Translation of "Konuşmak" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Konuşmak" in a sentence and their portuguese translations:

Konuşmak istemiyorum.

Eu não estou a fim de conversar.

Konuşmak istiyoruz.

Nós gostamos de falar.

- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.

Falar inglês é útil.

- Seninle konuşmak istedim.
- Sizinle konuşmak istedim.

Eu queria falar com você.

- Sizinle konuşmak güzeldi.
- Seninle konuşmak güzel.

É bom falar contigo.

- Konuşmak ister misin?
- Konuşmak istiyor musun?

Você quer conversar?

- Yöneticinle konuşmak istiyorum.
- Yöneticinizle konuşmak istiyorum.

Quero falar com o gerente.

- Kimle konuşmak istiyorsun?
- Konuşmak istediğin kimdir?

Com quem queres falar?

- Sizinle konuşmak niyetindeydim.
- Aklımda sizinle konuşmak vardı.

- Eu estava querendo falar com você.
- Estava querendo falar com você.

- Tom ile konuşmak istiyorum.
- Tom'la konuşmak istiyorum.

Quero falar com o Tom.

- Tom'la konuşmak istedik.
- Tom ile konuşmak istedik.

Queríamos falar com o Tom.

Eliana ile konuşmak bir duvarla konuşmak gibi.

Falar com Eliana é como falar com a parede.

- Ben seninle konuşmak istemiyorum.
- Seninle konuşmak istemiyorum.

- Eu não quero falar com você.
- Eu não quero conversar com você.
- Não quero conversa com você.
- Não quero falar com o senhor.
- Não quero falar com a senhora.

İngilizce konuşmak zordur.

- Falar em inglês é difícil.
- Falar inglês é difícil.

Fransızca konuşmak zordur.

Falar francês é difícil

Onunla konuşmak istiyorum.

- Quero falar com ele.
- Eu quero falar com ele.

Jean'le konuşmak istiyorum.

Gostaria de falar com Jean.

O konuşmak istiyor.

Ele quer falar.

O konuşmak üzereydi.

Ele estava prestes a falar.

İngilizce konuşmak eğlencelidir.

Falar em inglês é divertido.

Onunla konuşmak zor.

É difícil falar com ele.

Sizinle konuşmak istiyorum.

Quero falar com você!

Seninle konuşmak istiyorum.

Quero falar com você!

Konuşmak için durdum.

- Eu parei de falar.
- Parei de falar.

Sadece konuşmak istiyorum.

Só quero conversar.

Tom'la konuşmak istiyoruz.

- Nós queremos falar com Tom.
- Nós queremos falar com o Tom.
- Queremos falar com o Tom.

Seninle konuşmak güzeldi.

- Foi bom conversar contigo.
- Gostei de conversar contigo.
- Foi bom conversar com você.

Sizinle konuşmak istiyor.

- Ele quer conversar contigo.
- Ele quer conversar com você.

Tom'la konuşmak istiyorum.

Eu gostaria de falar com Tom.

Tom'la konuşmak zorundayım.

Eu preciso falar com o Tom.

Onunla konuşmak zorundayım.

Eu tenho que falar com ela.

Onlar konuşmak istiyor.

- Eles querem conversar.
- Elas querem conversar.

Tom konuşmak istiyor.

Tom quer falar.

Seninle konuşmak istedim.

Eu queria falar com você.

Tom'la konuşmak istemiyorum.

Eu não quero falar com o Tom.

Avukatımla konuşmak istiyorum.

- Quero falar com meu advogado.
- Eu quero falar com o meu advogado.

Polisle konuşmak istiyorum.

Eu quero falar com a polícia.

Konuşmak istiyorsan, konuş.

Se você quer falar, fale.

Tom konuşmak istedi.

Tom queria falar.

Amcanla konuşmak istiyorum.

Quero falar com teu tio.

John'la konuşmak istiyorum.

Gostaria de falar com John.

Almanca konuşmak istiyorum.

- Quero falar alemão.
- Eu quero falar alemão.

Fransızca konuşmak eğlenceli.

- Falar francês é divertido.
- É divertido falar em francês.

Fransızca konuşmak istiyorum.

Eu quero falar em francês.

Tom'la konuşmak isteyeceğim.

Eu vou querer falar com o Tom.

Konuşmak için buradayız.

- Estamos aqui para conversar.
- Nós estamos aqui para conversar.

Bebeğim konuşmak istiyor.

O meu bebê quer falar.

Konuşmak istiyor musun?

- Você quer conversar?
- Queres conversar?
- Quer conversar?
- Querem conversar?

Benimle konuşmak zorundasın.

- Você tem que falar comigo.
- Você tem de falar comigo.

Seninle konuşmak iyidir.

É bom conversar com você.

Seninle konuşmak iyiydi.

Foi bom falar com você.

Tom'la konuşmak faydasız.

É inútil falar com Tom.

Seninle konuşmak harikaydı.

Foi ótimo falar com você.

Kimseyle konuşmak istemedim.

Eu não quis falar com ninguém.

Tom'la konuşmak istemedim.

Eu não queria falar com Tom.

Onlarla konuşmak zorundayım.

- Eu tenho que falar com eles.
- Eu tenho que falar com elas.

Yöneticinizle konuşmak istiyorum.

Quero falar com o gerente.

Tom konuşmak istemedi.

- Tom não queria falar.
- Tom não quis falar.

Onunla konuşmak istemiyorum.

- Eu não quero falar com ela.
- Não quero falar com ela.

Müdürle konuşmak istiyorum.

Gostaria de falar com o gerente.

Annenle konuşmak istiyorum.

Quero falar com a tua mãe.

İngilizce konuşmak zorundasın.

Você tem que falar em inglês.

Sizinle konuşmak güzeldi.

Foi bom falar contigo.

Tom'la konuşmak harikaydı.

Foi ótimo falar com o Tom.

Konuşmak zorundayız, Tom.

Nós temos que conversar, Tom.

Seninle konuşmak eğlenceli.

É agradável conversar com você.

Kiminle konuşmak istersin?

Com quem você gostaria de falar?

Fransızca konuşmak istemedim.

Eu não queria falar francês.

- Kim benimle konuşmak istiyor?
- Benimle konuşmak isteyen kim?

Quem quer falar comigo?

- Kiminle konuşmak istediğini biliyorum.
- Kiminle konuşmak istediğinizi biliyorum.

Eu sei com quem você quer falar.

- Tom sizinle konuşmak istiyor.
- Tom seninle konuşmak istiyor.

- Tom quer falar com você.
- Tom quer falar contigo.

Neden konuşmak istemediğini biliyorum ben de seninle konuşmak istemiyorum.

Eu sei por que você não quer conversar. Eu também não quero conversar com você.