Translation of "أنها" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "أنها" in a sentence and their turkish translations:

بالرغم من أنها فقيرة، إلا أنها راضية.

O, fakir olmasına rağmen, tatmin olmuştur.

لم أشعر أنها فكرة صحيحة٬ لم أشعر أنها صادقة ٬ لم أشعر أنها حقيقية

doğru, samimi ve gerçek gelmiyordu.

هي أنها تحميك.

kendinizi korumak için harikadır.

وظننت أنها النهاية.

Bunun son olduğunu düşünmüştüm.

أنها ليسَت ضرورية.

Gerekli değildi.

نعتقد أنها مشكلتهم

Onların sorunu olduğunu düşünüyoruz,

أم أنها دولة

yoksa devlet midir

سيذكر أنها Passchendaele.

Passchendaele olarak hatırlanacaktır.

أظن أنها مريضة.

Onun hasta olduğunu düşünüyorum.

رأيي أنها جميلة.

Ben onun sevimli olduğunu düşündüm.

أنها تفاخرية٫ مليودرامية

Çok gösterişli ve melodramatik hissediyordum.

‫على الرغم من أنها باردة،‬ ‫إلا أنها تعرضت للتخريب والكسر.‬

Serin olsalar da yağmalanmış ve kırılmışlar.

لم يقل أنها ممنوعة ، ولم يقل أنها مجانية ، قال افعلها!

yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi

ربما تفكرون أنها هذه.

Sanırım bu olduğunu düşünüyorsunuz.

أنها القدرة أو الاعتقاد

kendine güvenme ve bir görevi başarma konusundaki

أعتقد أنها جارحة ومُقْصية.

Bence kırıcı ve dışlayıcı.

أنها لم تعد كذلك،

ta ki işe yaramayana kadar,

أعتقد أنها تكون هذه:

Sanırım şu olabilir:

نعلم أنها الإناث، صحيح؟

Dişi olduğunu biliyoruz, değil mi?

أنها تنمي شعور بالقيمة.

Lisa'nın yeni bir değer anlayışı var.

نحن نعلم أنها ستنكسر

kırılacağını biliyoruz

‫كما أنها عدوانية للغاية.‬

Ve çok agresifler.

أعتقد أنها جذابةً جداً.

Bence o çok çekici.

تقول أنها تحب الأزهار.

O, çiçekleri sevdiğini söylüyor.

لا أعتقد أنها ستفهم.

Anlayacağına inanmıyorum.

دعنا نأمل أنها تعمل.

Bunun işe yaramasını umalım.

أعتقد أنها تعرف الحقيقة.

Sanırım o, gerçeği biliyor.

في حين أننا نعتقد أنها مجانية ، إلا أنها تكسبنا مليارات الدولارات.

Biz bedava zannederken bizim üzerimizden milyarlarca dolar kazanıyor.

وسينسى عقلي أنها كانت هنا.

ve beynim orada olduğunu unutacaktı.

أظن أنها متأصلة في السحر،

özünde olan bir sorunu anlatıyor

ويبدو لوهلة أنها تتوقف لوهلة

bir an öylece kalır, duraklar

ولنقل أنك تعتقد أنها 50%

%50 civarında olduğunu düşündüğünü varsayalım.

أعلم أنها فكرة مرعبة وصادمة.

Biliyorum, şok edici, kötü bir fikir.

ولا أشعر أنها تؤدي المهمة.

ve bunun işe yaradığını hissetmiyorum.

لقد رأيت أنها حيلة سياسية.

Siyasi bir gösteri gördüm.

أو أنها الخوف من المجهول؟

Yoksa bilinmeyenden korku mu?

وستتم مشاهدتها طالما أنها مستمرة

ve devam ettiği sürece de izlenecek

دعنا نقول أنها تتعلق بالعمل!

işle alakalı diyelim!

يقول أنها ستحتاج 30 مرة

30 katı ihtiyaç olacağını söylüyor

أعتقد أنها تظهر نفس الحساسية

aynı hassasiyeti gösterir diye düşünüyorum

يبدو أنها ضربت وترًا حساسًا.

Görünen o ki hassas bir noktaya dokunduk.

لا بد أنها غاضبة مني.

O bana kızgın olmalı.

أخبرتني أنها تريد كلباً أليفاً.

O bana evcil bir köpek istediğini söyledi.

يُقال أنها وُلدت في ألمانيا.

Onun Almanya'da doğduğunu söylüyorlar.

مع من تظن أنها تسكن؟

Onun kimle yaşadığını düşünüyorsunuz?

كم هو واضح أنها كذبة!

Bunun bir yalan olduğu çok açık!

لا أعتقد أنها ستمطر غدا.

Yarın yağmur yağacağını sanmıyorum.

أظن أنها لا بأس بها.

Tamam olduğunu sanıyorum.

أنا أعلم أنها كانت خطيرة

Bunun ciddi olduğunu biliyorum.

نعم ٬ يبدو أنها ستمطر اليوم

Evet, bugün hava yağmurlu gibi.

على الرغم من أنها من الثدييات ، إلا أنها في حالة السبات ، على سبيل المثال.

memeli olmasına rağmen kış uykusuna yatarlar mesela.

أنها كانت قلقة بخصوص الوضع أيضًا.

bu yüzden durumun onu da kaygılandırdığı görmek zor değildi.

كنت أسمعها كثيراً، واعتقدت أنها مبتذلة،

O kadar çok duydum ki, artık klişe geliyordu bana

لهاث مع أنها جالسة على كرسي...

bir sandalyede oturuyordu ama nefes nefeseydi --

مع الانتحار، نحن نعتقد أنها أسطورة

İntihar konusunda ise şöyle bir efsanemiz var,

‫فإنه يعلم أنها ليست قاتلة بالفطرة.‬

ve katil doğmadıklarını biliyor.

‫يبدو أنها سلسلة عمال مناجم قديمة.‬

Eski bir madenci zincirine benziyor.

‫يبدو أنها بلدة تعدين قديمة مهجورة.‬

Eski ve terk edilmiş bir madenci kasabasına benziyor.

أظن أنها بسبب الأسئلة التي سألتها؛

Sanırım bunun nedeni sorduğum sorular.

ويمكننا أن نرى أنها سليمة تماماً.

Ve görebileceğiniz gibi kesinlikle normal durumdalar.

خبير آخر ادعى أنها فكرة جيدة

iyi olacağını iddia eden bir uzman vardı.

أنا لا أقول أنها نفس الشيء

Aynı şey olduklarını söylemiyorum,

وجمالها يكمنُ في أنها تتخطى الحدود.

Asıl çekiciliği sınırları yıkıyor olması.

أي أنها بنيت ككنيسة حكمة مقدسة

yani kutsal bilgelik kilisesi olarak inşa edilmiş

أنها تتقدم ببطء عن طريق حل.

yine yavaş yavaş çözülerek ilerliyorlar.

لذلك عندما تقول أنها تطعم الحيوانات

yani aslında hayvan besliyor deyince

أنها تسمح لنا باختبار هذه الإحتماليات.

bu olasılıkları test etmemize olanak sağlıyorlar

‫في البداية، ظننت...‬ ‫أنها تصطاد السمك.‬

İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.

أنا متأكد من أنها ستعود قريباً.

Onun yakında geri geleceğinden eminim.

- ربما ستأتي.
- من الممكن أنها ستأتي.

O gelebilir.

الكل يعرفون أنها تعجبه وأنه يعجبها.

Onun onu sevdiğini herkes bilir ve karşılıklı olarak.

لا أظن أنها ستمطر بعد الظهر.

Bu öğleden sonra yağmur yağacağını sanmıyorum.

أعتقد أنها لم تتلقَّ أي ردود.

Onun hiç yanıt almadığına inanıyorum.

وجدت أنها ملاحظة تركها لي أحد طلابي،

bir öğrencimin notu olduğunu fark ettim.

أو أنها الحاجة إلى العمل الجماعي السريع،

Çalışırken ekip çalışmasının, düşünceleri ifade etmenin

لكنني أظن أنها جرت على هذا النحو

fakat konuşma şöyle bir şey olabilir:

‫انظر، ترى أنها بدأت في الارتداد للخلف.‬

Bakın, geriye doğru kıvrıldığını görebilirsiniz.

سأشير إليكم أنها ترمز إلى ثلاث أفكار:

ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

أم أنها مجرد مرحلة طبيعية يمرون بها؟

yoksa bu geçtikleri doğal bir süreç mi?

هي صغيرة، لكنها تُظهر أنها بدأت تفهم.

O hâlde, onun genç olduğunu ama anlamaya başladığını gösteriyor.

ولكن أدركت أنها قصة تستحق أن تُروى.

Fark ettim ki hikâye olduğu için bunun anlatılması gerek

لا يمكننا التخمين ببساطة أنها مركبات فضائية.

Onların uzay aracı olduğunu çıkaramıyoruz.

والآن تأكدنا أنها تعتمد على منطقة الغسق.

Şimdi ise alacakaranlık bölgesine bağlı olduklarını düşünüyoruz.

كما أنها تحتفظ بعنوان كاتدرائية الأسرع نهاية

aynı zamanda en hızlı biten katedral unvanını da hala koruyor

نذير الانتخابات المبكرة؟ أم أنها لعبة عالمية؟

erken seçimin habercisi mi? Yoksa global bir oyun mu?

لحسن الحظ أنها الآن في دبابيس تركيا

Neyseki o broş artık Türkiye'de

كان هناك من زعم ​​أنها كانت مسطحة

düz olduğunu tarih'te iddaa edenler vardı

أعتقد أنها لا تفوت الاتصال الجمركي هيرالد

bence heralde gümrükten bi bağlantı olması lazım ki kaçırsınlar

وتدعي أنها وصلت إلى هذا التاريخ لمشروع.

Ve bir proje için bu tarihe geldiğini iddia ediyor.

أعتقد أنها جيدة جدًا في الواقع ، القصيدة.

Aslında şiir oldukça iyi bence.

كان من طبيعتها أنها فتاة خجولة جداً.

O, çok utangaç bir kızdı.

هل من الممكن أنها بالفعل الساعة الثامنة؟

Saatin çoktan sekiz olması mümkün mü?