Translation of "بسهولة" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "بسهولة" in a sentence and their turkish translations:

ذلك بسهولة تامة.

anlayabilirsiniz .

قامت بالعمل بسهولة.

İşi kolaylıkla yaptı.

يحترق الخشب بسهولة.

Ahşap kolaylıkla yanar.

حل المشكلة بسهولة.

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.

يدعي بسهولة ملكية زهرة،

Kolayca bir çiçeğin, bir koyunun, bir ağacın

لا ينكسر البلاستيك بسهولة.

Plastik kolayca kırılmaz.

تُصاب زوجتي بالبرد بسهولة.

- Karım soğuk algınlığına kolayca yakalanır.
- Karım çok çabuk soğuk kapar.

يمكنني قراءة الأسبانية بسهولة.

Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.

إنه يصاب بالزكام بسهولة.

O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.

اكتشفنا كلمة المرور بسهولة

Parolayı kolaylıkla öğrendik.

لا يحترق البلاستيك بسهولة.

Plastik kolayca yanmaz.

توم لا يندهش بسهولة.

Tom kolayca şaşırmaz.

هذه الخفافيش تحمل الفيروس بسهولة

virüsü ise çok kolay taşır bu yarasalar

يقفز إلى الخفافيش الأخرى بسهولة

diğer yarasalara da kolayca atlıyor

وهو ما يعني الذهاب بسهولة

kolayca git manasına gelen

ينتشر الأكسجين بسهولة عبر غشاء رقيق،

Oksijenin difüzyonu ince zarlarda daha kolay gerçekleşir

تشق طريقها بسهولة نحو منظر مذهل.

hiç yorulmadan yolunu bulduğu efsanevi bir manzara değildi.

حتى الأجزاء الصعبة والشاقة مرت بسهولة.

Zorlu ve yorucu kısımlar bile kolaylıkla geçti.

‫إن كانت الإضاءة شديدة فستُرى بسهولة.‬

Çok aydınlık olursa kolayca görülürler.

لأن الماء يسخن بسهولة داخل المايكرويف.

çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.

يظل معظمنا غير مهتما بذلك بكل بسهولة.

rahatça birbirimizle bağlantılı olmadan kalabiliyoruz.

كان بوسعه التواصل بسهولة مع ربّات المنازل،

Bir ev kadınına, sokaktaki adama, çiftçiye,

لكنّ بناء جدار لا يتم بسهولة وسرعة.

Ama bir duvar, çabucak ve kolayca inşa edilmez.

يمكنك الآن استخدام مثل هذه الخطابات بسهولة

gibi söylemleri artık rahatlıkla kullanabilirsiniz

أنت لا تستسلم بسهولة جداً، أليس كذلك؟

Kolayca pes etmiyorsun, demi?

توم لا يحب الأشخاص الذين يغضبون بسهولة.

Tom kolayca sinirlenen insanlardan hoşlanmaz.

توم أقنع بسهولة ماري أنهُ كان بريئاً.

Tom kendisinin masum olduğu konusunda Mary'yi kolayca ikna etti.

لأنكم تصنعون مكانًا مفتوحًا، ويمكنُ الوصول إليه بسهولة.

Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.

يمكنه تحريك المرض بسهولة للأميال القادمة حيث يمكنه الطيران

uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

حتى أكثر الميكروبات ضراوة لا يمكنها أن تحلله بسهولة.

en güçlü mikrop bile onu kolayca ayrıştıramaz.

فقدت القدرة على منطقة الأمور٬ فقدت تتابع أفكاري بسهولة

Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.

اذا بالنسبة لك, تعلم الموسيقى يمكن أن يكون بسهولة للغاية,

Şimdiye dek, müzik öğrenmek çok kolay gelebilir,

حتى تتمكن من الوصول إلى هذه المعلومات بسهولة على الإنترنت.

yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu

في البداية بدا أن الفرنسيين سيفعلون ذلك بسهولة اخماد التمرد.

Başta Fransızlar isyanı kolayca durduracak gibi gözüküyordu

‫لا شك أن هذه الحيوانات الشبيهة بـ"طرزان"‬ ‫تستطيع قتلنا بسهولة.‬

Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.

يمكن للقومية الأنانية أن تنقلب بسهولة إلى ما لا تحمد عقباه.

Benmerkezci ulusalcılık kötü sonuçlar doğurabilir.

ولكن إذا كنت تدفع لشركة Google ، يمكنك الوصول إلى الأشخاص بسهولة.

Fakat siz Google'a para öderseniz insanlara kolaylıkla ulaştırabilirsiniz.

بسهولة. حيث يجبر المهندسون في بعض الاحيان على وضع غرفٍ مخفيةٍ

acil durumlar için belirlenmiş her kata gizli sığınak

لكنه قد يخفض الخطر بشكل كبير، لكي يجعلك تتنفس بسهولة أكبر.

Ama en azından riski yeterince azaltıp rahatça nefes alabilirsiniz.

وفي 13 يونيو، أول هجوم لهم مع تم سحب سلم تحجيم واحد بسهولة.

Ve 13 Haziran, ilk saldırı ile ilgili Tek bir ölçekleme merdiven kolayca püskürtüldü.