Examples of using "البشرية" in a sentence and their turkish translations:
Hayır, hayır. İnsanlığın
bütün insanlığın atası olarak görmek.
deneyimine sahipti .
insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.
yine insan malesef
ve bu insanlığın beşte biri için felaket olacak.
İnsan sosyal gelişim teorilerine göre
etrafından dolanmayı bırakalım.
bu sefer insanlığın sonunu getiriyor
karbonun yüzde 30'unu toplayabileceğini gördük.
İlerleme, bik fikrin yön verdiği insan çabalarının sonucu,
yani henüz insanlık ortada yoktu
Çamaşır makinesi tüm zamanların en büyük icatlarından biriydi.
Tabii miras derken her yerdeki insanları kastediyorum.
Yetenekli, sağlıklı ve üretken insanlar.
insan ruhunun inanılmaz azminin ve yaratıcılıkla adapte olma yeteneğimizin
Son olarak, Aydınlanma insan doğasına aykırı mı?
çığır açan sistemler geliştiriyoruz.
İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor,
insan kulağının duyamayacağı frekansta sesler çıkarıyorlar
Aralarından en kötüsü ise insancıl teknoloji hareketi.
Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.
O, buranın kaynakları ve insan gücü sayesinde Osmanlı İmparatorluğunun arazisini daha da büyütebileceğini biliyordu.
oranında ve bunların ortadan kaybolmasını önlemek için insani çözümler hala sera gazı emisyonlarını
Hâlâ insan denemelerinden üç ile beş yıl uzaktayız.
Onu durdurmak için. Guardian gazetesi, Nepal'in dünyadaki en bulaşıcı ve ölümcül on salgından
Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.
Siz bir kaç insan hücresi eklenmiş bir yürüyen bakteri kolonisisiniz.
Öncelikle biraz bağlam.
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
fakat bildiğimiz bir şey var o da insanlık tarihi hakkında çok az şey bildiğimizdir