Translation of "يمكن" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "يمكن" in a sentence and their turkish translations:

- يمكن استخدامها كسكين.
- يمكن استخدامه كسكين.

O bir bıçak olarak kullanılabilir.

لا يمكن!

kesinlikle olmaz!

لا يمكن

kesinlikle hayır

لا يمكن بيع العام، ولا يمكن الاستغناء عنه،

Ortak varlık satılamaz, başkasına verilemez

يمكن إعادة بنائه

Birbirimizin farklarından öğrenip

لا يمكن ذلك.

- Bunlar olmamış.

‫يمكن للأسرة الأكل.‬

Aile ziyafet çekebilecek.

كيف يمكن هذا؟

Bu nasıl mümkün oluyor peki?

كيف يمكن استيعابها؟

hala bunlar nasıl barınabiliyor?

يمكن أن تصمد

dayanabilirsek

وهذا يمكن ان يكون للأفضل, ولكن يمكن أن يكون للأسوء.

Bu daha iyi olabilir, ancak daha da kötüsü olabilir.

لكن يمكن أن نفعلها.

evet, ama yapılabilir.

ستعرفون أنه يمكن للعواطف

Göreceksiniz ki duygular,

حقاً لا يمكن حلها.

Gerçekten çözülemez.

ماذا يمكن أن تفعلوا؟

Peki ne yapabilirsiniz onlarla?

يمكن لأطفالنا رؤية هذا.

Çocuklarımız bunu görebiliyor.

يمكن القيام بذلك، لكن...

bu yapılabilir ama...

‫هذا الجزء يمكن أكله.‬

Bu kısım yenilebilir.

لا يمكن أن أنتهي.

Şu anda ölemem.

يمكن أن تكون تحولية.

Dönüşümsel olabilir.

‫يمكن أن يكون نعمة.‬

...bir lütfa dönüşebilir.

‫يمكن للفرخ التغذّي بأمان.‬

Yavru, güven içinde beslenebilir.

كيف يمكن أن نتجاوزها؟

bunların ötesine nasıl geçebiliriz?

ولكن لا يمكن حفظها

fakat kurtarılamadı

يمكن أن يكون عمي

Amcam da olabilir

يمكن أن يتكلم ضدك

size karşı büyü yapabilirdi

لا يمكن عمل برنامج

bir böle program yapamıyor

يمكن للقشرة الأرضية السباحة

yer kabuğu hareketli bir şekilde yüzebiliyor

لا يمكن تدريب الوظائف

Yetiştiremedi işleri

لا يمكن معالجته كلياً.

O tamamen tedavi edilemez.

يمكن أن يكون عظيما.

O önemli olabilir.

يمكن لتوم توضيح ذلك.

Tom onu açıklayabilir.

يمكن للعلماء تعيين مسار

bilim adamları bir yörüngeyi haritalandırabilir

لا يمكن توم تحملها

Tom buna katlanamaz.

يمكن للجميع أن يشارك.

- Herkes iştirâk etmekte özgürdür.
- Herkes katkıda bulunmakta özgürdür.

والّذي يمكن أنْ يكون أنت.

Bu da siz olabilirsiniz.

هو أنه يمكن إعادة بنائه

zamana ve çağa uymak ayak uydurmak için

العالم يمكن أن يتغير للأفضل،

Dünya daha da iyiye gidebilir

ماذا يمكن أن يكون أيضًا؟

Başka ne olabilir?

‫هناك حيلة يمكن أن تساعدك.‬

İşte size yardımcı olacak bir numara.

‫ولكن هذه اليرقات،‬ ‫يمكن أكلها،‬

Ama aslında bu larvalar yenebilir.

‫يمكن رؤيتها من مسافة أميال.‬

Bu kilometrelerce öteden görülür.

يمكن للطريق نحو السلطة والقيادة

Güce ve iktidara giden yol

يمكن أن يسبب نتائج التمويل

düzenleyici odaktaki bu farklılığın

لكننا نعتقد أنه يمكن تحقيقه.

Ama başarılı olabileceğini düşünüyoruz.

يمكن أن يكونوا أكثر إبداعاً.

çok daha yaratıcı olabilecekler.

أنه يمكن أن يكون محتوم

bunun kaçınılmaz ve değiştirilmesi imkansız

‫هذه فرصة لا يمكن تفويتها.‬

Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.

‫لكن يمكن للبقية الشعور به.‬

Ama tehlikeyi sezen başkaları var.

يمكن شربها وكأنّها شامبانيا مستوردة.

ithal şampanyaymış gibi içebiliyorsun.

يمكن أن نرى منازلهم هنا.

Evlerini burada görebiliriz.

للسياسات والحلول التي يمكن عملها.

her türlü güçlü desteği sağlarlar.

لا يوجد عزيز. لا يمكن

olmuyordur canım. Olmaz yani

يمكن أن يعيش في جسده

yaşayabiliyor onun vücudunda

يمكن استخدام الظفر في نوبات

Büyülerde tırnak kullanılabilirdi

ياهو يمكن تعليمه بكفاءة عالية

yahu gayet verimli bir şekilde ders anlatılabiliyor

يمكن الوصول إلى معلوماتك المصرفية

banka bilgilerinize ulaşabilir

يمكن أن يسرق بياناتك الشخصية

kişisel verilerinizi çalabilir

يمكن للمدرس تسجيل هذه الصور

bu görüntüleri öğretmen kayıt altına alabiliyor

لا يمكن أن تكون حقيقية.

bu doğru olamazdı.

يمكن كسب المال دون الشر.

Kötülük yapmadan da para kazanılabilir.

‫أعني، حياة لا يمكن تصورها.‬

Yani akıl almaz bir hayat bu.

يمكن للحصبة أن تكون خطيرةً.

Kızamık oldukça tehlikeli olabilir.

يمكن لتوم أن يركض بسرعة.

Tony hızlı koşabilir.

لا يمكن أن تكون جاداً.

Ciddi olamazsın.

لا يمكن ان اُرى معك .

Ben seninle görülemem.

لا يمكن أن يحصل ذلك!

Olamaz!

ألا يمكن صياغتها بطَريقة أخرى؟

O başka bir şekilde ifade edilebilir mi?

لا يمكن للحجارة أن تسبح.

Taşlar yüzmez.

أخشى بأنه لا يمكن تجنبه.

Korkarım bu kaçınılmaz.

يمكن لتوم أن يقول شيئا.

Tom bir şey söyleyebilir.

يمكن عمله، لكنه ليس سهلا.

Bu yapılabilir ama kolay değil.

لا يمكن أن يدوم طويلا.

Uzun süremez.

يمكن لتوم البقاء إن رغب.

Tom isterse kalabilir.

لا يمكن أن يُتلاعب بي.

Ben manipüle edilmem.

وتركيز يمكن أن يستمر مع الوقت.

ve yoğunlaşman zamanla artar.

هل يمكن تعميمه لزوجك أو زوجتك؟"

Eşini genelliyor mu?" dedik.

لا يمكن أن تكون خارج العقل"

zihnin dışında arayamayız.''

يمكن القول أنّه كان للمرأة السلطة.

Bazı kısımlarda kadınlar daha üstündü.

إلى آلة يمكن التلاعب والتحكم فيها.

manipüle ve kontrol edilen bir makineye dönüştü.

ما يمكن للدراسة أن تقدم لها،

Bir eğitimci onun için ne yapabilirdi ki

قال السيد سيفي: لا يمكن هذا.

Seyfi Bey dedi ki; - Bunlar olmamış.

أشياء كهذه يمكن كسر آمالنا باستمرار.

umutlarımız sürekli kırılabiliyordu.

لا يمكن فصلها عن القتل الرحيم.

ötanaziden bağımsız düşünülemez.

أحاول استيعاب أخبار لا يمكن تصورها،

kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,

يمكن للإجهاد أن يسرق هرمون الإستروجين،

Stres, östrojenlerinizi kelimenin tam anlamıyla çalabilir,

‫يمكن لهذه الشجرة أن تكون صالحة.‬

Bu ağaç oldukça iyi olabilir.

هذا العالم لا يمكن أن ينتهي.

Dünya şu an sona eremez.

سنعامله بأقصى ما يمكن من الإنسانية،

Onlara karşı olabildiğimizce insancıl olacağız

هذا أمر يمكن للشرطة أن تتعلمه.

polis nasıl yapması gerektiğini öğrenebilir.

لا يمكن لبلد أن يكون ناجحاً

Genç nüfusunun neredeyse yarısı

حتى وزني يمكن أن يراقب بشدة.

Ağırlığım bile süper ölçülmüş olabilir.

والموضوع يمكن أن يصبح رائعًا أومرعبًا.

bu fantastik de olabilir korkunç da.

حسنًا، يمكن أن يعني خسارة وظيفتك،

İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir,

‫يمكن أخيرًا لمناوبة النهار مباشرة عملها.‬

Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.

ما سأخبرك به لا يمكن تفسيره

Sana söyleyeceğim şey

ما يمكن وصفهم بـ"السجناء السياسيين"،

"Siyasi tutuklular" diyebileceğin bizler