Translation of "çıkıyor" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "çıkıyor" in a sentence and their japanese translations:

Volkanlardan çıkıyor?

火山からだけで

Yeşil yapraklar çıkıyor.

緑の葉が出てきている。

Dışarı çıkıyor musun?

外に行くの?

Enflasyon kontrolden çıkıyor.

インフレは抑えられなくなっている。

Bakalım bu nereye çıkıyor.

見てみよう

Sonra Lyne podyuma çıkıyor.

リンが演壇から降り

Sağ kulağımdan irin çıkıyor.

右耳からうみが出ます。

Karen'in eteği yukarı çıkıyor.

カレンの裾が捲れている。

Yüzmede herkesin önüne çıkıyor.

彼女は水泳では彼ら全員より優れている。

O sarhoşken kontrolden çıkıyor.

彼は酔うと手がつけられない。

Tom birisiyle çıkıyor muydu?

トムは誰かとデートしてたの?

Yarın dışarı çıkıyor musun?

明日は出掛けるの?

Bu gece çıkıyor musun?

今日の夜は出かけるの?

Ay dağların üzerinden çıkıyor.

- 月が山の向こうから上がりつつある。
- 月が山の向こうから昇りつつある。

Siz hâlâ çıkıyor musunuz?

2人って、まだ付き合ってるの?

Tom biriyle çıkıyor mu?

トムは誰かとデートしてるの?

Bugün dışarı çıkıyor musun?

今日は出掛けるの?

Sachiko ile çıkıyor musun?

佐知子さんと付き合っているの?

Tom plana karşı çıkıyor.

トムさんは計画に反対です。

- Hükümet harcaması biraz çığırından çıkıyor.
- Hükümet harcaması biraz kontrolden çıkıyor.

政府の支出は少し放漫に流れている。

Koridorda yürüyorum ve karşıma çıkıyor.

廊下を歩いているだけで 遭遇します

Benim yirmilik dişlerden biri çıkıyor.

親知らずがはえてきました。

Birçok kişi tasarıya karşı çıkıyor.

その法案に反対しているひとがおおい。

Annem sigara içmeye karşı çıkıyor.

母は喫煙に反対だ。

O, bu gece televizyonda çıkıyor.

彼女は今晩テレビに出ます。

Tom birkaç gün izne çıkıyor.

トムは2、3日休みを取っているんだよ。

Babam her gün yürüyüşe çıkıyor.

父は毎日散歩します。

Öğretmen, öğrencilerle iyi başa çıkıyor.

あの先生は生徒の扱い方がうまい。

Ciddiye alınmamak artık hep karşıma çıkıyor.

今は頻繁にこんなことが起きます

Bu beş erkek gece devriyesine çıkıyor.

‎5頭のオスは ‎夜のパトロールに出る

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

‎早回しでサンゴの秘密を暴く

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

‎でも たまに‎足‎が生える

- Sesin iyi çıkıyor.
- Sesin iyi duyuluyor.

君の声はよく通る。

Öğrenci birliği yeni kurallara karşı çıkıyor.

全校生徒が新しい規則に反対している。

Oturanların yarısından fazlası plana karşı çıkıyor.

住民の半数以上はその計画に反対だ。

Tatillerinizde bazen yurt dışına çıkıyor musunuz?

休暇で時には海外に出かけますか。

Hey, Tom, gerçekten Mary'yle çıkıyor musun?

ねえトム、メアリーと付き合ってるってほんと?

Yarın Çin'e gitmek için yola çıkıyor.

彼は明日中国に向けて出発する。

Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.

トムは中国人の留学生と付き合っている。

Tom, Çinli bir değişim öğrencisiyle çıkıyor.

トムは中国からの留学生と付き合っている。

Tom Mary ile hâlâ çıkıyor mu?

トムはまだメアリーとデートしてるの?

- Tony performans gösteriyor.
- Tony sahneye çıkıyor.

トニーは演じている。

Tom sık sık dışarı çıkıyor mu?

トムってよく出かけるの?

Doğru olmadığı veya eksik olduğu ortaya çıkıyor.

間違いか 不完全であることが 判明しています

Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.

今では その考えは 全くの見当違いだと わかっています

Toplumsal cinsiyet ayrımları nereye gitsem karşıma çıkıyor.

どんな場所に行っても ジェンダーの差に遭遇します

Parti biletleri on dolar ve üstüne çıkıyor.

そのパーティー券は10ドル以上で売れている。

Onun söylediğinden onun suçlu olduğu sonucu çıkıyor.

- 彼女の言うことから判断すると彼は有罪ということになる。
- 彼女の言うことから判断すると彼は有罪である。

O bazı şeyler almak için dışarı çıkıyor.

彼女は幾つかの物を買いに行きます。

Tom bir Çinli değişim öğrencisi ile çıkıyor.

トムは中国人の留学生と付き合っている。

Mary aynı anda iki farklı adamla çıkıyor.

メアリーは二股をかけている。

Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.

夢は逆夢。

Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor.

住民の半数以上はその計画に反対だ。

Yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyon organizasyon içinde ortaya çıkıyor.

組織における関わり方や創造性 イノベーションが高まります

Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.

‎夕暮れ時 ‎オットセイの餌となる魚が ‎海面近くに来る

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

‎夜にはサンゴも ‎恐ろしい顔を見せる

- Bu boya çabuk çıkıyor.
- Bu boya kolay çıkar.

ペンキがすぐはげてしまう。

Bu yıl etekler dizin birkaç santimetre üzerine çıkıyor.

今年のスカートは膝上数センチだ。

- Hâlâ Tom'la çıkıyor musun?
- Hâlâ Tom ile çıkıyor musun?
- Hâlâ Tom'la mı çıkıyorsun?
- Hâlâ Tom ile mi çıkıyorsun?

まだトムと付き合ってるの?

Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor.

次にアレクサンデル・ヴォルシュチャン という男性が演壇に上り

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

‎すべての点を線で結ぶと ‎壮大な物語が完成するんだ

Arabamızda ters giden bir şey olmalı; motordan duman çıkıyor.

車が故障したに違いません。エンジンから煙が出ています。

"Tom'la hala çıkıyor musunuz?" "Hayır, geçen ayın başında ayrıldık."

「トムとはまだ続いてるの?」「いや、先月初めに別れた」

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

‎新月の大潮に乗って‎― ‎大群が海面に上がってきた

Dokunacak mesafeye geliyorlar ki... ...bir kez daha tehlike ortaya çıkıyor.

‎水場まであと少し ‎だが次なる敵が現れた

Bütün ünlü beyzbol oyuncularından o bir deha olarak öne çıkıyor.

すべての有名な野球選手の中で、彼は天才として際立っている。

- Tom bu gece televizyonda görünüyor.
- Tom bu gece televizyona çıkıyor.

- 今夜ね、トムがテレビに出演するよ。
- トムがね、今夜テレビに出るよ。

O evin jartiyer yılanları ile istila edildiği ortaya çıkıyor. Her yerdeler.

その家にガーターヘビが出ることが分かった。あいつらはどこにでもいるぞ!

Benim oğlum şimdi bir asi yaşta görünüyor ve pervasızca bize karşı çıkıyor.

息子はこの頃反抗期みたいで、やたらと私たちに反発するの。

- Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
- Onun adı çoğu kez aklıma gelmiyor.

よく彼女の名前を忘れる。

Çok yaşlı bir çift 75.evlilik yıldönümünü kutlamak için şık bir akşam yemeğine çıkıyor.

超年老いた夫婦が、結婚75周年を祝して豪華な夕食を食べていた。

Japonya'da ortaokul öğrencilerinin yaklaşık yarısında cep telefonu var ama lise öğrencilerine bakarsanız bu oran yüzde 97'ye çıkıyor.

日本の中学生の約半数が携帯電話を所有しているが、高校生になると97%が所有している。