Translation of "Ticaret" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Ticaret" in a sentence and their spanish translations:

Ticaret ortakları, ticaret politikasını açıklığa kavuşturmak için Japonya'ya dayanıyor.

Los socios comerciales se apoyan en Japón para clarificar su política comercial.

Çin, Dünya Ticaret Örgütü'ne katıldı.

China se unió a la Organización Mundial del Comercio.

Şirket serbest ticaret anlamına gelir.

- La compañía está por el libre comercio.
- Esa compañía apoya el libre comercio.

Ticaret milletlerin gelişmesine yardım eder.

El comercio ayuda a que las naciones se desarrollen.

Elektronik ticaret hızla yayılmaya başladı.

El comercio electrónico comenzó a extenderse rápidamente.

Inanılmaz bir e-ticaret ekonomisine sahip.

a la que ningún otro país ha podido siquiera acercarse a imitar.

Japonya ABD ile çok ticaret yapar.

Japón comercia mucho con los Estados Unidos.

Japonya birçok yabancı ülkeyle ticaret yapar.

Japón comercia con muchos países.

Ve ülkenin en büyük e-ticaret platformu Taobao,

y la plataforma de comercio electrónico más grande del país, Taobao,

Amaç sende olana ihtiyacı olanlarla ticaret yapmak değil.

El objetivo no es hacer negocios con todo aquel que necesita lo que uno tiene.

Eğer ki arabalar, uçaklar ve ticaret gibi şeyler olmasaydı

si no hubiera cosas como automóviles, aviones y comercio

Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.

Los planes para una nueva zona de libre comercio todavía están en el borrador.

Teröristler 2001 yılında New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne saldırdı.

En 2001, terroristas atacaron el World Trade Center en Nueva York.

Yurtiçi ve yurtdışı ticaret gelirlerini artırmak için yollar inşa ettirdi

Él se encarga de la construcción de caminos para mejorar los ingresos comerciales domésticos e internacionales.

Bu durum NATO'nun, hatta Dünya Ticaret Örgütü'nün bile varlığını sorgulamaya açık hale getirdi.

Eso pone a la OTAN e incluso a la Organización Mundial de Comercio en cuestión.