Examples of using "لسنا" in a sentence and their turkish translations:
Biz korkmuyoruz.
Biz Amerikalı değiliz.
şükret kerata uyuz değiliz
Biz doğru yolda değiliz.
İşlerin gidişatı konusunda mutlu değilizdir.
nefret dolu olan biz değil, onlarmış gibi...
Yani çocuklarınızın düşmanı değiliz
İyi haber şu ki seçmek zorunda değiliz.
Yalan söylemekte pek iyi değiliz
ve o kadar uzağa bakmamız gerekmiyor.
Yardımına ihtiyacımız yok.
Partiye siz de davetli değilsiniz ben de davetli değilim.
insan olarak değerli olmadığımızı
yani yerleşik hayatta henüz değiliz
Onun masum olduğuna inanan sadece biz değiliz.
Şehir ortamında refah seviyesi yükselen tek primatlar biz değiliz.
Emisyonları çok hızlı bir şekilde kesmemiz
Burada artık ayrıntıya ihtiyacımız yok
Onun suçlu olmadığına inanan sadece biz değiliz.
Dünyadaki en özgür toplumlarda bile biz özgür olamıyoruz.
Bence çaresiz olmamak ve toplumun
Aşkın ne olduğunu anlamayacak kadar genç değiliz.
Sorun Tom'un ne kadar paraya ihtiyacı olacağından emin olmamamızdır.
Acele etme. Aceleye gerek yok.