Translation of "كما" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "كما" in a sentence and their turkish translations:

كما يبرد ،

soğurken, içerisinde bulunan

كما تعرف.

Zaten bildiğiniz gibi.

كما كانت عادتي.

bara gitmeye hazırlanıyordum.

كما قال الكاتب:

bütün deneyimsiz arkadaşlara şunu söylemek istiyorum:

كما قد تتوقعون،

Tahmin edebileceğiniz gibi,

كما غيرنا السياسات.

Prensipleri değiştirdik.

كما هاجمت الأرثوذكس

Ortodokslara da saldırıyordu

نعم كما خمنت

Evet tahmin ettiğiniz gibi

كما نحن الأمة

biz millet olarak

كما يظهر قوتك

aynı zamanda kuvvetini de gösteriyor

افعل كما أقول

Söylediğim gibi yap.

كما تدور الأرض ،

Dünya'nın yörüngelerinde

كما أنه يعدهم للفشل.

Ama bu onları başarısızlık tuzağına da düşürür.

أيمي تصرفت كما توقعت،

Amy beklentisine göre davranmıştı,

و ليس كما أرادات ،

isteğine göre değil,

كما قال J.R. Tolkien ،

J.R.Tolkien'in dediği gibi

أقولها كما وردت بالضبط.

Aynen söylüyorum.

كما تستخدم مناطق الدماغ,

Bir beyin bölgesini kullandığınızda,

كما يفعل الكثير منّا.

ben de saklanmayı seçerdim.

الأمر كما هو عليه.

olan bu.

كما أنهم قيّموا مشاعرهم

Öğrenciler aynı zamanda geçerliliği oldukça kanıtlanmış

كما كتب ليو تولستوي:

Leo Tolstoy'un yazdığı üzere,

كما لو كانت حريتي.

savunmamda bana ilham verdi.

وليس كما تعيش الأقليّة.

Azınlık gibi değil.

احتفوا بها كما هي.

ve onu olduğu gibi değerlendirdiler ve kabul ettiler.

كما ترون، أسس الإنصاف

Eşitliğin ilkeleri

كما زاد انتشار الأمراض

hastalıkların yayılması da artmıştır

كما قال ألبرت أينشتاين

Albert Einstein'ın dediği gibi

أتساءل أيضا كما تتساءل

Ben de merak ediyorum sizlerin merak ettiği gibi

كما درس البوذية هناك.

Orada da Budizm eğitimi aldı

كما نفهم من هنا

buradan da anlayacağımız üzere

كما أسس قسم الإعلان.

Reklam departmanı da kurdu.

‫كما أنها عدوانية للغاية.‬

Ve çok agresifler.

اترك مكتبك كما هو.

Masanı olduğu gibi bırak.

إن القائمة كما يلي.

Liste aşağıdaki gibidir.

قام بالعمل كما طُلب.

O, işi planlandığı gibi tamamladı.

افعله كما يقول لك.

- Onu, onun senin yapmanı istediği şekilde yap.
- Onu, onun dediği yoldan yap.

إيما كما يدلعها البريطاني واسماء كما اسماها والديها فتاةٌ لم تكن

. Anne babasının dediği gibi İngilizler ve Asma tarafından da şımartılıyor.

- كان الفلم جديراً بالإهتمام كما توقعت.
- كان الفلم شيقاً كما تخيلت أن يكون.
- كان الفلم مثيراً للإهتمام كما توقعت.

Film beklediğim gibi ilginçti.

كما أن لديهن تطورهن الشخصي،

ayrıca kişisel gelişim, finansal eğitim

الرجال لم يكونوا كما صورهم ،

Adamlar fotoğraflardaki gibi değildi

أجل! تمامًا كما توقعت! أجل!"

diyen bilgileri görüyor, duyuyor olurduk.

كما سيذكرها من هم حولي؛

Etrafımdaki insanlar da farkına varacak

كما نعرض تدمير الذات أيضًا.

Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.

كما سيقوم الكثير بفعله بالمستقبل،

ve gelecekte daha da çoğu göç edecek.

أي كما تعلمون جاني موجد....

hani Gani Müjde yani...

كما تعلمون، نحن نقتبس دائماً.

Hani alıntı yapıyormuşuz filan sürekli.

كما كان عندي هواية الغناء.

Öte yandan bir hobim vardı: Şarkı söylemek.

أو البرلمان، كما يطلق عليه ..

özellikle yasama organında

كما أنهم نوابغ في العلاقات.

ve ilişkilerde dahiler.

كما تعلمون، موانع النساء كثيرة

Bildiğiniz üzere kadınların birçok kısıtlaması var.

تماما كما فعل المستثمرون الرجال.

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

كما أكد شاهد العيان ذلك...

gerçekten ters döndüyse,

كما ترون، فإنه وبالنسبة للخلاف

Gördüğünüz gibi, anlaşmazlıkla ilgili şey

كما قال "فرانكلين بيرز آدمز"،

Franklin Pierce Adams'ın söylediği gibi,

كما لو كنت أحسن منها

ondan daha iyiymişim

‫كما تحصل أيضًا على المساعدة.‬

Destek de görüyorlar tabii.

كما أنّني سأنشئ مؤسسة هنا،

Ayrıca, şimdi bir vakıf kuruyorum,

بدا كما لو كنت أختبئ.

saklanıyor gibi hissettim.

كما رأينا العقوبات التي فرضوها

nasıl bir yaptırım yaptıklarını da gördük

شيخ شيخ كما قلت الآن

şeyh şıh artık dediğim gibi

التركية قديمة جدا ، كما قلت

Türklük çok eskidir dediğim gibi

كما ترتفع الروح إلى السماء

ruh gök yüzüne yükselirken

ولكن كما ذكرنا بدون موافقتك

ama bahsedilen gibi senin onayını almadan

كما جمعت لم رأسنا قليلا؟

o zamna kafamızla şöyle biraz toplayalım mı?

ليسوا كما نراه من العالم.

bizim dünyadan gördüğümüz gibi de değiller üstelik.

كما يقول. يبدو جيدًا أيضًا

Diyor gibi. Kulağa da hoş geliyor

كما قام بتصميم بدلة غوص

Bir dalış kıyafeti de tasarlamış

سأدفنُ تحت الأرض كما أنا،

Olduğum gibi yerin içine gireceğim

كما أطلق فيديو Google بعده.

Arkasından Google Video'yu da çıkardı.

- الأمر يعود إليك.
- كما تريد.

Bu size kalmış.

لا تقبل بالعالم كما هو.

Dünyayı olduğu gibi kabul etmeyin.

أنا لست لطيفًا كما تظنني.

Olduğumu düşündüğün kadar hoş değilim.

كما كنت متعبة، اخذت غفوة.

Yorgun olduğum için şekerleme yaptım.

إنه يوم الإثنين, كما تعلم

Bugün pazartesi, biliyorsun.

لقد حياها بسرور كما عادته.

O, her zaman yaptığı gibi neşeyle onu selamladı.

أريدها أن تبقَ كما كانت.

Onun tıpkı olduğu gibi kalmasını istiyorum.

سجلدني أبي كما يُجلد الحمار.

Babam beni tıpkı bir eşek gibi kırbaçlayacak.

كما أن لهم ميولات لأذية أنفسهم،

Ayrıca bunlarda bazen kendilerine zarar verme eğilimi,

كما تقول اللوحة، اسمي كايل ايشن.

Tabelada yazıldığı gibi, adım Kyle Eschen.

ولكن من الأفضل فهمها كما يلي؛

ama şu resimle daha iyi anlaşılır.

كما لو كُنتُ نشأت في غانا،

Gana'da büyümüş olsaydım,

لكن هذا ليس سهلًا كما يبدو.

Fakat bu göründüğü kadar kolay değil.

الآن، أقص شعري للنصف كما اعتدت،

Saçlarımı artık eskiden kestirdiğimden daha az sık kestiriyorum

أحكي له عن العالم كما رأيته،

dünyayı gördüğüm gibi anlatırken

كما لو أن في ذلك غطرسة!

Kibirmiş gibi sanki.

كما تعلمون، هذه معجزة، إنها معجزة!

Bu bir mucizedir. Bir mucize.

نحن نفكر فيه كونه، كما تعلم:

olarak düşünmüyoruz, şöyle diyoruz:

كما تعلمون لقد رأيتم الألم، أيضاً.

Biliyorsun, acıyı sen de gördün.

بل أسعى للمحافظة عليه كما يجب.

amacım onu olması gereken hâle getirmek.

كما أصبحت التكنولوجيا لدينا أكثر تقدماً،

teknoloji ilerledikçe,

كما جعلنا نبكي في عام 2000

bizi bir de 2000 yılında ölümüyle ağlattı

لكن الأمر كان كما هو اليوم

fakat düzen ise günümüzle aynıydı

كما استخدموا الدولوميت والجرانيت المشع أيضًا

aynı zamanda dolomit ve aynı zamanda radyoaktif granit kullanmışlar

كما تريد ، يمكن للمرأة أن تفرغ

dilediği gibi kadın boşayabiliyordu üstüne

كما أصيب في الكلام بطريقة مؤكدة

emin bir şekil de konuşmak ta yarala dı

كما هو الحال مع Apple الآن

Şu anda Apple'da da olduğu gibi

كما خلع Apple-3 من الخلف

Arkasından Apple-3'ü de çıkardı

كما تعلمون، الذي يفكر بمنحى واحد،

soru ne olursa olsun, sabit fikirli,