Translation of "أيضا" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "أيضا" in a sentence and their turkish translations:

المطبعة أيضا

matbaa da bazı geri kafalılaların

أتساءل أيضا

Ben de merak ediyorum

يأخذونه أيضا

onuda götürüyorlar

لقد لعبت أيضا. لعب الرجال أيضا بسبب

benimde oynamışlığım vardı. Erkekler de oynardı çünkü

نصيحتي لك أيضا

Size de tavsiyem

وهم أيضا لنا

ve onlar üstelik bizim için

من ساعدك أيضا؟

Başka kim sana yardım etti?

أحبّ الطهي أيضا.

Yemek pişirmeyi de severim.

و أنت أيضا

Sen de.

أنا أيضا سائح.

Ben de bir turistim!

ماذا قالوا أيضا؟

Başka ne dediler?

بل حتى الكثافة أيضا،

aynı zamanda yoğunlaşıyor.

ولكن أيضا عن الألم.

acı hakkında da konuşmamızdı.

ولكنني أيضا أعرف لورين.

Fakat aynı zamanda Lauran'ı da tanıyorum.

وهم أيضا مخلوقات قديمة

ve bir o kadar da eski canlılardır

هناك أيضا هذه الأيام

Günümüzde yine bu da vardır

من الجدير بالذكر أيضا

şunu belirtmekte de fayda var

تقول بعض فتياتنا أيضا

Bazı kızlarımız da şunu söyler

أيضا ، Bacıyan-ı Rum

Bir de üzerine Bacıyan-ı Rum

العثمانيون هم أيضا مسلمون

Osmanlılar da müslüman

أتساءل أيضا كما تتساءل

Ben de merak ediyorum sizlerin merak ettiği gibi

أنا وجدت ذلك أيضا.

Ben de bunu buldum.

توم أيضا كان هنا.

Tom da buradaydı.

لكن أيضا عدم تعرضهم لرياضة

Böylece, başkasının beynine zarar vermenin

وسنقوم أيضا بتطوير التقنيات المستقبلية

Aynı zamanda sürdürülebilir gelişime

البرنامج يعطي هذا الحق أيضا

program bu konu da hakkını veriyor yani

هذا يخلق أيضا ثغرة أمنية

bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş

حسنا عزيزي قد يكون أيضا

tamam canım buda olabilir

لدينا أيضا مثل هذا الوضع

birde şöyle bir durum var

نحن لطفاء جدا معه أيضا

bizde ona ya çok güzel olmuş ya

الشركات لديها أيضا جريمة نعم

şirketlerde de suç var evet

تضحك بالطبع أنا أيضا أضحك

Gülüyor tabii bir taraftan ben de gülüyorum

ولكن أنت أيضا من فضلك

ama sizde lütfen bu konuda

هناك أيضا حادثة مثبتة علميا

Bunların yanı sıra bilimsel olarak kanıtlanmış bir olay var

خرجت أيضا من هذه الوظيفة

bu işten de sıyrıldı

يُعرف الصّلع بتساقط الشّعر أيضا.

- Alopesi saç dökülmesi olarak da bilinir.
- Kellik saç kaybı olarak da bilinir.

ولكن أيضا تتطور لديه متلازمة باركنسون

ve yine Parkinson hastası olabilirdi."

و أيضا فكروا فيم تسمعونه الآن.

ve şimdi duyduğunuz şey hakkında, düşünmenizi istiyorum.

كانت أمي لتحظى بوالد مشترك أيضا.

annemin de ortak ebeveyni olabilirdi.

ولكن هم أيضا لم يفهموا الانتحار.

ve onlar da bu intiharı anlayamadı.

لكنني علمت أيضا أنني فقدت فرصتي،

Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.

‫ويمكن أن يعني أيضا انخفاض الانبعاثات.‬

Eğitim; seçenekler, uyum yeteneği, güç demek.

لدينا أيضا رتبة "المساعد الأكبر" للبالغين.

Yetişkinlere "büyük yardımcı" diyoruz.

الفضاء أيضا مصدر لانهائي من الإلهام،

Uzay aynı zamanda eğitim araştırma, astronomi

ولكن التسويق يعني أيضا مواجهة حقيقة

Ama ticarileşme aynı zamanda, artık gelişim yükünü

وإنما أيضا سبب اصطحابها لأولادها معها.

neden oğullarını götürdüğünü de anladım

يمكننا أيضا استدعاء الكعبة المسيحية هنا

aynı zamanda buraya Hristiyanların bir Kabe'si diyebiliriz

هناك أيضا سؤال ، هل لعنة الكنز؟

Bir de şey sorusu var hazinenin laneti var mı?

هناك أيضا شيء من هذا القبيل

bir de şöyle bir şey var

هناك أيضا غرف نحاسية محكمة الغلق

birde mühürlü bakır odaları mevcut

هناك أيضا خوادم خالية من الأخطاء

birde hatasız kullar vardır

سوف كاتربيلر أيضا حماية من الأعداء

tırtılı da düşmanlardan koruyacak

هو يحبها و هي أيضا تحبه.

O,onu seviyor. O da onu seviyor.

- أنا أريد واحدة، أيضا.
- أريد واحداً

Ben de bir tane istiyorum.

هو يحبّها و هي تحبّه أيضا.

O,onu seviyor. O da onu seviyor.

أنا أيضا لا أستطيع فعل هذا.

Ben de bunu yapamam.

ويعرف هذا النوع من إنتاج الغذاء أيضا

Ve bu tür yetiştiricilik ise

وهذا أيضا يثير أفكارك وذكرياتك للإجازات الماضية،

ve ayrıca eski bir tatile ait anı ve düşünceleri anımsatmaktadır,

اسمحوا لي أن أقول لكم هذا أيضا:

şunu da söylememe izin verin:

‫سنكسب أيضا أرضية‬ ‫لمعالجة الاحترار العالمي. وت@@‬

Eğer cinsiyet eşitliğinde başarıya ulaşırsak

أيضا، الأشياء السيئة يمكن أن تحدث سريعا،

Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir

وهو أيضا رمز الفتح هذا آيا صوفيا

ki aynı zamanda şunu da vurgulamak istiyorum fethin sembolüdür bu Ayasofya

هاه صنع الرجال أيضا جمال مثل هذا

ha adamlar şöyle bir güzellik de yapmış

أراك ترى الأشياء الثمينة الخاصة بك أيضا

bakın değerli eşyalarınıda görüyorsunuz

نحن نعرف المجرم. نحن نعرف أيضا القاتل.

Biz suçluyu biliyoruz. Katili de biliyoruz.

يحب "توم" "ماري" و هي أيضا تحبه

Tom, Mary'yi sever ve Mary de Tom'u sever.

ما هو جيد لك، جيد لي أيضا.

Senin için iyi olan şey benim için de iyidir.

إنها أيضا أساسية بالنسبة للطريقة التي أتواصل بها.

iletişimimde de esas.

لكن يجب أن ندرك أيضا كيف يمكن تقليلها

ama bunun nasıl azalacağı konusunda da hazırlıklı olmalıyız

ونرى أيضا شارعاً عُرِض تحته كما ترون أنتم،

ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.

كان هناك أيضا ركوب دراجة في تلك الأيام

o günlerde bir de bisiklete binmek vardı

وخفاش مصاص الدماء الذي يتغذى بالدم متاح أيضا

ve kanla beslenen vampir yarasa da mevcuttur

شعر الرجل بالملل في المنزل. نحن بالملل أيضا.

Beyefendi evde sıkılıyormuş. Ya biz de sıkılıyoruz.

لكن الرجل يحكي أيضا عن الحروب والتاريخ الأمريكي

Fakat adam bir de üzerine Amerikanın gireceği savaşları ve tarihlerini de söylüyor

- يستطيع تحدُّثَ الفرنسية أيضاً.
- يستطيع التكلم بالفرنسية أيضا.

Fransızca da konuşuyour.

أصيبت العائلة الموجودة على هذه الطاولة أيضا بالمرض.

Bu masadaki aile de hastalandı.

الإسلام ليس دينا فقط، بل نمط حياة أيضا.

İslam yalnızca bir din değildir. O bir yaşam biçimidir.

الحبّ ليس مجرّد شعور بل هو فنّ أيضا.

Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.

كنا أيضا موضوع ورقة بحثية حائزة على جائزة تسمى

Aynı zamanda ödül kazanan bir araştırma makalesinin konusuyduk.

يمكننا أيضا نقل تلك الاختراعات لتحسين الحياة على الأرض.

bu yenilikleri Dünya'daki yaşamı geliştirmek için de kullanabiliriz.

والتواجد في الخارج له تأثير على الفيروس نفسه أيضا.

Dışarıda olmanın virüsün kendisi üzerinde de bir etkisi var.

إنها قصة عن يومي، ولكن قد يكون أيضا يومك.

Bu hikaye benim bir günümle ilgili, ama bu sizin gününüz de olabilir.

هل بإمكاني أن أصبح واحدا من أصدقائك الجدد أيضا؟

Ben de senin yeni arkadaşlarından biri olabilir miyim?

نادين: فنحن نشاهد أيضا استخدام هذه التكنولوجيا على نطاق عالمي،

NHH: Bu teknolojinin kullanıldığını küresel çapta da görüyoruz

أنا أيضا لا أعرف من يحصل على هذه الصور ، ولكن؟

aynı zamanda o görüntüleri kim alır bilmiyorum ama?

بل و سألني أيضا إن كنت راغبة في الزّواج منه.

Bana kendisiyle evlenip evlenmeyeceğimi bile sordu.

وآمل أن يلهم العديد من الآخرين للقيام أيضا مثل هذا العمل

umarım bu diğerlerini de çok emin olmasalar dahi

تم العثور على تركيا أيضا في مواقع تحتوي على هذه الكلمات.

Türkiye de bulunan siteler bu kelimeleri de içerisinde bulundurdu.

خاصة وأن فلامينيوس كان متحمسا لم يكن لديه الكثير من الوقت أيضا

Flaminius'a gelirsek her şey peşi sıra geldiğinden onun da bunu yapmaya vakti yoktu.

وهناك أيضا حد أقصى لما وصل إليه العلم في الفيزياء البحثية هنا،

Ayrıca araştırma fiziğinde bir hudut bölgesi var

كان هناك أيضا أقارب مهتمين ذاتيا ، أشخاص مهتمين ذاتيا في هذا الفيلم

yine çıkarcı akrabalar çıkarcı insanlar vardı bu filmde

عملية التمثيل الغذائي لهذا الخفاش أيضا سريعة. ولكن بما أن الجسم كبير

bu yarasanın yine metabolizması hızlıdır. Fakat gövdesi büyük olduğu için

كنت قد عبرت Hyphasis أيضا إذا لم تكن قد خفت في الخوف ...

Eğer korkuya kapılmasaydınız, Hipofizi de geçirdim.

ولكن لا تزال هناك أحداث رائعة. هذا الرجل يعطي أيضا أخبار عن المستقبل.

Ama yine de dikkat çekici olaylar var. Gelecekle ilgili haberler de veriyor bu adam.

لكنها كانت أيضا قادرة على القيادة حازمة: في تحالف مع فرنسا والنمسا، حيث

Ama Elizabeth aynı zamanda liderlik yetisine de sahipti.

و سترى أننا أيضا نقوم بلفظ هذه الجزيئات الأصغر حجماً و الأبعد مسافةً

ve göreceksiniz ki biz ayrıca daha uzun mesafeli, daha küçüklerini üretiyoruz

مثل الطبقات والمواد ، يمكن أن تقلل أيضا من رحلة كرات الغولف ، وحل المشكلة.

Katmanlama ve malzeme gibi, golf toplarının uçuşlarını da azaltabilir ve problemi çözebilir.