Translation of "ذلك" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "ذلك" in a sentence and their turkish translations:

- أعتقد ذلك.
- أظن ذلك.

- Ben öyle düşünüyorum.
- Sanırım öyle.

ننسى ذلك. يبدو ذلك بسيطًا جدًا.

Unutuyoruz. Kulağa basit geliyor.

"كان ذلك مفيدًا،كان ذلك استثنائيًا،

"Bu alışılmışın dışındaydı,

- اعتقد خلاف ذلك.
- اعتقد غير ذلك.

- Ben başka türlü düşünüyorum.
- Ben daha farklı düşünüyorum.

- هل تحب ذلك؟
- هل يعجبك ذلك؟

Ondan hoşlanıyor musun?

- لا أعتقد ذلك.
- لا أظن ذلك.

- Öyle düşünmüyorum.
- Bence öyle değil.

تخيلوا ذلك.

Bir düşünün.

تخيّلوا ذلك:

Hayal edin:

أتفهم ذلك،

anlıyorum

أعلم ذلك،

Biliyorum.

ولتوضيح ذلك،

Bunu göstermek için

ذلك العمل...

Bu iş,

وبعد ذلك..

Ayrıca...

كيف ذلك؟

Buna ne dersiniz?

إشرح ذلك.

Açıklayayım.

بخلاف ذلك

onun dışında ise

فعل ذلك

şunu da yapmıştı

أوقف ذلك

Kes şunu!

آمُلُ ذلك.

Öyle umuyorum.

تستحق ذلك.

Onu hak ediyorsun.

قلت ذلك.

Onu söyledim.

لننسى ذلك.

Onu unutalım.

إفحص ذلك.

Onu kontrol et.

سأشتري ذلك.

- Bunu alacağım.
- Bunu satın alacağım.

لقلنا ذلك.

güvene ihtiyacımız var.

ذلك بنطالي.

Bunlar benim pantolonlarım.

ذلك حذاءها.

Bu ayakkabılar onun.

تخيل ذلك."

Hayal et. '

أتعتقد ذلك؟

Öyle düşünüyor musun?

نفهم ذلك.

Onu anlıyoruz.

اكتب ذلك.

Onu yazın.

ذلك قلب.

Şu bir kalptir.

ما ذلك؟

O nedir?

آمل ذلك.

- Öyle olduğunu umuyorum.
- Öyle umuyorum.

قصدت ذلك.

Ben bunu kastettim.

ومع ذلك، لم أستطع فعل ذلك بنفسي.

Ancak bunu tek başıma yapamazdım.

- أيمكنك إثبات ذلك؟
- أيمكنك أن تثبت ذلك؟

Bunu kanıtlayabilir misin?

- نحن سنفعل ذلك غداً.
- سنفعل ذلك غداً.

Onu yarın yapacağız.

- لعل ذلك صحيح.
- ربما يكون ذلك صحيحا.

Belki de o doğrudur.

والأسوأ من ذلك ، أنهم فتحوا ممرًا خلف ذلك الجدار في ذلك الوقت

İşin daha da kötüsü o dönemde birde o duvarın arkasına bir geçit açıyorlar

ولكن الجميع ، بما في ذلك والده ، ضد ذلك

fakat babası dahil herkes buna karşı çıkıyor

‫لكن وراء ذلك،‬ ‫تكمن مقدرة ذلك الحيوان المذهلة‬

Ama bunun altında, buraya gelebilmek için

- لقد فعلت ذلك لأجلها.
- فعلت ذلك من أجلها.

Bunu onun için yaptım.

- أنتَ كيف عرفتَ ذلك؟
- أنتِ كيف عرفتِ ذلك؟

Onu nereden bildin?

- يعتمد ذلك على السياق.
- ذلك يتوقف على السياق.

- Bu, bağlama bağlıdır.
- O, içeriğe bağlıdır.

التي تفسّر ذلك،

fizyolojik nedeni var

وفعلنا ذلك رقميًا.

ve bunları dijital olarak yaptık.

دعوني أكرر ذلك

İzin verin tekrarlayayım.

شعرتُ مثل ذلك.

ben kendimi öyle hissettim.

هل تتذكرون ذلك؟

Bunu hatırlıyor musunuz?

عن ذلك الوضع .

olduğunun işaretleridir.

فلماذا أفعل ذلك؟

Ben neden değersiz görecektim?

لماذا يحصل ذلك؟

Neden?

أليس ذلك رائعًا؟

Ne kadar harika?

لم يحدُث ذلك.

hiçbiri olmadı.

عن ذلك الشعور،

O duygu,

لا أعتقد ذلك.

Hiç sanmıyorum.

وكان ذلك مذهلاً.

Mükemmel bir tatildi.

لا يمكن ذلك.

- Bunlar olmamış.

بفضل ذلك، فاز،

Bu sayede, o kazandı

أفعل ذلك أيضًا.

Ben de öyleydim.

أوه، أتمنى ذلك!

Umarım!

ودعم ذلك العمل؟

yaptıklarını destekliyor muyuz?

لماذا حصل ذلك؟

"Neden bu oldu?"

لاجتياز ذلك الاختبار،

kalp krizinden kurtulmak için,

ذلك سريع للغاية.

Bu gerçekten hızlı.

كان ذلك استثنائيًا.

Olağanüstüydü.

‫حسناً، لنفعل ذلك.‬

Tamam, bunu yapalım.

حدث ذلك لي.

Ben bunu yaşadım.

ستفقدين ذلك الشعور.

Hisler geçecek

لماذا فعلت ذلك؟

Peki bunu neden yaptım?

بالطبع ذلك صحيح.

Elbette ilgileniyorlar.

بالتأكيد نحتاج ذلك.

Elbette bilebiliriz.

كيف تختبر ذلك؟

Bunu nasıl test edersiniz?

ما أقسى ذلك،

Zordu

حتى ذلك اليوم.

o güne kadar.

نحن نعلم ذلك.

Bunu biliyoruz.

إلام يُشير ذلك؟

Bu bize ne gösteriyor peki?

وماذا يعني ذلك؟

Peki bu ne anlama geliyor?

‫عوضًا عن ذلك...‬

Onun yerine...

‫لكن ذلك خطير.‬

Ama bu iş riskli.

ذلك يبدو سخيفا.

Bu çok saçma görünüyor...

أستطيع فهم ذلك.

Onu anladım.

أشك في ذلك!

Pek sanmam.

وفي ذلك اليوم،

O gün için de olsa

كيف يتم ذلك؟

Peki nasıl olur?

نسمع ذلك دائما

Hep duyarız bunu ya

يتم ذلك للاستدعاء

geri çağrılması için yapılır bu

يرافقون ذلك القتلى

o ölüye eşlik ederler

أنت قلت ذلك

böyle söylersiniz

لا تقل ذلك

demeyin olur

بدلا من ذلك

ziyaa

كل ذلك وأكثر

hepsi ve daha fazlası

منذ ذلك الحين

Edemeyizki

النمل يحب ذلك

karıncalar bunu seviyor

ذلك بسهولة تامة.

anlayabilirsiniz .