Denemek zorundayım.
Mary'ye yardım etmeliyim.
Anahtar masanın üzerinde.
- O masada.
- O masanın üzerinde.
Kendisini ateşle ısıttı.
Fincan masanın üstünde.
Neden bana yalan söyledin?
Mary bana yalan söyledi.
Seni durdurmak zorundayım.
Bana gülüyor musun?
- Ali, Sami'nin düzenlediği bir iftara katıldı.
- Ali, Sami'nin ev sahipliği yaptığı bir iftar yemeğine katıldı.
Muhammed Ali'den alıntı yaparak bitireyim,
eğitimin, onun ve annesinin geleceğini
Sara'ya yardım etmek zorundaydım.
Hayallerine yardım etmek zorundaydım.
Ve düşünmek zorundaydım,
Cep telefonumu şarj etmem gerekir.
İstifa etmek zorunda kaldım.
- Birisiyle konuşmak zorundayım.
- Birisiyle konuşmam gerekiyor.
Anneme yardımcı olmalıyım.
Şimdi gitmeliyim.
- Bir süre dinlenmem gerekiyor.
- Bir süre dinlenmeliyim.
Lütfen bana yalan söyleme.
Sen beni kime yargılatacaksın?
- Eve yürüyerek gitti.
- O, eve yayan gitti.
- O, eve yürüyerek gitti.
Jim'i görmek zorundayım.
Fadıl bana yalan söyledi.
Ali ekmeği eliyle böldü.
ona ne söylemek istediğimi düşünmek zorundayım.
Eğer ders çalışırsa
Onu okula geri götürdüm.
İnancına yardım etmek zorundaydım.
ve dedim ki: "Ne yapmam gerek?"
Sana bunu sunuyorum.
içimi yiyip bitiren bu ikiyüzlülüğü daha çok hissettim.
Ali Sunal'da yanındaydı oğlu
Daha önce yola çıkmalıydım.
Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
Merak etme. Bana güvenebilirsin.
Bu derse katılmak zorundayım.
Birisine anlatmak zorundaydım.
Bana yardım edecek birisini bulmam gerekiyor.
Kendime ait bir yer bulacağım.
Bu kitap benim okumam için kolay.
- Anneme yardım etmek zorundayım.
- Anneme yardım etmem gerekiyor.
Benim hakkımda endişelenmenize gerek yok.
Bu kemer bana çok sıkı biçimde geliyor.
Neden bunu tek başıma yapmak zorundayım?
Ben ölünce kim ağlayacak?
- Yarın sabah gitmeliyim.
- Yarın sabah gitmek zorundayım.
Bu kasabadan dışarı çıkmak zorundayım.
Bütün gün yatakta kalmak zorundayım.
- Hastanede kalmak zorunda mıyım?
- Hastanede kalmama gerek var mı?
içimdeki tüm cesareti topladım.
Mahallelere kendim gitmek zorunda kaldım.
Oturup kendime şunları söyledim,
asıl ismi Ali Kemal Sunal
ve Mehmet Ali Birand teklif götürmüştü çünkü
peki sevmek zorunda mıyım? tabi kide hayır
Ali Soytürk isimli takipçimiz ise mal demiş
Buraya gelmemeliydim.
Onu bana gösterdi.
Kitap masanın üstündedir.
Benim hakkımda endişe etmeyin.
- Bir şekilde kalkmak zorundayım.
- Bir şekilde kalkmam gerekiyor.
- Her halükârda kalkmak zorundayım.
Daha sonra seni aramam gerekebilir.
Hangisini alacağıma karar vermeyi zor buluyorum.
Pazartesi günü gelmek zorundayım.
tutkunun peşinden gitmek benim için nasıl geçerli olacaktı?
Jamal'a ne duyduğumu söylemeliyim.
Ne yapmam gerekiyor, Jamal?
- "Ali gelecek mi?" "Sıkıysa gelmesin."
- "Ali gelecek mi?" "Eşek gibi gelecek."
- "Ali gelecek mi?" "Paşa paşa gelecek."
- "Ali gelecek mi?" "Tıpış tıpış gelecek."
Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?
ve kesinlikle bir şeyler yapmam gerekecekti.
Bir fotoğrafçı olarak gerçekten kendimi bu konuda kontrol etmeliyim.
Yedinci sınıfta okuyan bir grup yanıma gelip
Bursa'da bir Tedx konuşması bana teklif edildiğinde,
Atama emri, Ali Armağan Çağlayan;
Bunu anlamak için cinsiyet değiştirmek zorunda kaldım.
"sadece yürümeye devam etmeliyim."
Otelde daha önce yer ayırtmalıydın.
O, kolunda güzel bir kızla geldi.
Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
Tom'a güvenmemeliydim.
Mektup yazmam gerekiyor. Kağıdın var mı?
dükkana gitmen gerekirdi.
fakat bir anda Mehmet Ali Birand ile yollarının kesişmesi
- Sürücü ehliyeti almak için yeterli yaşta değilsin.
- Sürücü ehliyeti almak için yaşınız yeterli değil.
- Sürücü belgesi almak için yaşın yeterli değil.
Onun yardımı olmasa, şu an hayatta olmam.
Demek istediğimi kelimelerle ifade etmeyi zor buluyorum.
Kısa sürede eve gelmem gerektiğini söyledi.