Translation of "Birliği" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Birliği" in a sentence and their japanese translations:

Piyadenin ana birliği taburdu.

歩兵の基本戦術単位は大隊である

İş birliği yapmaktan mutlu olurum.

協力できたら嬉しいです。

çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından finanse edildi.

大半の資金をEUが提供したものです

Öğrenci birliği yeni kurallara karşı çıkıyor.

全校生徒が新しい規則に反対している。

Parti planı için iş birliği yaptık.

私たちはパーティーの計画を推し進めた。

- "SSCB" " Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği" anlamına gelir.
- S.S.C.B. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği anlamına gelir.

USSRはソビエト社会主義共和国連邦を表しています。

Birlikte var olabildiğimiz ve iş birliği yapabildiğimiz

私たちは人間とロボットが共存し

Davout'un dev birliği, Napolyon'un işgalinin mızrak ucuydu.

ダヴーの巨大な軍団は、ナポレオンの侵略の槍の先端でした。

Öyle adamlarla iş birliği yapmasan iyi olur.

君はああいった男たちと交際しないほうがいい。

AB'nin birliği giderek daha sarsıntılı hale gelmektedir.

EUの統合性はじょじょに怪しくなってきた。

. Ney'in birliği Austerlitz Savaşı'nı kaçırdı, ancak ertesi yıl

。 ネイの軍隊はアウステルリッツの戦いを逃したが、 翌年に

Güney Afrika Birliği, son yıllarda ırkçı sorunlar yaşamıştı.

ここ数年南ア連邦は人種問題をかかえてきた。

Topoğrafya Mühendisleri'nde bir albaydı - bir askeri araştırma uzmanları birliği.

は、軍事測量士の専門軍団であるTopographicalEngineersの大佐でした。

Ertesi yıl, Eylau'da, Davout'un birliği , Rus kanadını döndürmeye çalışırken

翌年のアイラウでは、ダヴーの軍団が再び中心的な役割を果たし、

Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaşın zirvesinde, Kozmonot

米国とソビエト連邦の間の冷戦の最盛期に、宇宙飛行士

Arşidük Charles Fransızları ertelemek için sadece küçük bir artçı birliği bırakmıştı.

カール大公は遅滞防御の小部隊のみ配置していた

Sol kanatta Mareşal Macdonald liderliğinde Onuncu Kolordu, büyük Prusya birliği ile…

左翼ではマクドナル元帥が第Ⅹ軍団と プロイセン軍部隊を率いる

En büyük birliği olan Dördüncü Kolordu oldu ve Üçüncü Koalisyon'u ele geçirmek için doğuya yürüdü.

最大の軍団)になり 、東に進軍して第三次対仏大同盟を結成しました。

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.

日歯連闇献金事件とは日本歯科医師連盟が自由民主党所属の国会議員に闇献金した事件。