Translation of "أنت" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "أنت" in a sentence and their turkish translations:

- أنت تفهمني.
- أنت تفهمني

Beni anlıyorsun.

- أنت عُنصري.
- أنت عُنصرية.

Sen bir ırkçısın.

- أين أنت؟
- أين أنت ؟

- Neredesiniz?
- Sen neredesin?
- Neredesin?

- أنت أبي.
- أنت والدي.

Sen benim babamsın.

- أنت ستساعدني!
- أنت ستساعديني!

Bana yardım edeceksin.

- أنت تجعلني سعيداً.
- أنت تجعلني سعيدا/أنت تسعدني

Sen beni mutlu ediyorsun.

أنت.

Sen var ya...

- هل أنت طالب؟
- هل أنت تلميذ؟
- هل أنت تلميذة؟

- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?

- أنت تستخف به .
- أنت تستهين به.

- Onu küçümsüyorsun.
- Onu hafife alıyorsun.

- أنت طالب جيد.
- أنت نِعْمَ الطالب.

Sen iyi bir öğrencisin.

- هل أنت جاهز؟
- هل أنت مستعد؟

Hazır mısın?

- أنت حقا مزعج.
- أنت حقا ممل.

Gerçekten can sıkıcısın.

- أنت محق تماماً!
- أنت محقّ تماما!

Kesinlikle haklısın!

- هل أنت سعيد؟
- هل أنت سعيد

Mutlu musun?

- هل أنت مدخن؟
- هل أنت مدخنة؟

- Sigara içiyor musun?
- Sen bir sigara tiryaki misin?

- أنت لست يابانياً.
- أنت لست ياباني

Sen Japon değilsin.

- لم أنت وحدك؟
- لم أنت بمفردك؟

Niçin yalnızsın?

أنت مملة"

Sıkıcı birisin" dedi.

أنت مهم،

Önemli olan sensin

‫أنت المسؤول.‬

Yetki sizde.

أنت سعيد.

mutlu olursunuz.

أنت نابا

Naparsın

أنت وأنا

Sizin ve benim

أنت جنرالات.

Siz generalsiniz.

أنت القادة.

Siz komutansınız.

أنت مقرف!

İğrençsin!

أنت مُسامح.

Sen affedildin.

أين أنت ؟

Sen neredesin?

و أنت؟

Ya sen?

أنت غني

Sen zenginsin.

أنت غبي.

Sen aptalın tekisin!

أنت تمزح!

- Şaka yapıyorsun.
- Şaka yapıyorsunuz!

أنت صديقي.

- Sen benim arkadaşımsın.
- Benim arkadaşımsın.

هي، أنت!

Hey, sen!

أنت هنا

Sen buradasın.

أنت قديم.

Sen yaşlısın.

أنت منزعج.

Sen üzgünsün.

أنت عار.

Giyinmiş değilsin.

أنت متأخر.

Geç saatlere kadar çalıştırıyorsunuz.

أنت بطلنا.

Senin oğlun bir kahraman.

أنت أحمق.

- Sen aptalsın.
- Salaksın.

أنت محقّ.

Haklısın.

أنت سمنت.

Kilo aldın.

أنت ملاك

Sen bir meleksin.

أنت بالغ

Sen bir yetişkinsin.

أنت قاس

Sen katısın.

‫أنت المسؤول هنا.‬ ‫أنت تشاركني هذه الرحلة.‬

Burada yetki sizde. Bu yolculukta benimlesiniz.

- أنت في طريقي.
- أنت تقف في طريقي.

- Sen benim yolumdasın.
- Bana ayak bağı oluyorsun.

- أنت تتكلّم بسرعة.
- أنت تسرع في الكلام.

Sen hızlı konuşuyorsun.

- أنت لا تحتاجه.
- أنت لست بحاجة إليه.

Ona gereksinimin yok.

أنت تبحث في الإنترنت الآن أنت تعرف الحل

şimdi internete bakıyorsun çözüm yolunu biliyorsun

- أنت لطيفٌ جداً معي.
- أنت لطيفٌ للغاية معي.

Sen bana karşı çok fazla naziksin.

- «هل أنت جاهز؟» «أعتقد.»
- «هل أنت جاهزة؟» «أعتقد.»

"Hazır mısın?" "Sanırım öyle."

أنت تقول أ.

A dediniz.

اسأل أنت نفسك.

Sen kendine şunu soracaksın.

هل أنت جاهز؟

Hazır mısınız?

‫تذكر، أنت المسؤول.‬

Unutmayın, yetki sizde.

قلت: "أنت محق".

“Haklısın,” dedim.

ها أنت ذا.

İşte oldu.

"أنت مصاب بالبهاق.

"Hastalığının adı vitiligo.

"هل أنت مرِن؟"

''Hazır mısın?''

أنت جريدة كبيرة

ula o kadar büyük gazetesiniz siz yahu

أنت قلت ذلك

böyle söylersiniz

أنت تدفع عقلك

Beyninizi zorlamışsınız demektir

أنت الآن مشابك.

Artık satraplarsınız.

أنت مجرد طالب.

- Sen öğrenciden başka bir şey değilsin.
- Alt tarafı bir öğrencisin.

أنت تستحق الجائزة.

Ödülü hak ediyorsun.

اذهب أنت أولاً.

Siz önce gidin.

أنت الشخص الوحيد.

Sen teksin.

أنت صديقي المفضل.

- Sen benim en iyi arkadaşımsın.
- Sen en iyi arkadaşımsın.

أنت طباخ جيد

Sen iyi bir aşçısın.

هل أنت محامٍ؟

Sen bir avukat mısın?

أنت عرضة للنسيان.

Unutkanlığa yatkınsın.

أنت بيضاء كالورق.

Bir çarşaf kadar beyazsın.

أنت أحْسَنُ منّي.

Sen benden daha iyisin.

هل أنت جائع؟

Aç mısın?

لماذا أنت هنا؟

- Niçin buradasın?
- Neden buradasın?
- Niye buradasın?

أنت لا تُصغي.

Dinlemiyorsun!

هل أنت راض؟

Tatmin oldunuz mu?

أنت صديق رائع.

Sen böyle iyi bir arkadaşsın.

أنت لا تساعد.

Yardım etmiyorsun.

أنت تشبه والدك.

Babana benziyorsun.

هل أنت مجنون؟

Manyak mısın sen?

هل أنت أويغوري؟

- Sen Uygur musun?
- Uygur musunuz?