Translation of "Duymaya" in German

0.004 sec.

Examples of using "Duymaya" in a sentence and their german translations:

Kötü haberi duymaya hazır mısın?

- Bist du bereit, die schlechte Nachricht zu hören?
- Seid ihr bereit, die schlechte Nachricht zu hören?
- Sind Sie bereit, die schlechte Nachricht zu hören?

Sanata nasıl ilgi duymaya başladınız?

Wie hast du angefangen, dich für Kunst zu interessieren?

- Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- Bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya can atıyorum.

Ich freue mich darauf, Ihre Gedanken zu diesem Thema zu hören.

Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.

Tom hielt sein Ohr an die Tür, um zu hören, was im Nebenzimmer vor sich ging.

Benim abim yaklaşık 12 yaşındayken Japon halk şarkılarına ilgi duymaya başladı.

Mein Bruder war zwölf, als er begann, sich für Volkslieder zu interessieren.

Newton fuarda bir kitap aldıktan sonra matematiğe ilgi duymaya başladı. Onun içerdiği matematiksel kavramlara değil.

Newton begann sich für Mathematik zu interessieren, nachdem er auf einem Jahrmarkt ein Buch gekauft, die darin enthaltenen mathematischen Begriffe aber nicht verstanden hatte.