Examples of using "أيضًا" in a sentence and their turkish translations:
.
Ve biz de merak ettik
Ben de öyleydim.
Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.
...çitalar da av yakalamış.
onu da anlatacağım size
Bilinçsiz insanları da koruyun
Bu da değil
Ayrıca beni kabul de edeceklerdir.
Ben de onu özleyeceğim."
Bu da ağaçların sesi.
ölüm riski ile ilişkili olduğunu biliyoruz.
Bir mimarın hayatı da muhteşemdir.
ve uzun süre ayakta kalacak bir binadır.
Bu da oldukça zor.
Üstelik burası daha sıcak.
Komşusu da dişiyi gözüne kestirmiş.
Ama rakipleri de var.
çünkü o da halktan birisiydi
geleceğim onlara da geleceğim
ya bunlar çokta problem değil
Neden böyle olduğunu da biliyoruz
Bu da gayet komikti yani
ama aynı zamanda bizi korkutuyorlardı.
Ayrıca adamın da benim gibi bir podkastı vardı,
Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.
ve kumral tenli gelinim.
Orada da bir şeyler oldu.
aklınızla sürekli oynuyorlar,
Başka ne olabilir?
görünüşe göre ırkçı ve çok önemliler.
Saha dışında da böyledir.
Ayrıca büyük bir aciliyet var.
Şunu da biliyorum;
Başka erkekler de ötmekte.
Ama aralarında devler de vardır.
Destek de görüyorlar tabii.
kubbe de bir çok defa çöktü
yine yoğun dozda eleştiri olan bir filmdi aslında
yarasaların da direnci yüksek
Kut kuymak adı da verilir buna
ama düz dünya'cılar şunuda söylüyor
işte bu adam da çıkarmak istedi
Fakat Selçuklular da müslümandı
marsın da manyetik bir alanı vardı
Ama sen bunları da önemsemeyeceksin bak keyfine
Diyor gibi. Kulağa da hoş geliyor
çünkü şahitlerin de performansı azalmıştı
Fakat algoritma bunu da öğrendi.
Tabi bunun yanı sıra ücretli üyelikleri de var.
Mars'ta da kediler vardır.
bir de ben biliyordum.
Bunu da yaptım ve gerçekten de
Dedim ki ''Bu da yetmez.''.
İngilizce de Çin'de öğreniliyor.
bu yüzden durumun onu da kaygılandırdığı görmek zor değildi.
ama farklı bir şeylerimiz de vardı.
Şimdi, bilinçaltı zihninizi
Erkek arkadaşı da duygularını kamufle etme eğiliminde olup
Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki
Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?
O da hakaret kampanyalarını dinlemişti
Ayrıca bir güç kaynağı
ama aynı zamanda harikalar ve kurtarışlar da.
ve belki de uzmanlık alanınızın dışında olsa da
ayrıca omurgasızları da çekiyorlar.
Ama soğuk zor bir gerçeklik de vardı.
Ama tehlike de doğurur.
Suyun başında başka devler de var.
Fakat buzun içinde saklanan başkaları da var.
bu öğretmenler durumu idari amirlerine de söylemiş
aynı zamanda dolomit ve aynı zamanda radyoaktif granit kullanmışlar
Artık çalışmalar meyve de veriyordu
fakat taşın derinliği biraz fazlaydı
erkek düşmanlığı yapan kısımda var üstelik
Umarım bu konu da düzelir
Bir de virüsten sonrası var
Hrolf öldü ve tüm şampiyonları da öldü.
çünkü onlar da çok ağır kayıplar verdiler.
ve benim için ayrıca kadın karşıtı demek,
Biz Google Earth'u de biliyoruz.
Fakat Google'ın algoritması bunu da öğrendi.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
hem de sağlıklı olduğunuz zaman
Bunu siz de kendi topluluğunuzda yapabilirsiniz.
Ayrıca ilişkilerdeki yalnızlığı,
Ve bunlar da kimyasal fabrikalardır.
bitter çikolata da fitoöstrojen içeriyor.
ama bilim aynı zamanda adil bir ortamda
Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.
Ama yeni alışkanlıklarına ve çılgınlıklarına da dikkat etmeliyiz.
Ayrıca üstün düzeyde ortak çalışabiliyoruz.
Ki bu nedenle "Üçüncü Kutup" olarak adlandırılır.
Akıntının yönünde yaşayan insanları da kötü vuracak.
İnanın ben de öyle düşünüyorum.
Bunlar iyi insanlardı, belki de çok iyi çalışanlardı
aynı zamanda arzulara -- evet, arzulara -- hayallere ve tutkulara da cevap verir.
ekonomik avantajlarıyla birlikte ortaya çıkarır.
ayrıca şirketin tüm elemanlarıyla yapılan toplantılar için de güzel.
Rakibi de çağrısına bir ek yapıyor.