Translation of "خلال" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "خلال" in a sentence and their turkish translations:

خلال أسبوع

10 dolar ödüllü

خلال سنتين،

İki yıl içinde

‫خلال جيلين فقط،‬

Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba

‫خلال الارتباك، تشتّتت.‬

Karmaşada dağılıyorlar.

لكن خلال "الإرهاب" ،

Ancak 'Terör' sırasında,

خلال حملة نيكوبوليس.

Niğbolu yürüyüşü sırasında büyük önem taşıyordu.

ستتحسن خلال أسبوع.

O, bir hafta içinde iyileşecek.

كيف سترون خلال الدماغ دون رؤية ما خلال العظام؟".

Kemiğin içini göremeden beynin içini görmeyi nasıl planlıyorsunuz?''

خلال الثلاثة عقود الأخيرة،

kökten değişti

ولاحقاً خلال ذلك اليوم،

Daha sonra, aynı gün içinde

خلال فترة حياتي القصيرة.

beni yüreklendirmeleridir.

غير مسبوقة خلال رئاستي.

yönetimimde eşi görülmemişti.

خلال السنوات القليلة الماضية،

Son yıllar içerisinde,

وقمت بنثرها خلال حديثي.

ve konuşmam boyunca hepsini dağıttım.

‫خلال السنوات القليلة الماضية،‬

Son birkaç yıldır

خلال 250 سنة الماضية،

Geçtiğimiz çeyrek milenyumda,

خلال العشر سنوات الأخيرة،

Son 10 yıl içinde,

خلال الخمس سنوات المقبلة،

Önümüzdeki beş yıl boyunca

من خلال التكنولوجيا الرقمية،

Dijital teknoloji sayesinde,

ومن خلال أجهزة المستقبل،

geleceğin araçları sayesinde,

سقطوا من خلال الجليد.

buzun içine düştüğünde.

سأعود في خلال ساعة.

Bir saat içinde geri döneceğim.

وأساتذة الجامعة خلال 15 سنة

hem üniversitelerde hocalarımız tarafından bizlere aktarılan

التقيت بها خلال دراستي للدكتوراة،

Onunla doktora çalışmalarım sırasında tanıştım

وأمرُ من خلال الحواجز الأمنية

güvenlik kontrolünden geçerdim

وبنسبة 28% خلال 5 سنوات.

ve beş yılda bu oran yüzde 28'e çıktı.

بشكل ملحوظ خلال العقد الماضي.

son on yılda ciddi anlamda yavaşladı.

من خلال التفكك، وجدت الترابط.

Bu kopuklukta bağlantı buldum.

ولكن بوقت ما خلال رحلتي،

Ama yolculuğum esnasında bir yerde

من خلال الاختلافات السياسية العميقة.

politik fay hatlarını geçebilmeli.

يمر خلال أيديكم، هكذا تمامًا.

aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor.

من خلال العمل الجاد والمثابرة،

Sıkı çalışma ve sabır ile

ستستعيد أموالك خلال 30 يومًا

30 gün içerisinde paranı iade alıyorsun

نشيد من خلال النافذة الآن

Pencereden alkışlıyoruz artık

وكيف تتضافر الكروم خلال الأشجار

Sarmaşıkların dallara sıkıca sarılarak

سيعود خلال يوم أو يومين.

O, bir ya da iki gün içinde dönecek.

سأكون جاهزة خلال عشر دقائق.

On dakika içinde hazır olacağım.

كنت أقرأ خلال ساعة واحدة.

Ben bir saattir okuyordum.

ففي خلال خمسين سنة، مائة سنة،

belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar

خلال سبعة أيام، خسرت كل وظائفي.

Yedi gün içinde, işlerimin her birini kaybettim.

لأننا ندفع رواتبهم من خلال الضرائب.

Çünkü onların maaşlarını, vergilerimizle ödüyoruz.

عالم يربطنا من خلال الاهتمامات المشتركة.

Ortak ilgi alanlarımızın bizi yakınlaştıracağı

يمر خلال النهر عبر جسر عائم.

nehrin karşısına geçebiliyor.

يتشاركان الشاي من خلال المطبخ المشترك.

ortak bir mutfaktan çay içebilir.

كنت أعرف أنه خلال ساعة واحدة،

Eğer çocuğumuz

خلال طفولتي، شعرت بأنني أرجنتينية حقاً،

Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum

فبإمكانه فقط النظر من خلال شاشة

bilgisayar ekranından izleyerek

وتوجيه الإنسان الآلي من خلال الحاسوب.

robota talimatlar verebilir.

يغطي الآن المسافة خلال 20 عامًا

mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık

تم إلغاء العنوان خلال الثورة الفرنسية ،

Unvan, Fransız Devrimi sırasında

إلا من خلال كسب السكان المدنيين .

yalnızca sivil nüfusu kazanarak olduğunu fark etti

بمهمات استطلاعية خلال أزمة الصواريخ الكوبية.

uçan eski bir casus uçak pilotu olan çaylak astronot Roger Chaffee de vardı .

يلتقطها Vöggr ، ويدير Hjorvard من خلال.

Vöggr onu alır, Hjorvard'ı yönetir.

خلال ساعات القوات النمساوية تقصف بلغراد.

Saatler sonra Avusturyalı güçler Belgrad'ı bombardımana tuttu.

من خلال عملية نسميها "عزل الكربون".

tarafından tutuluyor.

ومن خلال تكوين الروابط الكيميائية القوية،

toprak mineral yığınlarının içinde

خلال ثلاث سنوات، بحلول العام 1987،

1987'ye kadar üç yıl içinde,

انا اترقب زيارتك خلال العطلة الصيفية .

Yaz tatili sırasında ziyaretini sabırsızlıkla bekliyorum.

عدنا بالمرور من خلال هونج كونج.

Hong Kong yoluyla döndük.

"ويأتي هذا من خلال السقف ويضربك."

'Ve bu çatıdan geliyor ve sana isabet ediyor.'

عندما تحطمت الصخرة من خلال سقفها

kaya tavandan düştüğünde

اتصل بي مرة أخرى خلال يومين.

İki gün içinde beni yeniden ara.

ستنجزه خلال أربعاً و عشرين ساعة.

O, 24 saat içinde onu yapacak.

سينفذ البنزين من سيارتنا خلال دقيقتين.

İki dakika içerisinde arabamızın benzini biter.

ستتزوج خلال ثلاثة أشهر، أهذا صحيح؟

Üç aya kadar evleniyorsun, değil mi?

كنت وإياها نذهب لجلسات المعالجة خلال مراهقتها،

Ergenlik döneminde terapiye gittik

من خلال نشر الوعي وتعليمهم كيف يحاربون.

dövüşmelerini öğreterek onları güçlendirebiliriz.

مثلما فعلت خلال هذين الأسبوعين في الثانوية.

Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.

نحن ننقل الطلاب خلال الرياضيات بإيقاع موحد -

öğrencileri matematikte aynı hızla hareket ettiriyoruz.

خلال سنوات حياتي التي تقارب 80 سنة.

hayatı sevmenin en muhteşem yolu bu.

‫تفقد الكثير من حرارتك‬ ‫من خلال الأرض.‬

Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.

لتتعامل مع كل شيء من خلال ذلك.

hem de yaşadığı onca şeye rağmen.

‫النظم الإيكولوجية المزدهرة‬ ‫من خلال الحماية والإصلاح,‬

koruma ve yenilenme yoluyla gelişip büyüyen ekosistemler;

يتعلم هؤلاء الأطفال أقل خلال السنة الدراسية.

diğer yıllarda daha az öğreniyorlar.

وخلال بعض الفحوص الروتينيّة خلال هذه العمليّة،

Standart test sürecinde bir gün,

لكن خلال ذلك، الحلول الحسابية أداة مساعدة.

Ama sonuç olarak algoritma bir araçtır.

ولكن من خلال تعرف على الإسرائيليين وقصصهم

ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek

تميز في المعركة خلال الحملة الصليبية السابعة،

Kendisini 7.Haçlı seferinde ve Qutuzun yanında

خلال أشهر ما بعد الحصاد للخدمة العسكرية

edecek olan köyülere verir.

‫خلال أسبوع، سينفصل هذان الجروان عن أمهما.‬

Bu yavrular bir haftaya kalmadan annelerinden ayrılacak.

‫خلال الليل على كوكبنا؟‬ ‫ترجمة "عمر رمزي"‬

...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu

لنضع حولها خرسانة من خلال الحكم عليها

nasıl da istekli olabileceğimizle ilgili.

لقد بدأت القصة خلال أربعينيات القرن الماضي

Her şey 1940'larda

ذوبان جبل الحديد من خلال هذا الجبل

demir dağı eriterek o dağın içerisinden

يصنعون الجسر من خلال التمسك ببعضهم البعض

birbirlerine tutunarak bir köprü yapıyoralar

في خلال يومين (ثلثين) موسكو قد دمر

Dört gün içinde Moskova'nın üçte ikisi yok olmuştu.

يمكنك مشاهدته من خلال الفتح من هناك

oradan açarak izleyebilirsiniz

- تحدثت معها خلال ساعة.
- تحدثت معها لساعة.

Bir saat onunla konuştum.

لم يهطل المطر هنا خلال الإسبوعين الماضيين.

Son iki haftadır burada yağmur yok.

وهذا يعني أنها تدور خلال الثلث تقريبًا

yani kabaca üçte biri yörüngeye giriyor.

وتعاطف معي من خلال الرسالة النصية، لا أقل.

Mesaj üzerinden, kendini benim yerime koydu.

إذا كنتم فعلا اشتريتم بطاقة خلال الشهر الماضي .

elini indirsin.

وفي لحظة تغيرت حياتي للمرة الثانية خلال عامين.

ve bir anda hayatım iki yıl içinde ikinci kez değişti.

هذا يعني أنها تتحرك خلال العملية التنفسية بأكملها،

Yani tüm solunum süresince hareket ediyor,

استطعت خلال ست سنوات، أن أُنشئ شركة للتجميل

Son altı yıldır, kendimiz için güzellik hakkında düşünme şeklimizi

من خلال إثارتها لتساؤلات منطقية طرحها بعض المفكرين.

düşünceli insanlardan makul sorular yöneltti.

خلال نشأتي، لم أعتقد أبداً أنني سأغادر موطني.

Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.

من خلال الاستفادة من أصول شركتنا الناشئة المميزة".

bu pazardaki payımızı arttırmayı planlıyoruz."

وهذا ما يمكننا فعله من خلال حوارنا معهم.

Ve onlarla konuşmak ile yapabileceğimiz şey bu.