Translation of "توم" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "توم" in a sentence and their turkish translations:

- توم استقال.
- استقال توم

Tom gitti.

- توم مات.
- توفي توم.

Tom öldü.

- توم عاطفى
- توم حساس

Tom duygusaldır.

‫"توم".‬

Tom.

- توم فاز.
- لقد ربح توم.

Tom kazandı.

- كيف توم؟
- كيف حال توم؟

Tom nasıl?

- إنها تحب توم.
- إنها تعشق توم.
- هي تحب توم

O Tom'u seviyor.

- خسر توم وظيفته.
- فقد توم وظيفته.

- Tom işini kaybetti.
- Tom kovuldu.

- قاد توم السيارة.
- ركب توم السيارة.

Tom arabayı sürdü.

- آذى توم نفسه.
- توم اذي نفسه.

Tom kendini incitti.

- توم صديقي.
- توم هو صديق لي.

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.

- أطفئ توم المصابيح.
- أطفئ توم الأنوار.

Tom ışıkları kapattı.

- توم أقترحَ هذا.
- توم أقترحَ ذَلك.

Bunu Tom önerdi.

- لكز توم ماري.
- وكز توم ماري.

Tom, Mary'yi dürttü.

بطريقة توم

-Tom'un yaptığı şekilde-

توم طالب.

Tom bir öğrencidir.

توم غائب.

Tom yok.

إسمي توم.

- Benim adım Tom.
- İsmim Tom.

توم مات.

Tom öldü.

أين توم؟

Tom nerede?

توم ينتظر.

Tom bekliyor.

توم إبتسم.

Tom gülümsedi.

لَوَحَ توم.

Tom el salladı.

توم تثاءب.

Tom esnedi.

توم يشاهد

Tom izliyor.

توم هنا

Tom burada.

توم يعرف.

- Tom biliyor.
- Tom bilir.
- Tom tanıyor.
- Tom tanır.

توم حُرٌ.

Tom özgürdür

توم جاهل.

Tom bir cahildir.

أغضبني توم.

Tom beni kızdırdı.

توم صديقي.

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.
- Tom benim dostumdur.

توم بالغ

Tom bir yetişkin.

توم كبير

Tom büyüktür.

سنحمي توم.

Tom'u koruyacağız.

سنفتقد توم.

Biz Tom'u özleyeceğiz.

نجا توم.

Tom hayatta kaldı.

توم يفهم

Tom anlar.

توم ليبرالي.

Tom bir özgürlükçü.

توم يهرب.

Tom kaçıyor.

توم هناك.

- Tom orada.
- Tom orada dışarıda.

توم رهينتي.

Tom benim rehinemdir.

توم يحبك

Tom seni gerçekten seviyor.

توم قاس

Tom katı.

توم سعيد

Tom mutlu.

توم مطلق.

Tom boşanmış.

توم مسلم.

- Tom bir Müslüman.
- Tom bir Müsümandır.

توم ملحد.

Tom bir ateist.

سيهرب توم.

Tom kaçacak.

توم نادم

Tom pişman.

توم متديّن.

- Tom dindardır.
- Tom dini bütündür.

توم مترجم.

- Tom bir çevirmen.
- Tom bir tercüman.

ارتجف توم.

Tom ürperdi.

- توم في البيت.
- توم موجود في المنزل.

Tom evdedir.

- حاول توم قتلي.
- حاول توم أن يقتلني.

Tom beni öldürmeye çalıştı.

- إنتظر دقيقة, توم!
- إنتظر دقيقة, يا توم!

Bir dakika bekle, Tom!

- توم ينزف.
- توم يفقد كثيرا من الدم.

Tom kan kaybediyor.

- توم يحب شطائر الجبنة.
- توم يحب التشيزبرقر.

Tom çizburger sever.

- توم يسبح بسرعة كبيرة.
- سباحة توم سريعة جداً.

Tom çok hızlı yüzer.

- إفعل ما يقوله توم.
- إفعلى ما يقوله توم.

Tom'un söylediğini yap.

- توم يرغب بالوقوف إلى جانبك.
- توم مستعد لمساعدتك.

Tom sizin yanınızda durmaya istekli.

- توم أخي من أبي.
- توم أخي من أمّي.

- Tom benim üvey erkek kardeşimdir.
- Tom benim üvey erkek kardeşim.

- بوب و توم أخوَيْن.
- بوب و توم إخوة.

Bob ve Tom erkek kardeştirler.

- هل توم قبّلَ مريم؟
- هل قبّل توم مريم؟

Tom, Mary'yi öptü mü?

- سبق أن حادثت توم.
- سبق أن كلمت توم.

Tom'la zaten konuştum.

- لا أحد سمع صياح توم.
- لا أحد سمع صراخ توم.
- لم يسمع أحد صياح توم.
- لم يسمع أحد صراخ توم.

Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.

اسمي توم ثوم،

Ben Tom Thum

توم: (اهتزاز منخفض)

TT: (Pes ses çıkarıyor)

توم: (صوت عالي)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

توم: شكراً جزيلاً.

TT: Çok teşekkür ederiz.

أبوه يناديه توم.

- Onun babası onu Tom olarak çağırır.
- Babası ona Tom diyor.

بسرعة يا توم؟

Acele et, Tom.

توم طباخ جيد.

Tom, iyi bir aşçıdır.

يحب توم الحياكة.

Tom örgü örmeyi sever.

قطب توم حاجبيه.

Tom kaşlarını çattı.

أعطاني توم قلماً.

Tom bana bir kalem verdi.

توم يمشي ببطئ.

Tom yavaşça yürür.

توم يتكلم بسرعة.

Tom ne kadar hızlı konuşuyor!

أين وُلِدَ توم؟

Tom nerede doğdu?

يحب توم الجبنة.

Tom peynir sever.

توم صديق لي.

- Tom, benim bir arkadaşımdır.
- Tom benim bir arkadaşımdır.

أين فصل توم؟

Tom'un sınıfı nerede?

مسح توم الطاولة.

- Tom tabloyu sildi.
- Tom masayı temizledi.
- Tom masayı sildi.

كان توم منهكا.

Tom yıpranmıştı.

كان توم سعيدا.

Tom mutluydu.

توم لوي كاحله.

Tom bileğini burktu.

توم فتح الصنبور

Tom musluğu açtı.

توم أغلق الصنبور

Tom musluğu kapattı.

توم افتح الصنبور

Tom musluğu açtı.

يحب توم السفر

Tom seyahat etmeyi sever.

كان توم مشغولا.

Tom meşgul .