Translation of "Başladı" in Spanish

0.017 sec.

Examples of using "Başladı" in a sentence and their spanish translations:

- Zaten başladı.
- Çoktan başladı.

- Ya empezó.
- Ya ha empezado.

- O, ağlamaya başladı.
- Ağlamaya başladı.

- Ella rompió a llorar.
- Empezó a llorar.
- Ella se puso a llorar.
- Ella empezó a llorar.

O başladı.

- Ha empezado.
- Empezó.
- Comenzó.

Kasılmalar başladı.

Comenzaron las contracciones.

Tekrar başladı.

Volvió a empezar.

Zaten başladı.

- Ya empezó.
- Ya ha empezado.

Mary başladı.

Mary comenzó.

- Kar yağmaya başladı.
- Kar yağışı başladı.

- Empezó a nevar.
- Ha empezado a nevar.

- Tom panik yapmaya başladı.
- Tom paniklemeye başladı.

Tom entró en pánico.

- Her şey adada başladı.
- Hepsi adada başladı.

Todo empezó en la isla.

Irkçılık nasıl başladı?

¿Cómo comenzó el racismo?

Hakkında konuşmaya başladı.

porque no está a la altura de sus ideales.

Geri dönmeye başladı.

comenzaron a regresar.

Martılar doymaya başladı.

Las gaviotas se están llenando.

Şimdiden sızlamaya başladı.

Ya me está picando.

Aya yolculuk başladı

El viaje a la luna comenzó

Dolayısıyla hazırlıklara başladı.

Entonces comenzó a hacer preparativos.

Aradan bakmaya başladı.

Y apenas se asomaba.

Yangın hamamda başladı.

El fuego se inició en el baño.

Yangın mutfakta başladı.

El fuego se desató en la cocina.

Yağmur mevsimi başladı.

La temporada de lluvia ha comenzado.

Yağmura rağmen başladı.

Empezó a pesar de la lluvia.

Mary başladı mı?

- ¿Ya comenzó Mary?
- ¿Mary ha empezado ya?

Mary zaten başladı.

- Mary ya ha comenzado.
- Mary ya ha empezado.
- Mary ya empezó.

Tomurcuklar açmaya başladı.

Los capullos empezaron a abrirse.

Çocuk ağlamaya başladı.

- El niño empezó a llorar.
- El niño se puso a llorar.

Bebek emeklemeye başladı.

El bebé comenzó a gatear.

Köpek koşmaya başladı.

El perro empezó a correr.

Köpekle konuşmaya başladı.

Ella empezó a hablarle al perro.

Yaz henüz başladı.

El verano acaba de comenzar.

Tom ağlamaya başladı.

Tom empezó a llorar.

Kar rahatlatmaya başladı.

La nieve ha comenzado a derretirse.

Kalbim atmaya başladı.

Mi corazón empezó a latir.

Film başladı mı?

¿Ya ha empezado la película?

O ağlamaya başladı.

- Él rompió a llorar.
- Él se puso a llorar.

O koşmaya başladı.

Él empezó a correr.

Hayat henüz başladı.

La vida acaba de comenzar.

Yağmur yağmaya başladı.

- Empezó a llover.
- Comenzó a llover.

Karlar erimeye başladı.

- La nieve empezó a derretirse.
- La nieve ha comenzado a derretirse.

Tom çoktan başladı.

Tom ya ha empezado.

O zaten başladı.

Él ya ha empezado.

O terlemeye başladı?

Él empezó a sudar.

O terlemeye başladı.

Ella empezó a sudar.

İş çoktan başladı.

El trabajo ya ha comenzado.

Bebek ağlamaya başladı.

- El bebé empezó a llorar.
- El bebé se puso a llorar.

Tom konuşmaya başladı.

Tom empezó a hablar.

Konferans vaktinde başladı.

- La conferencia comenzó con puntualidad.
- El discurso comenzó con puntualidad.

Tomurcuklar patlamaya başladı.

Los brotes comenzaron a eclosionar.

Kar yağmaya başladı.

Empezó a nevar.

O bağırmaya başladı.

Él empezó a gritar.

Çark dönmeye başladı.

La rueda empezó a girar.

Herkes gülmeye başladı.

- Todo el mundo se empezó a reír.
- Todos empezaron a reírse.

Köpek havlamaya başladı.

- El perro empezó a ladrar.
- La perra empezó a ladrar.

Tom tekrar başladı.

Tom volvió a empezar.

Ellerim terlemeye başladı.

Mis manos empezaron a sudar.

Tom acıkmaya başladı.

A Tom le empezó a dar hambre.

Şarkı söylemeye başladı.

Empezó a cantar.

Tom koşmaya başladı.

Tom se puso a correr.

Müzik yeniden başladı.

La música se reempezó.

Tom öksürmeye başladı.

Tom se puso a toser.

Çocuklar ağlamaya başladı.

Los niños comenzaron a llorar.

Yer sarsılmaya başladı.

El suelo se puso a temblar.

Film çoktan başladı.

La película ya comenzó.

Dostluğunuz nasıl başladı?

¿Cómo fue que comenzó su amistad?

Tom mırıldanmaya başladı.

Tom comenzó a murmurar.

Tom okumaya başladı.

- Tom empezó a leer.
- Tom comenzó a leer.

Tom inlemeye başladı.

Tom comenzó a quejarse.

Tom sızlanmaya başladı.

Tom comenzó a quejarse.

Tom yazmaya başladı.

Tom empezó a escribir.

Onlar dövüşmeye başladı.

Ellos empezaron a pelear.

Küfür etmeye başladı.

- Empezó a soltar tacos.
- Empezó a decir palabrotas.

Su kaynamaya başladı.

El agua empezó a hervir.

Telefon çalmaya başladı.

El teléfono empezó a sonar.

Kavga nasıl başladı?

¿Cómo comenzó la pelea?

Tom horlamaya başladı.

Tom empezó a roncar.

Hastalık aniden başladı.

La enfermedad comenzó repentinamente.

Onlar öpüşmeye başladı.

Comenzaron a besarse.

Oğlan ağlamaya başladı.

- El niño empezó a llorar.
- El niño se puso a llorar.

Geri sayım başladı.

La cuenta atrás ha comenzado.

Almanlar savaşa başladı.

Los alemanes empezaron la batalla.

Yara kanamaya başladı.

La herida comenzó a sangrar.