Translation of "بحاجة" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "بحاجة" in a sentence and their turkish translations:

هي بحاجة لطبيب.

Onun bir doktora ihtiyacı var.

سامي بحاجة للبنزين.

- Sami'ye gaz lazımdı.
- Sami'nin benzine ihtiyacı vardı.

كبدك وكليتك بحاجة للكبريت

Karaciğerinizin ve böbreklerinizin

لكننا بحاجة للحديث عنها

fakat bunları konuşmamız gerek

كنت بحاجة إلى مساعدة.

Yardıma ihtiyacım vardı.

لم أكن بحاجة لإخباره.

Ona söylememe gerek yoktu.

هو بحاجة لذلك المال.

Onun o paraya ihtiyacı var.

نحن بحاجة لبعض الغذاء.

Biraz gıdaya ihtiyacımız var.

لست بحاجة للاتصال عليّ.

Bana telefon etmene gerek yok.

نحن بحاجة لهذه الأرض.

O araziye ihtiyacımız var.

هو بحاجة للمساعدة فحسب.

Onun sadece yardıma ihtiyacı var.

كان سامي بحاجة لنظّارات.

- Sami'ye gözlük lazımdı.
- Sami'nin gözlüğe ihtiyacı vardı.

- أنت بحاجة إلى الإقلاع عن التدخين.
- انت بحاجة للتوقف عن التدخين .

Sigarayı bırakmalısın.

لي، ولوالدي أنني بحاجة للمساعدة

ve ailem için yardım almam gerektiği konusunda bir uyarıydı

ولذا نحن بحاجة لهذا الحوار.

Bu yüzden, bu konuşmayı yapmamız gerekiyor.

عقلك والميتوكندريا خاصتك بحاجة للكبريت.

Beyniniz ve mitokondrinizin sülfüre ihtiyacı var.

نحن بحاجة للحديث عن الأمل.

Bizim umuttan bahsetmemiz lazım.

كنت بحاجة ماسة إلى الأمل.

En çok ihtiyacım olan şey, umuttu.

‫حسناً، نحن بحاجة لتقييم خياراتنا.‬

Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.

وأنها بحاجة لأن تُحل اﻵن.

ve hemen müdahale edilmesi gerektiğini göreceksiniz.

بالتأكيد كنت بحاجة إلى مساعدة.

Kesinlikle yardıma ihtiyacım vardı.

هل أنت بحاجة إلى المال؟

- Paraya ihtiyacın var mı?
- Paraya ihtiyacınız var mı?

أنا بحاجة إلى سيارة توم.

Tom'un arabasına ihtiyacım var.

كان فاضل بحاجة ماسة للمال.

Fadıl'ın fena halde paraya ihtiyacı vardı.

نحن بحاجة ماسّة لشرب الماء.

Son derece içme suyuna ihtiyacımız var.

كان سامي بحاجة لسيّارة إسعاف.

Sami'nin bir ambulansa ihtiyacı vardı.

أن الناس بحاجة أقل للتحكم الذهني.

insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.

نحن بحاجة إلى نظام اقتصادي جديد.

Yeni bir ekonomiye ihtiyacımız var.

لست بحاجة للاطلاع على الدراسات المالية.

Finansal araştırma yapmama gerek yoktu.

وعرفتُ أنني بحاجة للتصرف، لكن كيف؟

Tepki vermem gerektiğini biliyordum ama nasıl?

فإنهم بحاجة لزيادة الغلة السنوية للمحاصيل

ve elde edilen tahılları mısır gevreği ve bira yapmak için

ونحن حتى لسنا بحاجة للنظر بعيدًا.

ve o kadar uzağa bakmamız gerekmiyor.

نحن بحاجة إلى متصفح لاستخدام الإنترنت

İnternet kullanmak için bir tarayıcıya ihtiyacımız var

يعتقد أنك بحاجة للمزيد من النوم.

O, daha fazla uyuman gerektiğini düşünüyor.

هل نحن بحاجة إلى لغة عالمية؟

Bir dünya diline ihtiyacımız var mı?

- لا نحتاج مساعدتك.
- لسنا بحاجة لمساعدتك.

Yardımına ihtiyacımız yok.

أنا بحاجة لأحصل على قَصِة شَعر.

Saç tıraşı olmam gerekiyor.

- يجب ان تنتظر.
- انت بحاجة للانتظار.

- Beklemen gerekiyor.
- Beklemelisin.

‫ما زلت بحاجة لمساعدتكم‬ ‫للوصول إلى المدنية.‬

Medeniyeti bulmak için hâlâ yardımınız gerekiyor.

أعتقد أننا بحاجة لنفس الفكرة في الأعمال.

İş dünyasında da aynı fikre ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

لكني لست بحاجة إلى التفكير على المسرح.

Ama sahnedeyken düşünmem gerekmiyor.

‫نحن بحاجة لكسر الصمت‬ ‫حول حالة كوكبنا.‬

Bu harika bir uyanış zamanı.

نحن بحاجة إلى طموح بعيدًا عن الغطرسة.

Kibirlenmeden hırslanmamız lazım.

بحن بحاجة إلى الطموح لاستعادة الغلاف الجوي،

Atmosferi iyileştirip karbondioksit düzeylerini

ولكنني كنت بحاجة لأعرف. أردت أن أعرف.

Ama bilmem gerekiyordu. Bilmek istiyordum.

لم يكن الرجل بحاجة إلى سبب للطلاق

erkeğin boşanması için bir sebebe ihtiyacı yoktu

لم يكن الناس بحاجة إلى كمبيوتر شخصي

İnsanların kişisel bilgisayara ihtiyacı yoktu

لديهم ثلاثة قطط، ليسوا بحاجة لقط آخر.

Onların zaten üç tane kedisi var, başka birine ihtiyaçları yok.

- عليك أخذ استراحة.
- انت بحاجة لأحذ استراحة .

- Mola vermelisin.
- Mola vermen gerekiyor.
- Bir mola vermen gerekiyor.

- أنت لا تحتاجه.
- أنت لست بحاجة إليه.

Ona gereksinimin yok.

قال فاضل أنّه كان بحاجة إلى المال.

Fadıl paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.

كان سامي بحاجة لأشخاص آخرين من حوله.

Sami etrafındaki diğer insanlara ihtiyaç duyuyordu.

كان سامي بحاجة لدواء الرّبو الخاص به.

Sami'nin astım ilacına ihtiyacı vardı.

نقول أنهم ليسوا بخير، أو أنهم بحاجة للعلاج.

Sıkıntılı olduklarını veya iyileşmeleri gerektiğini söylüyoruz.

نحن بحاجة للحديث عن بعض الأمل، أليس كذلك؟

Bizim biraz umuttan bahsetmemiz lazım, değil mi?

أولًا، نعلم أنك بحاجة إلى النوم قبل التعلم

İlk olarak, beyninizi gerçekten hazır hale getirmeyi öğrenmeden önce

‫حسناً، نحن بحاجة لاتخاذ قرار‬ ‫واتخاذ قرار بسرعة.‬

Pekâlâ, bir karar vermeliyiz ve bunu hemen yapmalıyız.

‫بالتأكيد أشعر بأنني بحاجة ‬ ‫للمزيد من الطاقة الآن.‬

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

وهي علامة على أن الأمور بحاجة إلى التغيير.

ve değişmesi gereken şeylerin birer işareti konumundalar.

إننا بحاجة إلى مستويات أكبر من المرونة العاطفية

Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için

‫نحن بحاجة للتوجه غرباً ‬ ‫للعثور على ذلك الحطام.‬

Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.

لسنا بحاجة إلى الحد بشدة من الانبعاثات فقط،

Emisyonları çok hızlı bir şekilde kesmemiz

ولكن حتى بفعل ذلك، ما زلنا بحاجة لفحصها.

Bunu başarsak dahi yine de çözümleri gözden geçirmemiz lazım.

لسنا بحاجة إلى أي تفاصيل هنا بعد الآن

Burada artık ayrıntıya ihtiyacımız yok

ومطالباتٍ شعبيةٍ لاتمامه يبقى متوقفة وتبقى الرمال بحاجة

ile bunu tamamlamaya yönelik halk talepleri arasında, durmuş durumda olan ve kum ihtiyacı olan

- يحتاج العشب إلى التشذيب.
- العشب بحاجة إلى التجديب.

Otlar kesilmeli.

"ماذا تفعلون؟ طفلتي مريضة، إنها بحاجة للعلاح لأمد طويل.

"Ne yapıyorsunuz? Benim kızım hasta, uzun süreli yardıma ihtiyacı var.

وكل ما نحن بحاجة إليه هو الأسئلة الموجهة إلينا.

ve sahip olmak için gereken tek şey bize sorulan sorular.

نحن بحاجة إلى إعادة التفكير في كيف نقيس الناتج،

Çıktıyı nasıl ölçtüğümüzü yeniden düşünmeliyiz

نحن بحاجة إلى الشبكة الهائلة من الاتصالات غير المحدودة،

Sürdürülebilir ürünlerden yararlanmak için yerel pazarlara

نحن بحاجة إلى أن نكون جادين بشأن استقرار كوكبنا.

Gezegeni stabilize etmek konusunda ciddi bir yaklaşım sunmalıyız.

عما إذا أنت حقًا بحاجة لكأس إضافي من النبيذ.

biri hakkında olabiliyor.

‫ولكنني بحاجة لمساعدتك هذه المرة،‬ ‫في مسابقة تفاعلية جديدة،‬

Ama bu sefer, kararları sizin verdiğiniz yeni bir interaktif macerada,

‫القرار لك، وفي الحالتين أسرع!‬ ‫"دانا" بحاجة لنا. هيا!‬

Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun! Dana'nın bize ihtiyacı var, hadi!

‫لذا نحن بحاجة لتوخي الحذر تجاه هذا الأمر.‬ ‫حسناً.‬

Bu konuda biraz dikkatli olmalıyız. Tamam.

‫القرار لك. في الحالتين، أسرع.‬ ‫"دانا" بحاجة لنا. هيا!‬

Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun. Dana'nın bize ihtiyacı var. Hadi!

‫بطبيعة الحال أشعر‬ ‫بأنني بحاجة للمزيد من الطاقة الآن.‬

Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.

أو إن لم نكن بحاجة للحديث عن العلم أكثر،

ya da daha bilimsel konuşmamıza gerek yoksa

في هذه المرحلة، لست بحاجة إلى النقود. على الإطلاق.

Hayatımın bu noktasında paraya ihtiyacım yok. Hem de hiç.

‫لا تنس، أنا بحاجة لمساعدتك‬ ‫للعثور على هذا الحطام.‬

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

ولكننا بحاجة إلى السفر عبر الزمن لحل هذا الوضع

fakat bu durumu çözebilmek için adeta bir zaman yolculuğuna ihtiyacımız var

نحن بحاجة إلى تأمين أنفسنا إلى جانب العناصر القوية

sağlam eşyaların yanında kendimizi güvene almalıyız

بحاجة إلى تحسين محطات القاعدة. ليس لدينا كل الجرائم

baz istasyonlarını geliştirmek gerekiyor tabi. Bütün suç bizde de değil

فإننا بحاجة إلى أن يشعر الناس بأن الراحة تبحث عنهم.

insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

لأننا نعلم أيضًا أن المرء بحاجة إلى النوم بعد التعلم

çünkü unutmamak için bu yeni anıların üzerindeki

نحن بحاجة إلى حشد أكبر عدد ممكن من هذه الأدوات

Kullanabildiğimiz kadar aracı kullanmalıyız ki,

‫لا تنس، أنا بحاجة لمعونتك‬ ‫في العثور على حطام الطائرة.‬

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

‫لا تنس، أنا بحاجة لمساعدتك‬ ‫في العثور على ذلك الحطام.‬

Unutmayın, o enkazı bulmak için yardımınıza ihtiyacım var.

- عليك أن تأكل أليافاً أكثر.
- انت بحاجة لأكل ألياف أكثر.

Daha fazla lif yemen gerekir.

فقط لم أتمكن من إيجاد المعلومات التي كنت بحاجة إليها:

Gerçekten ihtiyacım olan bilgiyi tam olarak bulamadım.

هي بحاجة الى غرز لكن من المستحيل أن تذهب إِلى المستشفى

Dikişe ihtiyacı vardı ama hastaneye gidemezdi.

وإذا كنت بحاجة إلى أي دليل آخر، فأنا متباينة عصبيا، نعم،

Nörolojik olarak farklı olduğuma başka kanıt istiyorsanız

لأننا بحاجة إلى استخدام بعض المصطلحات التقنية للحصول على هذا الجزء

çünkü bazı teknik terimler kullanacağım anlamamız için o kısım gerekiyor

تريد تجاوز برنامج الفضاء السوفيتي ، فإنها بحاجة إلى مهمة أكثر جرأة.

Sovyet uzay programını geçmesi durumunda daha cesur bir göreve ihtiyacı

- هل تحتاج حقا لكلب إضافي؟
- هل أنت حقا بحاجة لكلب إضافي؟

Gerçekten bir köpeğe daha ihtiyacın var mı?

- يجب عليك أن تدرس بجد أكثر.
- انت بحاجة أن تدرس أكثر

Daha fazla çalışman gerekiyor.

لذلك لا نزال بحاجة إلى إقامة المزيد من نظم التعليم الكفء.

O yüzden çok daha fazla nitelikli eğitim kurumuna ihtiyacımız var.