Examples of using "العالم" in a sentence and their turkish translations:
ve dünyayı kıyametten kurtardı.
her gün ne kadar muz tüketiyoruz?
Dünya düzdür kesin
birde dünya dönüyor üstüne
tüm dünyaya meydan okuyor
Dünya değişiyor.
coğrafya derslerinde
Dünyanın şehirleri genişledikçe...
Dünya, maden evreni,
dünya dikdörtgendir yavrum
mademki dünya yuvarlak
onlarda dünyayı düz görecekler
dünyayı anlaşmaya çağırıyor
- Dünyanın sonu ne zaman gelecek?
- Dünya ne zaman sona erecek?
Bu küçük bir dünya.
Darwin dünyayı değiştirdi.
O, tüm dünyayı gezdi.
Müzik uluslararası dildir.
ve dünyayı dolaşmaya başladım.
ve patent yenilikçisi avukat kızı
Fotoğraflar tüm dünyaya yayıldı,
sıradan dünyaya geri dönüyoruz.
gerçek dünyadaki uygulamalarla
Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri
Dünya genelinde, muazzam kaynaklarla
Zamanla değişen refah düzeyini
Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.
Bunlar kabak.
ve dünya tarihini değiştiren bir olay
bir anda tüm dünyayı sarıverdi
saçmalıyorsun dünya tabikide yuvarlak
hüseyin dünya düz değildir
ve dünya gerçekten düz mü acaba
dünyanın yuvarlak olduğunu kabul ediyoruz
dünya düz olsaydı
kıyamet mi kopacak?
evet dünya dev bir mıknatıs
o aurora ışınlarını artık dünyanın
Dünyadaki toprakların yarısı bozulmuş sayılıyor.
Dünya her dakika değişiyor.
Dünya senin etrafında dönmüyor.
Dünyada barış istiyoruz.
- Dünyanın bütün işçileri, birleşin!
- Dünyanın işçileri, birleşin!
Çünkü dünya çok değişti.
Kadınlar dünyayı değiştirirler.
ve dünyayı daha iyi bir yer hâline getirecek bir şey.
Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.
Tüm dünya bi haber.
dünyada nerede olursanız olun,
daha fazlaydı.
Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor
evrensel olarak tanınır hale geldi.
yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.
Onları dünyaya yansıtıyorsunuz.
ve dünyaya dair o kadar yeni kanallar açıldı,
Dünya daha da iyiye gidebilir
abartısız bir şekilde dünyayı değiştirebildik.
ve dünyanın dört bir yanındaki birçok milletle iyi ilişkilerimiz oldu.
gerçek dünyaya adım atmaya hazırlanıyordum.
Ben tarafsızdım.
Oradan çıkabileceklerini ve dünyayı değiştirebileceklerini fark etmek de öyle.
Dünyanın her yerinde Kadın Yürüyüşleri yapıldı.
ve dünyayı iklim aktivistleri ile donatalım.
dünyanın varlıklarını ellerine geçirdi.
(Şarkı söylüyor) Sana dünyayı gösterebilirim --
Dünyanın sonu da yakında geleceği için --
İşim gereği dünyanın her tarafına gittim
Dünyadaki en büyük göçtür bu.
Dünya tersine dönmüş.
Dünya çok garip görünüyor.
Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?
Dünyayı değiştirme amacım yok,
ve dünyanın ilerlemesine nasıl katkıda bulunacağımızı anlamaya çalışıyorum.
dünyadaki hemen hemen her canlı
şimdi dünya yuvarlak diye biliyoruz
kabul ediyorum dünya düz diyelim
Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi
dünyayı çevreleyen ve koruyan bir atmosfer var
yani dünyanın güneşle arasındaki mesafe kadar
bizim dünyadan gördüğümüz gibi de değiller üstelik.
dünyanın merkezinde bir çekirdek var
yoksa dünya kendini mi korudu?
Ve dünyanın ilk kadın hükümdarı
kıyametin en büyük alameti olan
aslında dünyanın düşmanı
demek ki dünyanın kanunu gibi bir şey
Tüm dünya büyük bir kriz yaşıyor
İki gram petrol için dünyayı yakanlar
dünyanın en güçlü ordusunu bir hayal edin
vay be dünyaya bak!
Hasar ve faydaları arasında, gökdelenler hala dünyanın farklı bölgelerini de yükseliyor. Ve yarış devam ediyor.
İngilizce dünyanın dilidir.
Dünya dedikoducular ve yalancılarla dolu.
Dünya'yı gezmek istiyorum.