Translation of "أكبر" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "أكبر" in a sentence and their turkish translations:

‫أكبر وأجرأ.‬

Daha büyük, daha cesur.

الله أكبر!

- Allah büyüktür!
- Allahuekber!
- Tanrı uludur!

- هل هناك مقاس أكبر؟
- أهناك مقاس أكبر؟

Daha büyük bir bedeni var mı?

صانعة انفجارات أكبر؟!

daha da büyük taşkınlar yaratırsa?

‫وصيد فريسة أكبر.‬

Ve daha büyük avlara yeltenebilirler.

وكان أكبر إنجازاتي

yaptığım en çarpıcı şeydi,

لكن أكبر كائن ،

Fakat nesne büyüdükçe

أحد أكبر أسباب ذلك كان أكبر كنيسة في المنطقة

bunun sebeplerinden en önemlisi bölgenin en büyük kilisesi orasıydı

تستطيع صنع برامج أكبر.

bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz.

سيختارنا الناس بشكل أكبر.

daha fazla insan bizi seçecektir.

والعنصرية أكبر من امريكا.

ve ırkçılık da Amerika'dan daha üstün.

لديك أخوين أكبر منك.

Senin iki tane ağabeyin var.

بيل أكبر مني بسنتين.

Bill benden iki yaş daha büyük.

إنها أكبر مني بسنتين.

O, senden iki yıl daha yaşlıdır.

عمتي أكبر من أمي.

Teyzem annemden daha yaşlıdır.

أأنت أكبر من توم؟

Sen Tom'dan daha yaşlı mısın?

حذائي أكبر من حذائك.

Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük.

- بيتك أكبر من بيتي ثلاث مرات.
- منزلك أكبر من منزلي بثلاث مرات.

Senin evin benimkinden üç kat daha büyük.

- هذه أكبر حبة فراولة رأيتها حتى الآن.
- هذه أكبر فراولة رأتها عيناي.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük çilek.

كنت في أكبر مدينة بالبلاد،

ülkedeki en büyük şehirdeydim.

‫إنها أكبر هجرة في العالم.‬

Dünyadaki en büyük göçtür bu.

‫عليها جمع أكبر قدر ممكن.‬

Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.

تقول إذاً إنّ أكبر جريمة...

Diyorsun ki en büyük suç,

ولكنها كانت دائمًا أكبر معجباتي.

Yine de benim en büyük fanımdı.

أكبر شركة تكنولوجيا في العالم

Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi

نحن نعيش في حشود أكبر

daha kalabalık kitleler halinde yaşıyoruz

النافذة خلف يسوع أكبر بقليل

Arkasındaki pencere İsa'nın biraz daha büyük

غرفته أكبر بمرتين من غرفتي.

Onun odası benimkinin iki katı kadar büyüktür.

تلك السيدة أكبر مني بكثير.

O kadın benden çok daha yaşlı.

أختي أكبر سنا من أخي.

Kız kardeşim, erkek kardeşimden daha büyük.

أنا أكبر منك قامة بقليل.

Ben senden biraz daha uzunum.

هذا الحيوان أكبر من ذاك.

Bu hayvan öbüründen daha büyüktür.

هذه السيارة أكبر من تلك.

Bu araba o arabadan daha büyüktür.

يجب علينا التركيز بشكل أكبر

daha çok, diğer insanlar için ve

فاطمة أكبر طالبة في فصلنا.

- Fatma, sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.
- Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir.
- Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.

- عدد سكان الصين أكبر من اليابان.
- تعداد سكان الصين أكبر من تعداد اليابان.

Çin'in nüfusu Japonya'dan daha büyüktür.

هو أننا نملك فجوات عمياء أكبر

kör noktalarımızın olması,

تقوم بعض أكبر المزارع وأكثرها تقدما

en büyük ve en gelişmiş çiftliklerin bazılarına

ولقد أثاروا أكبر الديانات في العالم.

ve dünyadaki en büyük dinleri oluşturmaktadırlar.

في الواقع يمكننا التصرف بوعي أكبر

Aslında, manipüle edilebilir olduğumuzu

وفي هذا، هي أكبر مني بكثير،

O, benden çok daha büyük.

بمستوى شخص أكبر منهم بعشر سنوات.

kendilerinden 10 yaş daha olgun biriyle aynı.

ولأخذ فوائد أكبر من أصوات الصمت.

ve sessizliğin sesinden daha çok faydalanabilmek için.

الآن، هي أكبر مما تبدو عليه.

Bunlar göründüğünden daha büyük.

وهو أن سيراليون أكبر منا جميعًا،

ki bu da Sierra Leone'nin hepimizden daha büyük olduğu,

لقد كُنّ أكبر بكثير من الذكور،

Erkeklere göre çok daha büyükler,

هذا أكبر من أمازون بحوالي 80%.

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

والحصول على أكبر أثر اجتماعي له.

kendi büyük sosyal etkilerini yaratmalarına yardım ediyor.

‫لكن أكبر أخ يمكنه التسلّق بنفسه.‬

Ama en büyük abi kendi başına tırmanabiliyor.

‫أكبر ثدييات اليابسة تخترق وسط مدينة.‬

Dünya'nın en büyük kara memelisi şehrin tam göbeğinden geçip gidiyor.

‫ويمكن للبرد أن يكون تهديدًا أكبر.‬

Soğuk, daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.

تضمّ أكبر عدد من الأطفال أيضاً.

en çok çocuk sahibi olanlar.

أنه ينبغي أن أكبر لأكون رجلًا.

erkek olacağım bana söylendi.

"جاري، لديه سيارة أكبر مما لدي"

"Komşumun benimkinden çok daha büyük bir aracı var."

أكبر شركة تكنولوجيا في العالم ياهو

dünyanın en büyük teknoloji şirketi yahu

وقع أكبر انفجار في تاريخ العالم

dünya tarihinin en büyük patlaması meydana geldi

أكبر إمبراطور في تلك الفترة ، كيروس

Dönemin en büyük İmparatoru olan Kiros

النملة هي أكبر عدو مرة أخرى

karıncanın da yine en büyük düşmanı karınca oluyor

لإلهامنا صنع شيء أكبر من أنفسنا،

sağlayacak kendimizden daha büyük bir şey yaratmak için

واحدة من أكبر الشركات اليوم ، جوجل

Bugünlerin en büyük şirketlerinden bir tanesi olan Google

يجب عليك أن تدرس بجهد أكبر.

Çok daha sıkı çalışmalısın.

كان عليك أن تعمل بجهد أكبر.

Daha sıkı çalışmalıydın.

بيته أكبر من بيتي بثلاث مرات.

Onun evi benimkinden üç kat büyük.

الصين أكبر مُنتِج للأُرز في العالم.

Çin dünyanın önde gelen pirinç üreticisidir.

تحتل الكتب أكبر مساحة في غرفته.

Kitaplar onun odasının çoğunu meşgul ediyor.

حَيْنَ أكبر، أُريد أن أصبِحَ ملِكًا.

Büyüyünce bir kral olmak istiyorum.

طوكيو هي أكبر مدينة في اليابان.

Tokyo Japonya'da en büyük şehirdir.

نعرف أن الشمس أكبر من الأرض.

Biz güneşin dünyadan daha büyük olduğunu biliyoruz.

سيدني هي أكبر مدينة في استراليا.

Sidney Avustralya'daki en büyük şehirdir.

هذه فرصة أكبر من أن تفوّت.

Bu kaçırılmayacak kadar çok iyi bir şans.

هذه أكبر قطة رأيتها في حياتي.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.

عليك أن تدرس الإنجليزية بجهد أكبر.

İngilizceyi sıkı çalışmalısın.

وبعد ذلك نقوم بضرر أكبر بكثير للفتيات

Kızlara çok daha büyük bir kötülüğü, onları

وهل يوجد مكان أكبر من الأخدود العظيم؟

Büyük Kanyon'dan daha büyük ne olabilir ki diye düşündüm?

لم يكن أكبر تحد يواجهنا مرتبطًا بالمنتج،

en büyük sorunumuz ürün ile ilgili değildi.

‫قطعنا مسافة أكبر من أن نتراجع الآن،‬

Pes edemeyecek kadar ilerledik,

في عالم بدا أكبر بكثير بالنسبة لي.

ifade edemememi hatırladım.

كل الأفكار الأخرى كانت بها ثغرات أكبر.

Diğer tüm fikirler, daha büyük kusurlara sahiplerdi.

ومصائد البلوق من أكبر المصائد في البلاد،

Mezgit avcılığı ülkedeki en büyük balık avcılığıdır,

وهذا أكبر من تعداد الولايات المتحدة وروسيا

Bu; ABD, Rusya, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa

وقد تم شرائها من قِبَل أكبر منافسينا.

ve şirketi en büyük rakibimiz satın aldı.

في الواقع أكبر حقيقة في التاريخ البشري.

insanlık tarihinin en büyük gerçeği.

أكبر جيش منفرد يجمعه المغول على الإطلاق

Hülagü Han'a Moğolların kurduğu belkide en büyük tek orduyu verdi.

‫يمكنها الإطاحة بفريسة أكبر منها بـ10 مرات.‬

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

أكبر من خوفي من الظهور كقاضية ضعيفة،

kırılgan gözükme korkumdan daha büyük olduğunu anladığımda,

واحدة من أكبر القباب في ذلك الوقت

o dönem ki en büyük kubbelerden

لديهم قيم روحية أكبر بكثير من المال

Paradan çok daha büyük manevi değerleri vardır

وهي في الواقع أكبر داعية لحقوق المرأة

Kadın haklarının en büyük savunucusudur aslında

كانت شركة آبل أكبر شركة في العالم

Dünya'nın en büyük şirketi Apple olmuştu

لدينا مشكلة أكبر للمشردين في منطقة باي.

Körfez alanında daha büyük bir evsiz problemi var.

إذا سمحت، أريد إبدال هذا بمقاس أكبر.

Eğer mümkünse, bunu daha büyük bir bedenle değiştirmek istiyorum.

تعد نيكاراغوا أكبر بلد في أمريكا الوسطى.

Nikaragua Orta Amerika'nın en büyük ülkesidir.

وهذه القفزة جزء من اتجاه أكبر بكثير.

Ve bu atlama çok daha büyük bir eğilimin parçası.