Examples of using "بالعمل" in a sentence and their turkish translations:
İşi kolaylıkla yaptı.
O, işi planlandığı gibi tamamladı.
Tom burada çalışmaktan hoşlanıyordu.
Sadece üç ilaçla
Yerel sağlık kuruluşları ile çalışarak
işle alakalı diyelim!
Fakat birlikte çalışarak bunu düzeltebiliriz.
ve yapmaktan kesinlikle nefret ettiğimiz işlerle başlayalım.
Onun işi kendi başına yaptığını düşünüyor musun?
Öğrenme, beyninizin gerektirdiği çalışmaları yapmakla ilgilidir.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
Kötü yapmak, harekete geçmenizi sağlar.
Tamam, önce bunu ayarlayıp sonra da işe koyulacağız.
Babam kara yolları idaresinde çalışmaya başlamış.
Zavallı serflerin ağır işi yapma zamanı.
Seosamh'ın yapmadığı işi yapacak mısın?
olacağını düşündüğün şeye uygun davranmaya ve o ruh haline girip
Sevdiğimiz şeyleri yapmaktan çok çalışmaya zaman harcarız.
Siz çok çalışıyorsunuz.
çalışma talepleri artıyor.Projenin tamamında 2000 yılı geldi ve alevlendi