Examples of using "استمتع" in a sentence and their turkish translations:
içeriden gelen bu huzurun
Eğlenmenize bakın.
Tom burada çalışmaktan hoşlanıyordu.
Tom konserden zevk aldığını söylüyor.
Yani bu videoları izlerken biraz daha eğlenin
Evet, bu mağarada bir kurt büyük bir piknik yapmış.