Translation of "Hakkında" in Korean

0.016 sec.

Examples of using "Hakkında" in a sentence and their korean translations:

Bireyler hakkında.

개개인의 스토리를요.

Biri hakkında olabiliyor.

더 마셔야겠는지 스스로에게 묻는 것이든.

Bunun hakkında düşündüm.

그리고 생각해보았죠.

Öyleyse biyoloji hakkında mı konuşuyorum yoksa jeoloji hakkında mı?

지금 저는 생물학을 논하는 걸까요, 아니면 지질학을 논하는 걸까요?

Bu konu hakkında düşündüğümde

저는 이 주제에 대해 생각할 때면

Evimizde ırk hakkında konuşuluyordu.

집에서 인종에 대한 얘기들이 오갔었죠.

Afrika hakkında kitaplar okuyun.

아프리카 책을 읽어보세요.

Jenerasyonlar hakkında konuşmaya başladığımızda

우리가 세대를 이야기할 때,

şeyler hakkında bilim ışığında

아마도 보고싶지 않아하실 겁니다만,

Biraz güzellik hakkında konuşalım.

아름다움에 대해 잠깐 이야기 해봅시다.

Acı hakkında da konuşmamızdı.

고통에 대한 이야기도 했다는 측면에서요.

Insanlığımız hakkında söylediklerini merak ediyorum.

인류에게 어떤 의미인지 궁금하네요.

Bunlar hakkında konuşmak oldukça güç,

이런 이야기는 말하기도,

Hakkında herhangi bir skandal bulunmuyor.

그녀를 둘러싼 스캔들도 없습니다.

Günümüzde mahremiyet ve önemi hakkında

당연하게도 사생활의 정의와 그것이 왜 중요한지에 대해

Bakın, yeniden giriş hakkında konuşuyoruz,

우리가 사회로의 복귀에 관해 이야기할 때,

Bir sürü şey hakkında düşündüm.

그래서 저는 많은 것들에 대해 생각해 보았습니다.

Uzun süredir düşünmediğim şeyler hakkında.

오랫동안 생각해보지 않았던 것들에 대해서요.

400 kadın ödedikleri hakkında konuştu.

400명의 여성분들이 참여 하셨어요.

Hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor.

환자 보건복지부에 대해 말합니다.

Eğer bu sorular hakkında düşünürsek

그래서 우리가 이런 문제에 대해 심사숙고 한다면

Inişli çıkışlı tecrübeleri hakkında konuştu.

그리고 이 동네에 살면서 경험했던 부침에 대한 이야기도 해줬죠.

Ve yavaş şoförler hakkında da

서행 운전자들에 대해서 말이죠.

Nefret hakkında bir kitap yazdım.

저는 증오감에 대한 책을 썼습니다.

Bu bakteriler hakkında biraz konuşalım.

잠시 슈퍼버그에 대해 이야기 해보도록 하죠

Sonra parçalarına ayırıp gerekenler hakkında konuşmalıyız.

이 얘기는 제쳐두고 통장 얘기를 해봅시다.

Öncelikle şık aracım hakkında birkaç söz.

먼저, 제 휠체어에 대해 말씀드릴게요.

Ve hatta devin kendisi hakkında bile.

이기적인 거인의 새로운 점도 알게 됐죠.

Irk hakkında programlar televizyonda çıktığı zaman

그리고 TV에 인종 관련한 이야기를 하는 프로그램이 방영되면,

Bazen olaylar hakkında olumsuz hisler duyarız.

간혹 우리는 부정적 감정이 들곤 합니다.

Onun hakkında bildiğim her şeyi aldım --

저는 코미디에 대해 제가 아는 모든 것을 쏟아부었어요.

Bu konu hakkında düşündüm, araştırmalarda bulundum,

저는 이 물음을 연구하고 생각하며 시간을 보내왔습니다.

Bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.

우리는 수업시간에 성에 관해 말할리가 없죠.

O halde biz ne hakkında konuşmalıyız?

그럼 우리는 대체 무엇에 대해서 이야기를 해야 하는 거죠?

Twitch'deki topluluğun hakkında öğrendiklerini paylaşabilir misin?

트위치에서 너희 커뮤니티가 뭘 알게 됐는지.

En kötü ihtimalle podkastlarımız hakkında konuşurduk.

최악의 시나리오라고 해도 팟캐스트 이야기를 하면 됩니다.

Çünkü insanlarla nedenler hakkında etkileşime geçtiğimizde

왜냐면 여러분이 이유에 대해 사람들을 관여시키면

çünkü teknoloji hakkında birçok konuşma var,

이를 근거로 과학기술의 대화가 이루어지며

Amacımız hem insanları bu program hakkında eğitmek

우리 목표는 사람들을 이러한 프로그램의 대해 교육시키는 것도 있지만,

Hayatımızın nasıl olabileceği hakkında korkmadan hayal kurarız.

인생을 어떻게 펼쳐낼까에 대해 두려움 없이 꿈을 꾸죠.

Ancak cesaret hakkında şöyle bir şey var:

용기에 대한 걸 하나 말씀드리자면

Sanırım bunun hakkında bir tahminde bulunmamı isteseydiniz

만약 이것에 대해 설명하라고 했을 때

önünde bunun hakkında konuştu ve çok utangaçtı.

놀라운 일이었죠, 상당히 수줍음 많은 친구거든요.

Bu diyet hakkında ilginç olan şey ise,

이 식단에서 눈여겨볼 점은

Ve geleceğimiz hakkında hayal kurmayı öğrettiği için.

우리의 미래를 어떻게 꿈꿀지를 가르쳐 주기 때문이죠.

Hepinizin oynadığı bir rol hakkında istirhamda bulunuyorum:

여러분 모두가 해 줬음 하는 역할이 하나 있어요.

Tüm sorunlar hakkında her şey bana soruluyordu.

투자하는데 잘못 될 수 있는 모든 것을 물어 보았어요.

Okyanuslarımız hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?

과연 우리는 바다에 대해 얼마나 알고 있을까?

Okyanuslar hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?

우리는 바다에 대해 얼마나 알고 있을까요?

Ve başkaları hakkında hor gören şekillerde konuşuyoruz.

다른 사람들은 경멸의 대상으로 취급해요.

Ama öncelikle insani değerlerimiz hakkında yeniden düşünmeliyiz.

그러기에 앞서 우리는 인간의 가치에 대해 생각해봐야 합니다.

Hâlâ hakkında bilmediğimiz pek çok şey var.

우리는 그곳에 대해 아직 모르는 게 너무 많지만,

Oldukları hakkında bir konuşma yaptık. Netflix algoritmalarının,

이렇게 보면 드러나는 가치에만 의존하는

Hapishanede Nazi Soykırımı hakkında bir film gösterildi.

거기서 대학살에 대한 영화를 봤습니다.

Dünya'nın en ikonik bazı yaratıkları hakkında bildiklerimiz

‎지구에서 가장 대표적인 ‎동물들에 관한 우리의 지식이

Üniversite'de eşitsizlik ve ırk hakkında eğitim veriyorum

저는 대학생에게 교육의 불평등과 인종에 대해 가르칩니다.

Trump bu iştirakler hakkında çelişkili söylemlerde bulundu.

트럼프는 이러한 약속에 대해 모순된 점을 지적했습니다

Lenie'nin eşi hakkında pek bir şey hatırlamasam da

레니의 배우자에 대해 생각나는 건 별로 없네요.

Biz iş paraya geldiğinde genelde streslerimiz hakkında konuşmayız.

돈 때문에 받는 스트레스를 이야기하는건 금기죠.

Bana yazmak hakkında bilmem gereken her şeyi öğretti

글쓰기에 대해 제가 알아야 할 모든 것을 배웠으니까요.

çünkü şu anda, diğer beyaz insanlar hakkında konuşmuyorum

왜냐하면 저는 후드를 덮어쓰고 스와스티카 횃불을 들고있는

Ve kamu politikası hakkında çok şey öğrettiğimi söylerdi.

제가 많은 걸 가르쳐줬다고 게리는 말하겠지만

Hava kirliliği hakkında bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum.

대기 오염에 대해 공부를 해야한다는 사실을 알고 있었습니다.

Ve bu bilgi teknolojilerini nasıl yarattığımız hakkında düşünmeliyiz

우리가 만들어낸 기술이 어떻게 인식될 지를 생각하며

Nasıl yaşayacağım hakkında hiçbir fikrim olmadığını fark ettim.

제게 어떻게 살아갈지에 대한 아무런 생각이 없다는 걸 깨달았습니다.

Kimse beni yeniden girişin zorlukları hakkında uyarmadığı için

아무도 제게 사회로 돌아오는 것의 어려움을 이야기해 주지 않았기 때문에

Size insanlar ve topluluklar hakkında hiçbir şey söylemezler.

거기엔 사람들에 대한 이야기나 공동체에 대한 이야기도 없죠.

Ama bazı insanlar eşitlik hakkında çok iyi konuşabiliyorken

하지만 어떤 사람들은 공정함에 대해서는 할 말이 무척 많습니다.

Yüzey altında neler olduğu hakkında bir fikir verir.

수면 아래에서 무슨 일이 일어나고 있는지 알려줍니다.

Bu hologramdan o sonik nokta hakkında bilgi edinebiliriz,

그 홀로그램으로 우리는 음파 점의 정보를 추출할 수 있었습니다.

Eğer günümüzün mücadelesi hakkında bir hikâye anlatmak istesem

만약 제가 오늘날의 투쟁에 대해 이야기를 하고 싶다면

Çin yemeği yiyor ve bu adaletsizlik hakkında konuşuyorduk,

저희는 중국음식을 먹으며 불평등에 관해 토로하고 있었는데

Kentsel dönüşüm hakkında konuşmadan önce duraksamama izin verin.

젠트리피케이션에 대해 잠깐 얘기해보죠.

Anlaşılan, dijital eko halkaları hakkında hiç fikrim yoktu

그리고 제가 인터넷 공간의 반향실 효과에 대해 아무것도 모른다는 사실을 알 게되었습니다.

Bilim hakkında bilmemiz gereken iki önemli şey var:

과학을 바로 알기 위해선, 두 가지의 중요한 요소들이 필요합니다.

%80'i ne olduğu hakkında endişelenip vakit kaybetti

80%는 자신이 당한 일로 근심하며 근무 시간을 보냈으며

Ama Picquart bir noktadan sonra, herkesin Dreyfus hakkında yanılıyor

그런데 문득 피카르트는 의심하기 시작합니다.

Bir gün ortaya çıkan küçük bir çocuğun kibarlığı hakkında

어느 날 등장한 작은 소년의 부드러움과

Bir panelde bir transhümanistleydim, sürekli tekillik hakkında konuşup durdu.

같이 자문단에 있던 한 분이 인공지능의 '특이점'에 대해 말했죠,

Diğer gezegenler hakkında kendi gezegenimizden daha fazla şey biliyoruz

우리는 지구보다 다른 행성에 대해 더 많이 알고 있습니다.

Kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır.

오두막에 사는 이들의 정체성을 이야기하고 있죠.

En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.

‎가장 상징적인 동물에 대해 ‎우리가 알고 있던 바는 ‎이미 재정의되고 있습니다

StopFake Ukrayna hakkında 1.000'den fazla yalan haber ayrıştırabildi.

우리는 우크라이나에 관한 가짜뉴스 1,000건 이상을 밝혀냈습니다.

Bir de ortaya çıkan paramiliter polisler hakkında konuşmamız çılgınca.

말도 안되지 않습니까?

Çoğu insan Samuel Pierpont Langley hakkında bir şey bilmiyor.

대부분의 사람들은 새뮤얼 피어폰트 랭글리를 잘 모릅니다.

Size, az önce söylediğim her şey hakkında bir hikâye anlatacağım.

저는 제가 방금 말한 모든 것에 대한 이야기를 하려고 해요.

Ve sonra insanlara sorduğunuzda "Bu konu hakkında hiç konuşuyor musunuz?"

그리고 "이 문제에 관해 이야기를 해본 적 있나요? " 라고 물어보면,

Hepimiz için bilişsel özgürlük hakkında yenilik talep etme zamanı geldi.

우리에게 인지 자유의 혁신이 필요한 때가 왔습니다.

Bu da tüm Amerikan yargı sisteminin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor.

미국의 전체 사법 체계에 의문을 가지게 되었습니다.

Tek kullanımlık plastik eşyaların yarattığı kirlilik hakkında çok şey duyuyoruz.

우리는 해양 서식지를 파괴하는 플라스틱 빨대 나 비닐 봉투와 같은

Bunun için bugün burada, TEDxVienna'da bu sanat türüne olan ilgim hakkında

그래서 TEDxVienna를 통해 오늘 여러분께 이야기 할 수 있어 행복합니다.

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

‎최첨단 카메라 덕분에 ‎지구상에서 가장 상징적인 생물을 ‎이해하는 방식이 ‎달라지고 있습니다

İnsanlar, yaşadığımız yer, sorunlarımız ve çabalarımız hakkında daha fazla bilgi edindikçe...

우리 마을과 이곳의 문제, 우리의 노력을 사람들에게 알릴 수 있다면

Güney Kore modeli hakkında sizin görüşünüz nedir? Lütfen, görüşünüzü aşağıda yorumlar

남한 경제 구조에 관한 너의 의견은 어때?

Bugün Güney Kore hakkında konuşacağız ya da Kim Jong Un deyişiyle ''kötü Kore''

오늘은 남한에 대해서 말해보려해, 김정은이 말하는 '나쁜 한국' 말이지.

Maduro'nun bu oylamasında, Venezüellalılar meclisin var olup olmaması hakkında bir söz sahibi değildi

베네수엘라 국민들은 의회가 존재해야 할지에 대해 발언권이 없었습니다