Examples of using "الانبعاثات" in a sentence and their turkish translations:
emisyonları durdurmalıyız.
karbonun yüzde 30'unu toplayabileceğini gördük.
Eğitim; seçenekler, uyum yeteneği, güç demek.
hızlı bir şekilde emisyonları kesmemiz gerek.
çünkü emisyonların durdurulması gerekiyorsa
Emisyonları çok hızlı bir şekilde kesmemiz
bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra
sadece elektrik üretiminden kaynaklı emisyonların tamamını durdurmakla birlikte
diğer sektörlerdeki emisyonları da kaldırmaya başlarız,
Drawdown projesi tarımda eşitliğin sağlanmasının günümüzden 2050'ye kadar