Translation of "نفسك" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "نفسك" in a sentence and their turkish translations:

- من تظن نفسك؟
- من تحسب نفسك؟

Kim olduğunu sanıyorsun?

أسأل نفسك،

Kendine şunu sor:

أسال نفسك ،

Kendine şunu sor:

لفائدة نفسك

hem kendiniz

كن نفسك.

Kendine gel.

إعرف نفسك!

- Kendini bilin!
- Kendini bil!
- Kendini tanı!

جهز نفسك .

Kendini hazırla.

خامسا: دافع عن نفسك. (الجمهور): دافع عن نفسك.

-K.G: Beş, savun. -Seyirci: Savun.

وراجع نفسك الآن

Oradaki kendine bir bak, yokla

أو حبس نفسك

nefesini tuttun veya

اسأل أنت نفسك.

Sen kendine şunu soracaksın.

وعندما تخرج نفسك،

Nefes verirken,

لا تلوم نفسك.

Kendini suçlama.

- إنك تجهد نفسك بالعمل.
- أنت تجهد نفسك في عملك.

Siz çok çalışıyorsunuz.

وأن تدعم نفسك أكثر،

kendimizi desteklemeye başlamanın zamanıdır

أخرجها كلها مع نفسك،

Hepsini nefesinizle dışarı atıyorsunuz,

‫بحيث لا تحرق نفسك،‬

yanmamak için,

ماذا تظن نفسك فاعلاً؟

Ne yaptığını sanıyorsun?

إعرف عدوك وإعرف نفسك.

Kendini ve düşmanını tanı.

لا تكذب على نفسك.

Kendine yalan söyleme.

- لقد ورّطت نفسك في مشكل خطير.
- لقد وضعت نفسك في وضع خطير.

Tehlikeli bir duruma rastladın.

يمكنك أن تخبرهم عن نفسك.

Kendinizden bahsedebilirsiniz.

والنقطة الخامسة: دافع عن نفسك.

Beş: Savun.

دافع عن نفسك. اضرب بيدك،

Savun. Avucunun topuğuyla vur,

‫وحينها تريد لوم نفسك، إذ...‬

İnsanın kendini dövesi geliyor yani...

ساعد نفسك و سيساعدك الله.

Sen kendine yardım et, Allah da sana yardım edecektir.

لا تثق بأحد عدى نفسك.

Kendinden başka hiç kimseye güvenme.

في الأول ستقول في نفسك،

İlkinde kendinize şöyle diyeceksiniz:

في الثاني ستقول في نفسك،

İkincisinde kendinize söyle diyeceksiniz:

فأن تكون نفسك هو أمرٌ ثوري.

Çünkü kendiniz olmak devrimseldir.

- ماذا؟ - من تخال نفسك؟ ملك "منغوليا"؟

-Ne? -Kendini ne sanıyorsun? Moğolistan kralı mı?

تجعل نفسك أستاذ على شاشة التلفزيون

siz televizyonda kendine profesör dedirten

التي تقول: "الأتراك قادمون ، جهز نفسك!"

Böyle yazılmıştır. Türkler geliyor, hazırlanın!

أنت نفسك لا تعرف ما تريد.

Sen kendinin ne istediğini bilmiyorsun.

وتشعر كما لو أنّك تنفصل عن نفسك،

ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden

خذ نفسك، أليس كذلك؟ أجلس قليلاً، لا.

Bir soluklan değil mi, bir otur. Hayır.

يمكنك دائمًا خداع نفسك برؤية التراجعات فقط

Günümüzün kanayan yaralarını

بينما أنت نفسك والشعور هو مصدر بيانات.

Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.

ولا تكن خائفًا من وضع نفسك هناك.

Ayrıca kendinizi göstermekten çekinmeyin.

ذكر نفسك باستمرار أنك غير مدرك لانطباعك الأول.

ilk izleniminizin farkında olmadığınızı kendinize sürekli hatırlatın.

أنت لا تميز نفسك، وربما تصبح عالقًا معهم.

kendinizi farklılaştırmazsınız ve muhtemelen sıkışmışsınız.

اسأل نفسك هذا السؤال الجوهري: لماذا تدّخر المال؟

Kendinize şu temel soruyu sorun: Ne için para biriktiriyorsunuz?

‫هذا عندما توازن نفسك فوق حبل وتزحف عليه.‬

Bir halat üzerinde dengenizi sağlayıp karşıya geçiyorsunuz.

‫إن كانت هناك ذئاب في الغابة...‬ ‫فسلح نفسك!‬

Ormanda kurtlar varsa silahlanın!

ماذا تفعل؟ هل تعانق نفسك لتحصل على الملح؟

Burada ne yapıyorsun? Casal'la kucaklaşıyor musun?

فجأة يمكنك أن تجد نفسك في منتصف الفصل

bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz

فالهدف هو دفع نفسك لتصبح أقرب لهذه الجهة.

kendinizi mümkün olduğunca bu tarafa yakın tutmaya çalışmalısınız.

إذا وجدت نفسك في حفرة، توقف عن الحفر.

Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.

تعال إلى نفسك الآن. ينتشر هذا الفيروس بسرعة كبيرة.

Kendinize gelin artık. Çok hızlı yayılıyor bu virüs.

وسيكون التمرين الذي يجعل ثقتك في نفسك في أوجها."

yerle bir edecek, özgüvenini de tavan yaptıracak alıştırma olacak.''dedi.

- عليك أن تتجهز بسرعة.
- يجب أن تجهز نفسك بسرعة.

Çabucak hazırlanmalısın.

عندما لا تتصرف كما تريد فأنت تبعد نفسك عن اللعبة.

İsteklerine göre davranmadığında kendini oyunun dışına atarsın.

لذا من فضلك تخيل نفسك تدفع بإحدى هذه الأوراق نحوي.

Bu yüzden lütfen kartlardan birini bana doğru ittiğinizi hayal edin.

‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

- عليك أن تتحكم بنزواتك.
- عليك أن تُحكم السيطرة على نفسك.

Kendinizi kontrol etmelisiniz.

ابق في المنزل، اعزل نفسك، ولا تتواصل مع العالم الخارجي.

Evde kalmak, kendinizi izole etmek ve dış dünyayla sıfır kontakta bulunmak.

لذا قد يكون حان الوقت لتبدأ في معاملة نفسك بشكل ألطف،

Bu yüzden belki de kendimize karşı daha nazik olmaya başlamanın zamanı gelmiştir,

‫وإن كنت ترى نفسك مستعداً لمهمة جديدة تماماً،‬ ‫اختر "الحدث التالي".‬

Eğer yepyeni bir görev için hazırsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

و هذه الجهة هي أن تعرض نفسك لكحة أشخاص مصابين بالمرض،

ve bu taraf da bir grup hasta insan tarafından üzerinize öksürülmesiyse

- سئمت من سماع حكايات مدح نفسك.
- سئمت من سماع حكايات تبجحك.

Senin övüngen masallarını dinlemekten bıktım.

لذلك حتى إذا كنت رسامًا ، فأنت بحاجة إلى معرفة كيفية تسويق نفسك

Yani siz bir ressam olsanızda kendinizi pazarlamayı bilmeniz gerek

لا تفقد الثّقة في نفسك أبدا. بإمكانك ان تقوم بأيّ شيء تريده.

- Kendinize olan güveni asla kaybetmeyin. Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
- İçinizdeki inancı asla kaybetmeyin... Yapmak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.

‫عندما تجد نفسك في موقف كهذا، ‬ ‫لا يصبح لديك خيار،‬ ‫سوى طلب انتشالك.‬

Kendinizi böyle bir durumda bulursanız tahliye ekibi çağırmaktan başka şansınız yok demektir.

لذا، فالهدف من حماية نفسك و الآخرين من كوفيد-١٩، ليس لإزالة الخطر تمامًا،

Bu yüzden kendinizi ve çevrenizdekileri Covid-19'dan korurken amaç riski tamamen elimine etmek değil

‫هذا يعني أنها مستعدة ‬ ‫لاستخدام عضلاتها للانقضاض للأمام.‬ ‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

حاول بكل ما تستطيع، لكن لن تقدر على إجبار شخص على أن يعتقد شيئًا ما، ناهيك عن نفسك.

Ne kadar uğraşırsan uğraş, bırak başkasını, kendini bile bir şeye zorla inandıramazsın.