Translation of "تميز" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "تميز" in a sentence and their turkish translations:

ينبغي أن تميز بين الصحيح والخطأ.

Doğru ve yanlışı ayırt etmelisin.

تميز في المعركة خلال الحملة الصليبية السابعة،

Kendisini 7.Haçlı seferinde ve Qutuzun yanında

تميز بعدة أعمال ، وترقى إلى قيادة الفوج.

Kendisini çeşitli eylemlerde ayırt etti ve alaya komuta etmek için terfi etti.

أنت لا تميز نفسك، وربما تصبح عالقًا معهم.

kendinizi farklılaştırmazsınız ve muhtemelen sıkışmışsınız.

ومع ذلك ، فقد كان دورًا يؤديه بمهارة كبيرة: تميز فريقه

. Yine de, büyük bir ustalıkla gerçekleştirdiği bir roldü: Bölümü

سرعان ما تميز بكونه فارسًا ومبارزًا جيدًا ، وكان رقيبًا كبيرًا في

katıldı . Kısa süre sonra kendisini iyi bir atlı ve eskrimci olarak ayırt etti

السمة التي تميز هذا الامتياز عن الآخرين هي أنه يحتوي على سلم

bu pramiti diğerlerinden ayıran özelliği ise merdivenli olması

في عام 1793 تم انتخابه لقيادة كتيبة من المتطوعين ، وفي حصار طولون تميز

1793'te gönüllü bir taburun başına seçildi ve Toulon Kuşatması'nda