Examples of using "النملة" in a sentence and their turkish translations:
bu sefer karınca av değil
yalnız, karıncadaki zekaya bak yahu
kraliçe karınca ise, bir kaç saniyede bir süreli yumurta üretir
karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor
bu karınca yiyen o zaman karıncayı yiyemiyor mu?
sonunda karıncada da kendime göre bir özellik buldum yani
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
tamam tamam biz karınca dilini bilmiyoruz bunu kapatalım şimdi
belirtmediğimiz özellikler varsa karınca ile ilgili
Bir karınca kendi ağırlığının 50 kat fazlasını kaldırabilir.
küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek