Translation of "Düşüncelerini" in German

0.007 sec.

Examples of using "Düşüncelerini" in a sentence and their german translations:

Düşüncelerini okuyabilirim.

- Ich kann deine Gedanken lesen.
- Ich kann eure Gedanken lesen.
- Ich kann Ihre Gedanken lesen.

- Düşüncelerini defterine yazdı.
- Düşüncelerini defterine geçirdi.

Er schrieb seine Gedanken in sein Notizbuch nieder.

Onlar düşüncelerini değiştirmediler.

- Sie sind bei ihrem Entschluss geblieben.
- Sie sind nach wie vor derselben Auffassung.
- An ihrem Entschluss hat sich nichts geändert.

Düşüncelerini resimlerle açıkladı.

Sie hat ihre Idee mit Bildern erklärt.

Düşüncelerini kağıda döktü.

Sie brachte ihre Ideen zu Papier.

O, düşüncelerini kağıda döktü.

Er brachte seine Gedanken zu Papier.

Tom düşüncelerini kâğıda döktü.

Tom brachte seine Gedanken zu Papier.

Onların düşüncelerini değiştirmeye çalışacağım.

Ich werde versuchen, sie umzustimmen.

Biz neredeyse birbirimizin düşüncelerini okuyabiliriz.

Wir können fast gegenseitig unsere Gedanken lesen.

Tom ve Mary düşüncelerini değiştirmedi.

- Tom und Maria bleiben bei ihrem Entschluss.
- Tom und Maria haben sich nicht umentschieden.

İnsanlar senin düşüncelerini merak ediyor.

Die Leute sind gespannt auf deine Überlegungen.

Buradaki bazı insanların düşüncelerini tahmin edebiliyorum

Ich kann mir vorstellen, dass einige Leute hier denken:

O, düşüncelerini sözlere çevirmede iyi değil.

Er ist nicht gut darin, seine Gedanken in Worte zu fassen.

Tom, insanların onun hakkındaki düşüncelerini önemsemez.

Es ist Tom egal, was die Leute über ihn denken.

Fikir ve düşüncelerini kendine hapishane yapma.

Mache deine Ideen und Gedanken nicht zu deinem Gefängnis.

- Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- Bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya can atıyorum.

Ich freue mich darauf, Ihre Gedanken zu diesem Thema zu hören.

O, tüm düşüncelerini ve duygularını kayıt altına aldı.

Sie fesselte alle seine Gedanken und Gefühle.

Tom, yabancıların onun düşüncelerini duyabileceği sanrısından muzdaripti. Bu tabii ki saçmalık.

Tom leidet unter der Wahnvorstellung, dass fremde Menschen seine Gedanken lesen könnten. Natürlich ist das Quatsch!