Translation of "çalıştı" in English

Çalıştı.

She worked.

- Ağlamamaya çalıştı.
- O ağlamamaya çalıştı.

She tried not to cry.

Saatte çalıştı.

per hour worked.

Planımız çalıştı.

Our plan worked.

Tom çalıştı.

Tom tried.

Motorlar çalıştı.

The motors worked.

- O, kendi kendine çalıştı.
- O, kendisi çalıştı.
- O solo çalıştı.
- O solo olarak çalıştı.
- O tek başına çalıştı.
- O tek çalıştı.
- O tek olarak çalıştı.

He studied on his own.

- Tom kazık atmaya çalıştı.
- Tom oyuna getirmeye çalıştı.
- Tom kandırmaya çalıştı.

Tom tried to pull a fast one.

- Tom konsantrasyonunu bozmamaya çalıştı.
- Tom odaklanmaya çalıştı.

Tom tried to stay focused.

Yaralarını temizlemeye çalıştı

She tried to clean the wounds,

Ama çok çalıştı.

But she worked very hard.

Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.

She kept still and tried to hide.

O çok çalıştı.

He worked hard.

O yüzmeye çalıştı.

She tried to swim.

Servet toplamaya çalıştı.

He tried to accumulate wealth.

O zayıflamaya çalıştı.

He tried to reduce his weight.

Mektuba yoğunlaşmaya çalıştı.

- He tried to fasten his attention on the letter.
- He tried to concentrate on the letter.

Sağlığı pahasına çalıştı.

She worked at the cost of her health.

O, çok çalıştı.

He worked very hard.

Giderlerini düşürmeye çalıştı.

She tried to lower her expenses.

Kendini öldürmeye çalıştı.

He tried to kill himself.

Mahkumlar kaçmaya çalıştı.

The prisoners tried to escape.

Tom yakalanmamaya çalıştı.

Tom tried to avoid being captured.

O sıkı çalıştı.

He studied hard.

Kadınlar evde çalıştı.

Women worked at home.

Duygularını gizlemeye çalıştı.

She tried to hide her feelings.

Tom kaçmaya çalıştı.

Tom tried to run away.

Tom ağlamamaya çalıştı.

Tom tried not to cry.

Tom sakinleşmeye çalıştı.

- Tom tried to calm down.
- Tom tried to compose himself.

Tom çok çalıştı.

Tom worked very hard.

Tom dinlenmeye çalıştı.

Tom tried to catch his breath.

Köle kaçmaya çalıştı.

The slave tried to escape.

Onlar kaçmaya çalıştı.

They tried to escape.

Nancy çok çalıştı.

Nancy studied hard.

Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.

She tried to hide her tears.

Tom sıkı çalıştı.

Tom worked hard.

Tom bakmamaya çalıştı.

Tom tried not to stare.

Tom gülmemeye çalıştı.

Tom tried not to smile.

Tom esnememeye çalıştı.

Tom tried not to yawn.

Tom Boston'da çalıştı.

Tom worked in Boston.

Tom gülümsemeye çalıştı.

Tom tried to smile.

Birkaç saat çalıştı.

She worked for several hours.

Plan iyi çalıştı.

The plan has worked well.

Ona bakmamaya çalıştı.

She tried not to look at him.

O güzel çalıştı.

It worked beautifully.

Çocuklar çok çalıştı.

The boys worked hard.

O başta çalıştı.

It worked at first.

O iyi çalıştı.

It worked well.

Heyecanını gizlemeye çalıştı.

She tried to hide her excitement.

Tom burada çalıştı.

Tom worked here.

Onlar çok çalıştı.

They worked hard.

Tom orada çalıştı.

Tom worked there.

Bu iyi çalıştı.

That worked well.

Onu boğmaya çalıştı.

He tried to choke him.

Tom anlamaya çalıştı.

Tom tried to understand.

Tom direnmeye çalıştı.

Tom tried to resist.

Tom nerede çalıştı?

Where did Tom work?

Tom uyumaya çalıştı.

Tom tried to sleep.

O nasıl çalıştı?

How did it work?

Öfkesini gizlemeye çalıştı.

She tried to hide her anger.

O Belçika'da çalıştı.

He worked in Belgium.

Herkes çok çalıştı.

Everyone worked hard.

Tom Avustralya'da çalıştı.

Tom has worked in Australia.

Tom yüzmeye çalıştı.

Tom tried to swim.

Beni kandırmaya çalıştı.

He tried to seduce me.

Sistem iyi çalıştı.

The system worked well.

Sabahleyin İngilizce çalıştı.

She studied English in the morning.

Dün sıkı çalıştı.

He worked hard yesterday.

Dudaklarımdan öpmeye çalıştı.

He tried to kiss me on the mouth.

Fransızca öğrenmeye çalıştı.

He tried to learn French.

Tom sinirlendirilmemeye çalıştı.

Tom tried not to be irritated.

O açıkça çalıştı.

It clearly worked.

Tom öksürmemeye çalıştı.

Tom tried not to cough.

Sakin kalmaya çalıştı.

She tried to stay calm.

Leyla sıkı çalıştı.

Layla worked hard.

Evimi soymaya çalıştı.

He tried to rob my house.

Tom demiryolunda çalıştı.

Tom worked on the railroad.

Tom, hapşırmamaya çalıştı.

Tom tried not to sneeze.