Translation of "Istemediği" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Istemediği" in a sentence and their portuguese translations:

Tom'un burada olmak istemediği belli.

Está claro que o Tom não quer estar aqui.

- Tom'un o konuda konuşmak istemediği açık.
- Tom'un o konuda konuşmak istemediği belli.

Está claro que o Tom não quer falar sobre isso.

Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.

Estava claro que Hanako não queria se casar com Taro.

Tom'a yapmak istemediği bir şeyi yaptıramayız.

Não podemos fazer com que o Tom faça algo que não quer fazer.

Tom'un bunun hakkında konuşmak istemediği açık.

É óbvio que Tom não quer falar sobre isso.

Kırışmasını istemediği için ceketini askıya astı.

Pendurou o paletó num cabide, pois não queria que ficasse enrugado.

Tom demek istemediği çok şey söylüyor.

O Tom diz muitas coisas que ele não quer dizer.

Tom'un Mary ile konuşmak istemediği açıktı.

Estava claro que o Tom não queria falar com a Mary.

O, hiçbir ulusun gerçekten istemediği bir savaştı.

Era uma guerra que, na verdade, nenhuma nação queria.

Hiç kimsenin istemediği ve gelip almadığı bir valiz,

aquela que ninguém quer, aquela que ninguém reclama.

Tom polis tarafından yakalanmak istemediği için dağlarda saklandı.

O Tom se escondeu nas montanhas porque não queria ser pego pela polícia.

Bu kız kardeşimin asla yapmak istemediği bir şey.

É algo que minha irmã jamais quis fazer.

Tom istemediği herhangi bir şeyi yapmak zorunda değil.

Tom não tem de fazer nada que ele não queira.

Tom Mary'den onun yapmak istemediği bir şey yapmasını istedi.

- Tom pediu para que Mary fizesse algo que ela não queria fazer.
- Tom pediu que Mary fizesse alguma coisa que ela não queria fazer.