Translation of "الرجال" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "الرجال" in a sentence and their turkish translations:

يواجه الرجال أزمة.

Erkekler bir kriz içinde.

أعطى الرجال سنواتهم

adamlar yıllarını vermiş

لكن الرجال لا يسيئون

fakat erkek suistimal etmez

أنا أحد الرجال الصالحين.

Ben iyi adamlardan biriyim.

الرجال لم يكونوا كما صورهم ،

Adamlar fotoğraflardaki gibi değildi

فبالتالي الرجال-حرفياً- يحكمون العالم.

Yani gerçek anlamıyla, dünyayı erkekler yönetiyor

، غالب الرجال يملكون المال الأكثر.

erkekler günümüzde daha çok kazanıyorlar

ولكن بعض الرجال يفكرون كالتالي

Bazı erkekler de şöyle düşünüyorlar,

بين شعور الرجال بعجزهم أمام

erkeklerin bu klişe erkeklik özelliklerini

الرجال بالفعل يرون أنفسهم مخطئين

Erkekler bu güçlü, güvenilir olma

هل سيختلف تفكير الرجال بالانتحار؟

Erkekler intihar konusunda farklı düşünür müydü?

وتوقعاتنا حول الرجال في المجتمع

beklediğimiz şeylerde bir yanlış vardır.

كيف أصبح الرجال أكثر عدوانية،

erkeklerin nasıl daha agresif olduğunu,

أعلم بأنكم من الرجال الجيدين.

İyilerden biri olduğunuzu biliyorum.

تماما كما فعل المستثمرون الرجال.

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

لتبسيط الأمر، يُغرم الرجال بالنساء،

Basitçe ifade edeyim, erkekler kadınlara,

عندما أتحدثُ عن أمور الرجال

ve cinsiyet kurallarına uyduğumda

وجدت أن هؤلاء الرجال الصغار ممزقون

doğdukları ülkenin kültürü ile

ونخطيء الرجال الذين لديهم ميول انتحارية.

ve erkekleri intiharı düşündüğü için hatalı görüyoruz.

الآن، فالكثير من الرجال يقدرون النساء،

Kadınlara saygı gösteren erkekler yok değil.

ويتوجّب علينا أيضاً العمل مع الرجال.

Ayrıca erkeklerle de çalışmalıyız.

دعمهم معنويا وأمرهم بإعداد الرجال للمعركة

Yüreklendirici sözler ediyor ve askerleri savaş pozisyonu almak üzere hazırlamalarını emrediyor.

إنه لرائع حقًا أن يتبعني الرجال

Erkeksi şeylerden bahsettiğimde

هناك أيضًا جزء من عدو الرجال

erkek düşmanlığı yapan kısımda var üstelik

أتساءل ما الذي يفعله هؤلاء الرجال

Ya acaba bu adamlar neyi savunuyor

وأعادوا تنظيم الرجال ، وقادوا هجومًا ناجحًا.

, adamları yeniden düzenlediler ve başarılı bir saldırı düzenlediler.

تم تقسيم الرجال إلى ست شركات:

Askerler 6 bölüğe ayrılmıştı:

يُوَظّف النساء برواتب أقل من الرجال.

Kadınlar erkeklerden daha düşük bir maaşla çalıştırılırlar.

جميع الرجال الذين اعرفهم يحبون السيارات

Tanıdığım adamların hepsi arabaları seviyor!

كثير من الرجال مثل صديقي لويس يقولون

Birçok erkeğe göre, arkadaşım Louis gibi,

والكثير من الرجال لايفعلون شيء لتغيير ذلك.

Birçok erkek bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyor.

أنا لا أحمل النساء مسؤولية انتحار الرجال.

erkek intiharından biz sorumluyuz demiyorum.

حيث نبدأ بمجموعة من الرجال السود المستعبدين

bir grup siyahının köleleştirildiği

بدلاً من قيام الرجال المسنّين بتجميع الثروة،

O ihtiyarlar gibi para biriktirmek

هؤلاء هم أغنى وأقوى الرجال في العالم،

Bunlar dünyanın en zengin, en güçlü insanları olmalarına rağmen

ينتج الرجال آلاف الحيوانات المنوية كل ثانية

Erkekler saniyede bin sperm üretir

لقد لعبت أيضا. لعب الرجال أيضا بسبب

benimde oynamışlığım vardı. Erkekler de oynardı çünkü

هاه صنع الرجال أيضا جمال مثل هذا

ha adamlar şöyle bir güzellik de yapmış

أنت ترسل رسالة إلى الرجال على الفور

hemen atıyorsun bir tane mail adamlara

لا يستطيع الرجال والنساء دخول نفس البيئة

Kadın ve erkek aynı ortama giremiyor

المسير بأستمرا بدا وبسرعة بأرهاق الرجال والجياد

Dinlenmeden yürüme kısa sürede etkisini göstermeye başlamıştı.

النساء يتقدمون في السن أكثر من الرجال.

Kadınlar erkeklerden daha hızlı yaşlanır.

يذهب الرجال وياتون لكن الارض تبقى ثابتة

İnsanlar gelirler ve giderler fakat dünya kalır.

عندما أخبرهم كيف يبكي الرجال الذين أعرفهم أمامي

bazı kadınların yüzlerinde oluşan ifadeyi tarif etmem mümkün değil.

قلت: "ما الذي تبحث عنه المرأة في الرجال؟"

"Kadınlar erkeklerde ne arar?" diye sordum.

كان الرجال المبدعون يواجهون بعض التحديات العقائديّة القديمة.

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

وبعبارة أخرى، كل من أصحاب المشاريع الرجال والنساء

Diğer bir deyişle, kadın ve erkek girişimciler kısa sunumlarında

الآن هناك لعبة يعرفها الرجال بعمر 9 أشهر

şimdi erkeklerin bildiği bir oyun var 9 aylık

يخبرنا المجتمع أن على الرجال أن يكونوا أقوياء ومسؤولين،

Toplum bize, erkeğin güçlü ve güvenilir olması

هناك بحوث قليلة حول الأسباب الكامنة وراء انتحار الرجال،

Erkeklerin neden intihar ettikleri üzerine çok az araştırma var

الرجال يقاطعون النساء أكثر بمرتين من مقاطعتهم للرجال الآخرين.

Erkekler, kadınların sözünü erkeklerinkine kıyasla iki kat daha fazla keser.

ولم نجد أي اختلافات على الإطلاق بين الرجال والنساء

ve kadınlarla erkekler arasında kesinlikle hiçbir farklılık bulamadık,

‫النساء ، الرجال ، الناس من جميع‬ ‫الهويات الجنسية ، جميع الكائنات ،‬

hepimizin bir bütün olduğunu hatırlatıyor--

بدان الثالث ، أحد الرجال وراء مقتل والد وشقيق فلاد

onun yerine Vlad'ın kardeşi ve babasının katlinden sorumlu oalnlardan biri olan 3.Dan'ı getirmek isterler.

تتولّد لدى الرجال برأيي حاجة أكثر إلحاحاً إلى الحبّ،

insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.

ان الرجال هم سبب عدم حب النساء لبعضنّ البعض

Kadınların birbirlerini sevmemelerinin nedeni erkeklerdir.

لا أعتقد أن هناك شيء خاطئ بشأن ميول الرجال للانتحار.

Erkeklerin intiharı düşünmesinde yanlış bir şey olduğunu sanmıyorum.

وأعلم أنني لا أستطيع كسب رواتب متساوية مع الرجال كامرأة.

bir kadın olarak erkeklerle eşit maaş kazanamadığımı öğreniyorum.

ومن خلال هذه الأشياء، لدينا مجموعة لخمسة مليارات من الرجال،

Orta kısımda ise 5 milyarlık dev bir grup var

تم التحايل على الرجال ، وربما قتل بعضهم ، ولا نعرف حتى

erkekler dolandırılıyordu belkide bazıları öldürüldü bile haberimiz dahi yok

مهمة ومستقلة ، وكان عدد قليل من الرجال أكثر ملاءمة لها.

önemli, bağımsız bir komuta. Suchet, Napolyon'un Waterloo'daki yenilgisine

عبر نهر دنيبر المتجمد ليلاً ، وسحب الرجال شخصيًا من عندما

düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir

ربما يبدو هذا التقرير الخاص بك مجيدًا في أعين الرجال ،

Belki de bu raporunuz erkeklerin gözünde görkemli görünecek,

وهذا ما يفسر رغبة الرجال في الزواج من امرأة شبيهة بوالدتهم.

Bu yüzden erkekler gerçekten sadece anneleri gibi kadınlarla evlenmek ister.

لأني لا أعتقد أن هناك مشكلة مع الرجال الذين يفكرون بالانتحار،

Erkeklerin intiharı düşünmesinde yanlış hiçbir şey görmediğim için

اندفع الرجال للتشكيل أمام خيامهم ببطون جائعة وفي ظروف شديدة البرودة

Karınları aç bir şekilde, askerler çadırlarının önünde düzen aldılar, hava şartları oldukça sertti.

الرجال الذين لا يستخدمون أي برنامج آخر لتجنب خلق ثغرة أمنية

güvenlik açığı oluşturmamak için başka hiçbir program kullanmıyor adamlar

أنا أدعوا نفسي وإياكم جميعا أن نسأل الرجال في حياتنا عن أحوالهم

Hepimizi hayatımızdaki erkeklere şunu sormaya davet ediyorum,

بصفتي رجلاً عجوزاً، فإنّني أعاني من مشاكل في البروستات، ككلّ الرجال المسنّين،

Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için

الرجال ، ويشير للجنرالات إلى المناصب التي يجب أن يشغلوها ، مما ينعش القلوب

, generallere hangi pozisyonları almaları gerektiğini belirterek, bakışlarından yansıyan güvenle

ركع أحد الرجال ليقطع رأسه ، وقال "أنا قلق بعض الشيء بشأن شعري ،

Biri çok nazik sonra saçımı alıp başımın üstünde çekin ve

تم قطع رؤوس العديد من الرجال من الأمام ، تمامًا كما في الملحمة.

ve dahası, destanda olduğu gibi birkaç erkeğin de önden kafaları kesilmişti.

هل تعلم أن الرجال الذين يتناولون حبوب منع الحمل بانتظام لا يحمِلُون؟

Düzenli bir şekilde doğum kontrol hapı alan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

أعتقد أن هناك بعض الأسئلة الصعبة التي نحتاج أن نسألها حول انتحار الرجال.

Sanırım erkek intiharı konusunda sormamız gereken bazı sert sorular var.

من حوله ، اندلع صراع يائس... كانت الخيول تتكدس ضد الخيول والرجال ضد الرجال

Ona umutsuz bir çatışma öfkeli ... atlar atlara, erkeklere karşı erkeklere,

ولكن بعد سنوات من الصراع ، يعاني الجيش الهنغاري من خسائر كبيرة في الرجال والمواد

Fakat karmaşa dolu yıllar sonrası Macar ordusu çok sayıda malzeme ve insan kaybı yaşadı

لذلك عندما تعذر العثور على الفريق ، اكتشف الرجال مثل هذه اللعبة مع كرة القدم.

yani takım kurulamadığında erkekler futbol topuyla böyle bir oyun keşfetmiş

بينما يصل الرجال إلى ذروة النشوة الجنسيّة في 90% من المرات التي يمارسون فيها الجنس.

Erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar.

البريطانيون والبرتغاليون سولت في شهر مايو ، وطردوه من البرتغال مع خسارة فادحة في الرجال والإمدادات.

şaşırttılar ve ağır adam ve erzak kaybıyla onu Portekiz'den çıkardılar.

والآن ، أظهر الرجال علامات داء الاسقربوط و ظهر الجرب عند، وكلاهما ناجم عن نقص الفيتامينات.

Ve şimdiye kadar, askerler ve atlar -ikisi de vitamin eksikliğinden kaynaklanan- iskörbüt ve uyuz belirtileri gösterdi.

كان بإمكانه إلهام الرجال الآخرين أو التنمر عليهم للقيام بأعمال خارقة من الشجاعة والقدرة على التحمل.

diğer insanlara cesaret ve tahammül gibi insanüstü başarılara ilham verebilir ya da zorbalık yapabilirdi.

تم غزو إنجلترا من قبل الرجال الذين تم تحديدهم في وقت مبكر جدًا باسم Ragnarssons ، وكان اقتراحي

İngiltere, daha önce Ragnarssons olarak tanımlanan erkekler tarafından işgal edildi ve benim önerim

في الواقع ، إذا كان الناس لا ينتظرون الفائدة ، فإن هؤلاء الرجال لن يقوموا أبدًا وسيختفون من تلقاء أنفسهم

aslında halk çıkar beklemezse bu tarz adamlar asla yükselemeyecek ve kendiliğinden yok olacak

هذا يعني أن هؤلاء الرجال قد فعلوا شيئًا خاطئًا. دعونا نلقي نظرة على البلدان التي تفعل ذلك بشكل صحيح. إلى الصين ، إلى كوريا الجنوبية ...

Ya demek ki bu adamlar bir şeyi yanlış yapmış. Doğru yapan ülkelere bir bakalım. Çin'e Güney Kore'ye...