Translation of "Yaptık" in Japanese

0.019 sec.

Examples of using "Yaptık" in a sentence and their japanese translations:

Tamam, seçimi yaptık.

選(えら)んだな

Firmayla sözleşme yaptık.

わが社はあの会社と契約を結んだ。

Onu kendimiz yaptık.

- 私は私達自身でそれをした。
- 私たちでやったんです。

Çamur banyosu yaptık.

僕らは泥浴をした。

Tatilimizi gölde yaptık.

湖で休暇を過ごしたんです。

Nara'ya okul gezisi yaptık.

学校の遠足で奈良に行った。

Gölün yakınında kamp yaptık.

我々は湖の近くでキャンプをした。

Parkta bir yürüyüş yaptık.

- 私たちは公園を散歩した。
- 私たちは公園を散歩しました。

Gölün yanında kamp yaptık.

我々はその湖のほとりでキャンプした。

Biz onu başkan yaptık.

私たちは彼を議長にしました。

Biz işimizi zaten yaptık.

私たちはすでに仕事をしてしまった。

Hepimiz iyi iş yaptık.

みんなよくやった。

Biz ahşaptan heykeller yaptık.

私たちは像を木材で作った。

Biz yedide kahvaltı yaptık.

私たちは7時にちょうしょくをとった。

Öğleden sonra kaçamak yaptık.

午後は休みだった。

- Başardık.
- Biz onu yaptık.

- 成功だ!
- やった!

Soruşturmamızı azami özenle yaptık.

私たちはきわめて慎重に調査を行なった。

İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık.

最初の重役会を開きました

Yerel üniversitelerle iş birlikleri yaptık

地元のコミュニティカレッジと 協力して

Bu programı iki kere yaptık

このプログラムを2回行い

Yaptık, preklinik hayvan modellerinde başardık.

私達はこれを 臨床試験前の動物実験として行いました

Nehir boyunca bir yürüyüş yaptık.

私たちは川に沿って散歩した。

Biz onu oranın dışında yaptık.

何とかそこから脱出した。

Biz erken bir başlangıç yaptık.

われわれは朝早く出発した。

Ne keyifli bir yolculuk yaptık!

なんて楽しい旅だったんだろう。

Biz bir kartopu savaşı yaptık.

私たちは雪合戦をした。

İsveç'te muhteşem bir tatil yaptık.

私達はスウェーデンで素敵な休日を送った。

Akşam beşte otele giriş yaptık.

私たちはホテルに午後5時にチェックインした。

Saat üçte Hilton'a giriş yaptık.

私達は3時にヒルトン・ホテルにチェックインした。

- Pazarlık yaptık.
- Biz anlaşmaya vardık.

俺たちは取引をした。

Sabah kahvaltısı için gözleme yaptık.

私たちは朝食にパンケーキを作った。

Dün bir yangın tatbikatı yaptık.

私たちは昨日防火訓練をした。

İsveç'te harika bir tatil yaptık.

私達はスウェーデンで素敵な休日を送った。

Saat üçte otele giriş yaptık.

私達は3時にホテルでチェックインした。

Çok şiddetli bir tartışma yaptık.

- 私たちは活発な討論をした。
- 私たちはとても活発な討論をした。

Çocukken, Tom'la birçok şey yaptık.

子供の時はね、トムと私はいろんなことを一緒にやったんだよ。

Biz harika bir tatil yaptık.

すばらしい休暇だった。

Tatil boyunca orada kamp yaptık.

私たちは休日にそこでキャンプした。

Ve açık ve şeffaf davranarak yaptık.

オープンにし 透明化することによってでした

Amerika Birleşik Devletleri'nde Kadın Yürüyüşü yaptık.

アメリカで ウィメンズ・マーチがあったからです

Ve 120 doğum merkezinde deneme yaptık.

インド最大の州 ウッタル・プラデーシュの

Biz de bir ekleme yaptık buna,

これを加える必要がありました

Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.

家を購入してからいろいろ手直しをした。

Çocuğu kurtarmak için elimizden geleni yaptık.

その少年を救うために我々はできる限りの事をした。

Türbulanstan dolayı sert bir uçuş yaptık.

乱気流のために飛行機が揺れた。

Onun geçmişi ile ilgili anketler yaptık.

彼の前歴について私たちは調査した。

Biz onu büyük bir zevkle yaptık.

大喜びでやりました。

Geçen yıl, biz Londra'ya gezi yaptık.

昨年、ロンドンに旅行した。

Yaz tatili boyunca orada kamp yaptık.

私たちは夏休み中ずっとそこでキャンプした。

Biz beyzbol hakkında bir konuşma yaptık.

私達は野球についておしゃべりした。

Odayı temizlemede kız kardeşimle işbirliği yaptık.

私は姉と協力して部屋を掃除した。

Çocuklarımızın refahı için her şeyi yaptık.

私たちは子供の幸福のためにあらゆることをした。

Kalabalık caddede sıradan bir toplantı yaptık.

私たちは混雑した通りで偶然出会った。

Parti planı için iş birliği yaptık.

私たちはパーティーの計画を推し進めた。

Onun hakkında hararetli bir tartışma yaptık.

私たちはそれについて熱心に議論した。

Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık.

私たちはその紳士と親しく話した。

Şubat ayında kısa bir tatil yaptık.

私たちは2月に短い休暇をとった。

Bir hafta boyunca orada kamp yaptık.

私たちは1週間そこでキャンプした。

Yerel hareket edebilmek için muazzam fedakârlıklar yaptık

膨大な犠牲を払って 「現地規模」で行動しましたが

Oldukları hakkında bir konuşma yaptık. Netflix algoritmalarının,

ネットフリックスのアルゴリズムが

Su yokluğu nedeniyle kötü hasat hasat yaptık.

水不足のため不作だった。

Bir demiryolu inşa etmek için sözleşme yaptık.

我々は鉄道施設の契約をした。

- Sıkı bir savaş yaptık.
- Çok pis dövüştük

我々は激しく戦った。

Havaalanında ona krallara layık bir uğurlama yaptık.

彼を空港で盛大に見送った。

Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık.

私たちはお互いに腹を割った話し合いをした。

Onlara yardım etmek için elimizden geleni yaptık.

私達は彼らを助けるため全力をつくした。

Peki balayı için neden böyle bir şey yaptık?

なぜそんな 新婚旅行をしたのかって?

Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.

台を作っておこう 雪から離す

O yüzden gündelik aktivitelerin kısa videolarını da yaptık,

そこで日常的な動作のビデオも 記録しています

Bizim çalışma saatleri konusunda başkan ile görüşme yaptık.

我々は就労時間について社長と交渉した。

Biz birbirimizi terk etmeyeceğimiz konusunda bir pazarlık yaptık.

我々は互いに相手を見捨てないと約束した。

- Biz yağmur için dua ettik.
- Yağmur duası yaptık.

雨が降るよう祈った。

Kahvaltı ederken, biz gün için bir plan yaptık.

朝食をとりながら、私たちはその日の計画を立てた。

Biz kayıp kişileri bulmak için elimizden geleni yaptık.

行方不明者を探そうと、できるだけの努力をした。

Doz verildikten sonra altı ay boyunca hastalarla görüşme yaptık.

そこで 投薬の6ヶ月後 全ての患者にインタビューを行い

Son zamanlarda Amerika Birleşik Devletleri'nde bir ara seçim yaptık.

最近 アメリカで中間選挙がありました

Sadece başarısız olmak için elimizden gelenin en iyisini yaptık.

我々は最善を尽くしたが結局失敗した。

Bu konuda ne yapacağımız hakkında uzun bir tartışma yaptık.

私たちはそれをどうしたらよいかについて長い議論をした。

Akşam yemeğinden sonra arabamda kasabanın etrafında kısa bir gezinti yaptık.

食後、私の車で町を一走りした。

Gerçek mesleki kararların nasıl alınacağı hakkında yüzlerce insana koçluk yaptık.

実際に 数百人もの仕事選びの コーチングを行ったことです

Biz Pazartesi günü saat akşam 6'da buluşmak için anlaşma yaptık.

我々は月曜日の午後6時に会う打ち合わせをした。

- Zor koşullar altında elimizden gelenin en iyisini yaptık.
- Zarardan yarar sağladık.

我々はあの悪い状況を極力生かした。

- Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
- Uzun lafın kısası barış yaptık.

手短にいえば、我々は仲直りをした。

Ona yardım etmek için elimizden gelenin en iyisini yaptık, ancak teşekkür ederim demedi.

私たちは精一杯彼を助けたが、彼はありがとうとさえ言わなかった。