Translation of "Anlamına" in Spanish

0.012 sec.

Examples of using "Anlamına" in a sentence and their spanish translations:

Hiç bilmediğimiz anlamına gelir.

significa que no sabemos todo.

İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir,

Puede significar perder el trabajo,

Bu, savaş anlamına gelebilir.

Esto puede significar la guerra.

Onlar iş anlamına geliyorlar.

Ellos quieren decir negocios.

Onlar bela anlamına geliyorlar.

Ellos quieren decir problemas.

Bu iyi yanacağı anlamına geliyor.

Significa que arderá bien.

Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.

También significa "bueno".

Bu tehlike geçti anlamına gelmez.

Esto no significa que el peligro haya pasado.

İtibarını kaybetmek aşağılanmak anlamına gelir.

Perder la cara significa ser humillado.

Şirket serbest ticaret anlamına gelir.

- La compañía está por el libre comercio.
- Esa compañía apoya el libre comercio.

Tatoeba, Japonca'da örneğin anlamına gelir.

Tatoeba significa "por ejemplo" en japonés.

YZ, yapay zekâ anlamına gelir.

IA quiere decir Inteligencia Artificial.

Sanırım o evet anlamına geliyor.

- Lo tomaré por un sí.
- Entiendo que eso significa que sí.

Amnezi, "hafıza kaybı" anlamına gelir.

- Amnesia denota pérdida de la memoria.
- La amnesia significa "pérdida de memoria".

"Tatoeba" Japoncada "örneğin" anlamına gelir.

- "Tatoeba" significa "por ejemplo" en japonés.
- En japonés, "tatoeba" significa "por ejemplo".

Bu işaret "yürüme" anlamına gelir.

Esta señal significa "no caminar".

Etik, davranış kuralları anlamına gelir.

Ética significa las reglas de la conducta.

Göbekli Tepe, 'göbekli tümsek' anlamına geliyor.

Göbekli Tepe significa "montículo con vientre".

Yeni teknolojilerle entegre olabileceğimiz anlamına geliyor.

requiere integrar nuevas tecnologías.

Bu tam kontrollü olmadığın anlamına geliyor.''

Eso significa que no tienes todo el control.

Hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.

entonces abordar la pobreza infantil es algo increíblemente importante por hacer.

Dahil feci sonuçlara yol, anlamına gelir

este. Gas. A esto le siguen los Estados Unidos con un quince que apunta al

Fransızcada "chat" sözcüğü "kedi" anlamına gelir.

La palabra francesa "chat" significa "gato".

Bu ayrılmak istediğin anlamına mı geliyor?

¿Significa esto que quieres romper?

WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.

OMS significa Organización Mundial de la Salud.

Japonca kelime "Tatoeba" "Örneğin" anlamına gelir.

La palabra japonesa "tatoeba" significa "por ejemplo".

Bu, o hareketi yapmayacağım anlamına gelmiyor.

No significa que dejaré de hacerlo.

Gerçekten sonuç elde ettiği anlamına gelmiyor.

significa que en realidad de resultado.

- "SSCB" " Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" anlamına gelir.
- S.S.C.B. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği anlamına gelir.

- U.R.S.S. significa Unión de Repúblicas Socialistas Soviéticas.
- "URSS" significa "Unión de Repúblicas Socialistas Soviéticas".

Doğru bir şekilde öğrenenler olduğu anlamına geliyor.

son los menos propensos a aprender correctamente de las advertencias.

Bu, çocuk olmanın avantajı olmadığı anlamına gelmiyor.

No quiero decir que ser niño no tenga sus ventajas;

Yiyecek anlamına geliyor. Bu da enerji demek.

Esto significa comida. Significa energía.

Çünkü tedavi edilmek, iyileşmenin bittiği anlamına gelmez.

Porque estar curado no es donde termina el trabajo de curación.

Bu da ''küçük çiftlik sahibi'' anlamına geliyor.

Eso significa ser “pequeña agricultora“.

Dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

mientras estoy fuera del cuarto donde están Cayla y sus amigos.

600 milyondan fazla insan olduğu anlamına gelir.

que aún están fuera de línea y desconectadas.

Küçülen Ay, çok az ışık anlamına gelir.

La luna menguante significa que hay poca luz.

On üzeri yüz anlamına geliyor bu kelime.

Significa de diez a diezcientas palabras.

- Güvercin barış anlamına gelir.
- Güvercin barışı simgeler.

La paloma representa la paz.

O işaret, cevabın doğru olduğu anlamına gelir.

Ese signo significa que la respuesta es correcta.

IMF Uluslararası Para Fonu (IMF) anlamına gelir.

FMI significa "Fondo Monetario Internacional".

Bu, başımın belada olduğu anlamına mı geliyor?

¿Eso significa que estoy en problemas?

Tek başıma olmam yalnız olduğum anlamına gelmez.

Sólo porque esté solo no quiere decir que sea solitario.

AIDS "Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu" anlamına gelir.

SIDA significa "Síndrome de InmunoDeficiencia Adquirida".

Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.

¡Perder una batalla no significa perder la guerra!

Onun ayrılması evde huzur olacak anlamına gelir.

Su partida significa que habrá paz en la casa.

Rengi görüyor musun? Hamile olduğun anlamına geliyor!

¿Has visto el color? ¡Eso quiere decir que estás embarazada!

- Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.
- Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Yo puedo ser antisocial, pero eso no significa que no hable con la gente.

Sahip olmadıkları için erkekleri dışlamamak anlamına da geliyor.

que coincidan con arquetipos irreales de liderazgo.

Bu genelde bir yiyecek kaynağı buldukları anlamına gelir.

Y eso suele ser una señal de que ven una fuente de comida.

Saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

significa que tienen el poder de saltar y atacarlos.

Nahoşun hoş olmayan anlamına gelmesinin bir nedeni var.

discrepar significa desagradable por una razón.

"Agathos" kelimesini eklediğinizde "güzel ve iyi" anlamına gelir.

Cuando agrega "agathos", significa "bello y bueno".

Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?

¿significa eso realmente que la pobreza no importa después de todo?

Yani bu bir katedral için rekor anlamına geliyor

eso significa un récord para una catedral

'aya' kelimesi kutsal 'sofya' kelimesi bilgelik anlamına geliyor

La palabra 'aya' significa la palabra sagrada 'sofia' significa sabiduría

Ve nazik olmanız kötü insan olmadığınız anlamına gelmez.

Y ser cortés no solo significa que no eres un imbécil.

Bu İbranice bir kelimedir ve "arkadaş" anlamına gelir.

Esta es una palabra hebrea y significa "amigo".

"Yalan söyleme" ille de "doğruyu söyle" anlamına gelmez.

"No mientas" no significa necesariamente "di la verdad".

' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.

'Filosofía' es una palabra griega que significa amor a la sabiduría.

Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Yo puedo ser antisocial, pero eso no significa que no hable con la gente.

Daha büyük her zaman daha iyi anlamına gelmez.

Más grande no siempre es mejor.

Bir defasında İspanyol bir gazeteci İngilizce'de ''hindiler'' anlamına gelen ''turkeys'' kelimesini, yine İngilizce'de ''Türkler'' anlamına gelen ''Turks'' ile karıştırdı.

Una vez la prensa española confundió la palabra "turkeys", que en inglés significa "pavo", con la palabra "Turks", que significa "turcos".

Gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.

se convierta en una cura potencial, y no solo en un tratamiento.

Burası onun bölgesi ve hırlaması, "Uzak dur" anlamına geliyor.

Este es su territorio, y ese gruñido significa "aléjate".

Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir

Eso es 1250 millones de personas que dejaron atrás la pobreza,

Onun sadece zengin olması onun mutlu olduğu anlamına gelmez.

Solo porque él sea rico no significa que sea feliz.

Bu da çiftliklerde daha fazla virüs bulunması anlamına geliyordu.

lo que significaba más virus en las granjas.

Aslında tüm filmleri tek bir alımda yakalayabileceğimiz anlamına gelir.

una verdadera toma, con ninguno de estos trucos clásicos.

Karşıt görüşün en az iki somut argümanını bulmak anlamına geldiğidir.

encontrar al menos dos motivos específicos que justifiquen la opinión contraria.

Neolitik'in, anlamına dair bir fikrinizin olması için: Yabaniden evcile demek.

Neolítico, solo para tener una idea de qué significa: de salvaje a doméstico.

Aşağıda su varsa bu orada hayvanların da olacağı anlamına gelir.

Y si allí hay agua, probablemente, también haya animales.

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

El sol abrasador significa que muchos animales del desierto solo salen de noche.

Evet su kütlesi dev dalga anlamına gelse de teknik olarak farklı

sí, el cuerpo de agua significa ola gigante pero técnicamente diferente

Olağanüstü personel çalışmasıyla tanınması, hizmetlerinin yüksek talep görmesi anlamına geliyordu ve

Una reputación por el trabajo sobresaliente del personal significaba que sus servicios tenían una gran demanda,

- İfade insanlara hakaret etmek anlamına gelir.
- İnsanlara hakaret amaçlı bir ifade.

Esa frase está para insultar a las personas.

Benim hakkımda istediğine inanabilirsin ama bu onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Puedes creer todo lo que quieras de mí, pero eso no significa que sea cierto.

Macar besteci Franz Liszt'in soyadı olan"Liszt", Macarcada "un" anlamına gelir.

"Liszt", como el apellido del compositor húngaro Franz Liszt, significa "harina" en húngaro.

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun bunda iyi olduğu anlamına gelmez.

Solo porque a él le gusta pintar no significa que sea bueno para ello.

- Sessizlik kabul etmek demek değildir.
- Ses çıkarmamak anlaşma sağlandığı anlamına gelmez.

El silencio no es un acuerdo.

Ama aynı zamanda, tüm bu lafları bir kerede söylememek anlamına da gelir.

pero a la vez, significa que no mostrar todo el desacuerdo a la vez.

Soult'un kendine olan güveni ve tavrı, yakında bir subay olduğu anlamına geliyordu.

La confianza en sí mismo y el porte de Soult significaron que pronto fue nombrado oficial.

Eğer ki senin yanında saçma sapan davranıyorsam, bu rahat olduğum anlamına gelir.

Si actúo raro a tu lado significa que estoy cómodo contigo.

Onun sadece tablo yapmayı sevmesi onun tablo yapmada iyi olduğu anlamına gelmez.

Solo porque a él le gusta pintar no significa que sea bueno para ello.

Sadece Tom'un bir anahtarı olmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Solo porque Tom haya dicho que no tenía una llave no significa que sea verdad.

Yetersiz beslenme, yeterli miktarda yiyecek almama anlamına gelen yaygın bir yanlış kavramadır.

Es un error habitual pensar que la malnutrición significa solamente no disponer de suficientes alimentos.

- H kimyasal sembolü hidrojeni ifade eder.
- H kimyasal sembolü hidrojen anlamına gelir.

El símbolo químico H designa al hidrógeno.

'Gnyðja' kelimesi homurdanma anlamına gelir, ama aynı zamanda homurtu gibi geliyor ve sanırım

La palabra 'gnyðja', significa gruñido, pero también suena como un gruñido, y creo

Küçük kız kardeşimin 2 çocuğa sahip bu benim iki yeğenim olduğu anlamına geliyor.

Mi hermana menor tiene dos hijos, lo que significa que yo tengo dos sobrinos.

Sadece Tom'un Mary ile asla karşılaşmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Solo porque Tom dijo que jamás se ha juntado con María no significa que sea cierto.

Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.

El enorme ahorro de peso significó que esta nave espacial podría lanzarse en un cohete más pequeño.

Eğer orkidenin sarımsı yaprakları varsa, bu onun uygun olmayan bir yere koyulduğu anlamına gelir.

Si su orquídea tiene hojas amarillentas, significa que no la puso en un lugar apropiado.

Sarmal hâline gelip kafalarını öyle geriye çekmeleri, saldırıya ve ileri atılmaya hazır oldukları anlamına gelir.

Cuando llevan la cabeza atrás y se enroscan, tienen el poder de saltar hacia adelante y atacar.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir.

Ser feliz no significa que todo sea perfecto, sino que decidiste ver más allá de las imperfecciones.

"Hanımın nasıl?" anlamına gelen "How's the trouble and strife?" cümlesi, kafiyeli Cockney argosuna bir örnektir.

¿Cómo es el problema y el conflicto? es un ejemplo de una oración usando la jerga de rimado de Cockney.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

Eso quiere decir que puedes reutilizarlas libremente para un libro de texto, para una aplicación, para un proyecto de investigación, ¡para cualquier cosa!

Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.

Dices que te da miedo no gustar a otras personas, pero hay personas que a ti tampoco te gustan, ¿no es cierto? Aritméticamente, hay el mismo número de personas que no te gustan que personas a las que no les gustas. No digo que si alguien te deja de caer mal, a otra persona también dejarás de caerle mal; sino que no puedes cambiar el hecho de que si alguien te cae mal, entonces a otra persona tampoco le vas a caer bien. Tu vida irá mucho mejor si simplemente lo dejas correr y aceptas esta verdad.