Examples of using "خلال" in a sentence and their turkish translations:
10 dolar ödüllü
İki yıl içinde
Daha iki nesil önce olmayan bu kasaba
Karmaşada dağılıyorlar.
Ancak 'Terör' sırasında,
Niğbolu yürüyüşü sırasında büyük önem taşıyordu.
O, bir hafta içinde iyileşecek.
Kemiğin içini göremeden beynin içini görmeyi nasıl planlıyorsunuz?''
kökten değişti
Daha sonra, aynı gün içinde
beni yüreklendirmeleridir.
yönetimimde eşi görülmemişti.
Son yıllar içerisinde,
ve konuşmam boyunca hepsini dağıttım.
Son birkaç yıldır
Geçtiğimiz çeyrek milenyumda,
Son 10 yıl içinde,
Önümüzdeki beş yıl boyunca
Dijital teknoloji sayesinde,
geleceğin araçları sayesinde,
buzun içine düştüğünde.
Bir saat içinde geri döneceğim.
hem üniversitelerde hocalarımız tarafından bizlere aktarılan
Onunla doktora çalışmalarım sırasında tanıştım
güvenlik kontrolünden geçerdim
ve beş yılda bu oran yüzde 28'e çıktı.
son on yılda ciddi anlamda yavaşladı.
Bu kopuklukta bağlantı buldum.
Ama yolculuğum esnasında bir yerde
politik fay hatlarını geçebilmeli.
aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor.
Sıkı çalışma ve sabır ile
30 gün içerisinde paranı iade alıyorsun
Pencereden alkışlıyoruz artık
Sarmaşıkların dallara sıkıca sarılarak
O, bir ya da iki gün içinde dönecek.
On dakika içinde hazır olacağım.
Ben bir saattir okuyordum.
belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar
Yedi gün içinde, işlerimin her birini kaybettim.
Çünkü onların maaşlarını, vergilerimizle ödüyoruz.
Ortak ilgi alanlarımızın bizi yakınlaştıracağı
nehrin karşısına geçebiliyor.
ortak bir mutfaktan çay içebilir.
Eğer çocuğumuz
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
bilgisayar ekranından izleyerek
robota talimatlar verebilir.
mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık
Unvan, Fransız Devrimi sırasında
yalnızca sivil nüfusu kazanarak olduğunu fark etti
uçan eski bir casus uçak pilotu olan çaylak astronot Roger Chaffee de vardı .
Vöggr onu alır, Hjorvard'ı yönetir.
Saatler sonra Avusturyalı güçler Belgrad'ı bombardımana tuttu.
tarafından tutuluyor.
toprak mineral yığınlarının içinde
1987'ye kadar üç yıl içinde,
Yaz tatili sırasında ziyaretini sabırsızlıkla bekliyorum.
Hong Kong yoluyla döndük.
'Ve bu çatıdan geliyor ve sana isabet ediyor.'
kaya tavandan düştüğünde
İki gün içinde beni yeniden ara.
O, 24 saat içinde onu yapacak.
İki dakika içerisinde arabamızın benzini biter.
Üç aya kadar evleniyorsun, değil mi?
Ergenlik döneminde terapiye gittik
dövüşmelerini öğreterek onları güçlendirebiliriz.
Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.
öğrencileri matematikte aynı hızla hareket ettiriyoruz.
hayatı sevmenin en muhteşem yolu bu.
Isının büyük kısmını zeminden kaybedersiniz.
hem de yaşadığı onca şeye rağmen.
koruma ve yenilenme yoluyla gelişip büyüyen ekosistemler;
diğer yıllarda daha az öğreniyorlar.
Standart test sürecinde bir gün,
Ama sonuç olarak algoritma bir araçtır.
ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek
Kendisini 7.Haçlı seferinde ve Qutuzun yanında
edecek olan köyülere verir.
Bu yavrular bir haftaya kalmadan annelerinden ayrılacak.
...Dünya'nın bir gecesinde. Alt yazı çevirmeni: Yurdakul Gündoğdu
nasıl da istekli olabileceğimizle ilgili.
Her şey 1940'larda
demir dağı eriterek o dağın içerisinden
birbirlerine tutunarak bir köprü yapıyoralar
Dört gün içinde Moskova'nın üçte ikisi yok olmuştu.
oradan açarak izleyebilirsiniz
Bir saat onunla konuştum.
Son iki haftadır burada yağmur yok.
yani kabaca üçte biri yörüngeye giriyor.
Mesaj üzerinden, kendini benim yerime koydu.
elini indirsin.
ve bir anda hayatım iki yıl içinde ikinci kez değişti.
Yani tüm solunum süresince hareket ediyor,
Son altı yıldır, kendimiz için güzellik hakkında düşünme şeklimizi
düşünceli insanlardan makul sorular yöneltti.
Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.
bu pazardaki payımızı arttırmayı planlıyoruz."
Ve onlarla konuşmak ile yapabileceğimiz şey bu.