Examples of using "عدو" in a sentence and their turkish translations:
karıncalar ise arının düşmanıdır.
aslında dünyanın düşmanı
Bence kendine güvenmek ikna etmenin düşmanı.
erkek düşmanlığı yapan kısımda var üstelik
karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor
Kanser hastalığı insanlığın en büyük düşmanıdır.
bir düşmana aynı anda saldırabiliyor?
en tehlikeli hayvanlardan birine dönüşür.
buna rağmen karıncanın yine en büyük düşmanı kendisi
Ben senin en iyi arkadaşın ya da en kötü düşmanın olabilirim.